XVIII. Yüzyıl Trabzon’unda Cemaatlerarası İlişkiler

Miraç Tosun

23 Eylül 2013
Değerlendirme:
Özgür Oral

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, Feridun Emecen danışmanlığında tamamladığı “XVIII. Yüzyıl’da Trabzon’da Cemaatler Arası İlişkiler” isimli doktora tezinin ayrıntılarına girmeden önce niçin bu konuyu ve bu dönemi seçtiği hususu üzerinde duran Miraç Tosun’un, konuya olan ilgisinin nedeni, öncelikle kendi yetiştiği ortama olan merakıdır; doğup büyüdüğü yerin geçmişindeki kozmopolit yapı Tosun’u bu yapıyı araştırmaya sevk eder. İkinci bir amil ise,  Trabzon’un idari, ekonomik ve sosyal yapıları ile ilgili çalışmalar olmasına rağmen, özellikle gayrimüslimlere dair çalışmalardaki eksikliklerdir. Bununla birlikte tez on sekizinci yüzyıl Trabzon’una odaklanır. Bunun sebebi, on sekizinci yüzyılda Osmanlı bürokrasisindeki gelişmelere paralel olarak, kayıt tutma usullerinde yaşanan değişim sonucu bu dönem evrakının diğer dönemlere nazaran günümüze daha düzgün bir şekilde intikal etmesidir. On sekizinci yüzyıl Trabzon şeriye sicilleri de eksiksiz bir biçimde günümüze ulaşmayı başarmıştır. Diğer bir ifadeyle, bu kaynaklardaki düzenlilik, Tosun’un bu döneme yoğunlaşmasının nedenini teşkil eder.

Cemaatler arası ilişkilerden kasıt Trabzon’da yaşayan Müslümanlarla gayrimüslim nüfus arasındaki ilişkilerdir. Trabzon’da gayrimüslim nüfus olarak Rumlar ve Ermeniler bulunmakta, Yahudi nüfus yer almamaktadır. Tosun, tezini “Sosyal Hayat”, “Ekonomik Hayat”, “Dinî Alan: Faaliyetler ve Problemler” ve “Hukuk ve Mahkemeler” başlıklı dört bölüm üzerinden kurgulamıştır. Birinci bölümde, öncelikli olarak “Trabzonlu kimdir?” sorusunun cevabını vermeye çalışır. Buna göre, kaynakların üzerinde ittifak ettiği husus Trabzon’da çoğunlukla Lazlar ve Çepnilerin yaşadığıdır. Tosun, Gelibolulu Mustafa Âli, Âşık Mehmed ve Evliya Çelebi gibi Osmanlı müelliflerinin eserlerinden hareketle Trabzonlunun genel karakteristiğini ortaya koyar. Bu bölümde ayrıca nüfus meselesini de tartışan Tosun, bu hususta ciddi kaynak yetersizliğinden dolayı nüfusun tam olarak tespitinin mümkün olmadığını ifade etmektedir. Avarız tahrirleri, nüfus hesaplamalarında en temel kaynaklardandır. On yedinci yüzyıl Trabzon nüfusu hesaplamalarında da avarız tahrirleri esas alınmıştır. Fakat Trabzon’un birçok mahallesinin vakıf yazılmış olması hasebiyle avarızdan muaf tutulduğunu tespit eden Tosun, bunun nüfus hesaplamalarında gözden kaçırıldığına ve dolayısıyla o dönem nüfusuna ilişkin yapılan hesaplamaların büyük hatalar içerdiğine dikkat çekmektedir.

Tezin kapsadığı dönemde Müslüman nüfus hesaplamasında Tosun, yeni bir kaynak serisini; kefalet defterlerini kullanmıştır. Bu kaynak serisinden hareketle Trabzon’un mahallelerini ve her mahallenin nüfusunu tespit edebilme imkânına kavuşur. Buna göre Trabzon şehir merkezinde 6.500-6.700 civarı Müslüman yaşamaktadır. Gayrimüslim nüfus hesaplamalarında ise cizye defterleri kullanılmıştır. Cizye haneye değil kişiye taalluk ettiğinden cizye defterlerinden sağlıklı veriler elde etmek mümkün değildir. Ancak buradaki veriler ışığında, on sekizinci yüzyılda Trabzon şehir merkezinde 2.500-3.000 civarında bir gayrimüslim nüfus tespit edilebilmektedir.

Bu bölümde ayrıca göç ve ihtida bağlamında bu nüfusun oluşumundan da bahsedilir. Trabzon şehri dışarıya göç verdiği gibi özellikle doğu bölgelerinden göç de almaktadır. Aynı şekilde ihtida mevzuu da yine sicil verilerinden hareketle bu kısımda ele alınır. Tosun, 1700-1770 yılları arasında 209 ihtida ilamı tespit eder. 262 kişinin İslâm dinine girdiği görülmektedir. Bu ihtidanın sadece 18 tanesi Trabzon merkezindedir. Tosun’a göre bu, İslâmlaşmanın şehir merkezinden daha ziyade kırsalda gerçekleştiğini göstermektedir.

Tezin ikinci bölümünde Trabzon şehrindeki ekonomik hayat incelenir. Öncelikle mülk satışları üzerinde duran Tosun’un tespitiyle, gayrimüslimler ve Müslümanlar arasında el değiştiren mülkler, özellikle ortak yaşamın daha fazla olduğu, Trabzon’un karışık mahallelerindedir. Mülk ihtilafları, borç-alacak meseleleri ve Müslümanlar-gayrimüslimler arasındaki ticari ortalıklar ekonomik hayata ilişkin ele alınan diğer konulardır. Tosun’un burada özellikle vurguladığı husus, Müslümanların borç veren pozisyonunda olmalarıdır. Yine görünen o ki, mahkemeye intikal eden mevzuların büyük çoğunluğunda cezai işlem uygulanmamış, sulh yoluna gidilmiştir. Bu bölümde son olarak vergi konusuna değinilmektedir.

Tezin üçüncü bölümü ise dinî alana hasredilmiştir. Burada bilhassa Rum ve Ermeniler arasındaki ilişkiler, Aynaroz ve Tur-i Sina vakıflarının Trabzon’daki mülk alımları, kilise tamirleri gibi hususlar üzerinde durulmaktadır. Osmanlı evrakına yansıyan dil, her ne kadar modern manada “aşağılayıcı” ifadeler içeriyor görünse de, Tosun’a göre, bunun bir kısmı resmî dilin bir parçasıdır, bir kısmı da kâtibin dönem koşullarından hareketle oluşturduğu bir dildir.

Ermenilerin, Gregoryen mezhebini terk ederek Katolik mezhebine girmelerinin Trabzon özelinde yansımalarına da yer verilmektedir tezde. Zira bu hem Ermeni cemaatinin kendi içerisindeki düzeni hem de merkezin Ermeni cemaati ile olan ilişkilerini etkileyici bir unsurdur. Osmanlı merkezinin bunun önüne geçilmesi hususundaki çabası da dikkate şayandır. Bu konunun çeşitli örneklerle vuzuha kavuşturulduğu “Hukuk ve Mahkemeler” bölümünde ise hakaret, cinayetler ve cinsel suçlar gibi konular üzerinden cemaatler arası ilişkiler irdelenmektedir.

Nihai kertede tez, Osmanlı hukuk ve şehir tarihi araştırmaları bağlamında değerlendirildiğinde, literatürde eksik bırakılan yönlere, klasik kaynaklardan hareketle önemli katkılar sağlamaktadır.

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.