Ruhun Erdeme Uygun Etkinliği: Aristoteles’te Mutluluk

Sümeyye Sel Odabaş

10 Mayıs 2014
Değerlendirme:
Volkan Uzundağ

Medeniyet Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen Tezgahtakiler programının Mayıs ayındaki ikinci konuğu, Galatasaray Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde hazırladığı “Ruhun Erdeme Uygun Etkinliği: Aristoteles’de Mutluluk” başlıklı tezle yüksek lisansını tamamlayan Sümeyye Sel Odabaş’tı. Toplantıda Odabaş, Aristoteles’in mutluluğu nasıl anladığı, onu nasıl tanımladığı, bu tanımda hangi kavramlara yer verdiği gibi konulara tezi çerçevesinde belli yanıtlar verdi.

Sunumuna Aristoteles’de mutluluğun bugün anladığımız şekilde bir mutluluk yani üzülmenin karşıtı olan psikolojik bir durum olmadığını söyleyerek başlayan Odabaş, Aristoteles’in mutluluk tanımıyla konuşmasını sürdürdü. Buna göre mutluluk, ruhun erdeme uygun etkinliğidir. Odabaş sunumunda, bu tanımda mevcut olan üç temel kavram üzerinde durarak onları ayrı başlıklar halinde inceledi: Aktivite, ruh ve erdem.

Sırasıyla önce “aktivite” kavramını ele alan Odabaş, kavramın tam bir Türkçe karşılığının olup olmadığından üzerinde durdu. Her ne kadar Türkçe’de “etkinlik” kavramıyla karşılansa da, bu kavramın doğru bir kullanım olacağından emin olmadığını söyleyen Odabaş, bu nedenle “aktivite” kavramını kullanmayı tercih ettiğini belirtti. Aktivite kavramında vurgulanması gereken şey mutluluk için bir şeyin bilinmesinin yetmeyeceği, asıl önemli olanın onun icraata geçirilmesi gerektiğidir. Bir başka deyişle, Aristoteles’de mutluluk, potansiyellerin aktüalize edilmesine bağlı bir olgudur.

İkinci olarak “ruh” kavramına değinen Odabaş, Aristoteles’de mutluluğun bedenin değil ruhun bir aktivitesi olduğunun altını çizdi. Bu anlamda ruh ile beden arasındaki ilişkiye de değinen Odabaş, Aristoteles’in de kullandığı örnekleri kullanarak meseleyi izah etmeye çalıştı. Buna göre bir baltada “kesmek” veya bir gözde “görmek” ne ise bedende de ruh öyledir. Nasıl ki baltadan “kesme” niteliğini aldığınızda artık balta olmaktan çıkarsa, bedenden de ruhu aldığınızda canlılığı ortadan kalkar. Dolayısıyla ruh canlı bir şeydir. Canlı olmak ise dışarıdan bir etki olmaksızın kendi kendini idame ettirebilmek demektir.

Buradan hareketle, mutluluğun hayvanlar ya da çocuklar için geçerli bir şey olmadığı sonucu da çıkmaktadır. Ayrıca, Aristoteles’e göre mutlu olmak için kişinin sadece ruh sahibi olması yeterli değildir, aynı zamanda kırk yaşına da gelmesi gerekir.

Üçüncü olarak “erdem”e değinen Odabaş, Aristoteles’e göre mutluluk için aktivitenin erdeme uygun olması gerektiğinden bahsetti. Nasıl ki bir müzik enstrümanını çalabilmek için sürekli, tekrar tekrar uğraşmak gerekiyorsa erdemler de iyi davranışların sürekli tekrarlanmasıyla elde edilebilir. Başka bir deyişle, ancak her zaman erdemli davranışlarda bulunmayı sürdürerek erdemli bir insan olabiliriz.

Son olarak, Aristoteles’e göre mutluluğun verili bir şey olmayıp, sonradan elde edinilen bir şey olduğuna değinen Odabaş, tercihte bulunmanın öneminin bu noktada ortaya çıktığını belirtti. Erdemde iyi ve güzel bir şeyi tercih etmenin söz konusu olduğunu söyleyen Odabaş, Aristoteles’e göre bu tercihin uygun şartlar altında itidalli olana dair olması gerektiğini ifade ederek sunumunu noktaladı.

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.