- الصفحة الرئيسية
- المنشورات
- BULLETIN ARCHIVE
- Issue 80 Year: 2012
- Bireysel ve Kurumsal Performans
Bireysel ve Kurumsal Performans
Bahattin Aydın
29 Eylül 2012
Değerlendirme: Mahmut Celep
İnsan hayatta maişetini kazanmak için bir şekilde çalışmak zorundadır; bazen bir işveren olarak, bazen bir kurumda çalışarak, bazen de ferdi olarak kendi işini yaparak. İnsanın her ne şekilde olursa olsun harcadığı bir çaba vardır. Bu çabanın bir sonuç getirebilmesi için doğru ve etkin bir şekilde sarf edilmesi gerekir. İşte bu konularda bize yardımcı olması maksadıyla “Etkin Yönetim Söyleşileri”nin yirmi ikincisinde, insan kaynakları uzmanı olan ve halen Avea kıdemli insan kaynakları direktörlüğü görevini yürüten Bahattin Aydın ile “Bireysel ve Kurumsal Performans” başlığı altında bir söyleşi gerçekleştirdik.
“Performans nedir?”, “Performansı etkileyen şeyler nelerdir?” sorularıyla konuşmasına başlayan Aydın, bireysel performans ile ilgili dört aşamadan bahsetti: (i)İşin tanımlanması aşaması. (ii)İşin, yapacak kişi tarafından anlaşılması aşaması. Bu aşamada sorulması gereken “ne” sorusudur. (Benden beklenen ne? Yapmam gereken ne?) Bu noktada önemli olan iki kavram iletişim ve geri bildirimdir. Tanımlanan işin, yapacak kişi tarafından doğru anlaşılması gerekir ve işin gelişmesi, kişinin motivasyonu açısından geri bildirim verilmelidir. (iii)İşin kabul edilmesi aşaması. Burada “neden” sorusu devreye girer. (Neden bu işi yapmalıyım?) Bu, insanın yaptığı işin hangi bütüne ait olduğunu görmesini sağlar ve motivasyon faktörü için önem arz eder. (iv)İşin yapılabilmesi aşaması. Bu da “nasıl” sorusunun cevabıdır ve nitelikle alakalıdır… Aydın, bu şekilde izah ettiği performansı kısaca şöyle formüle etti: Performans = İletişim x Motivasyon x Nitelik.
Kurumsal performansa gelince, Aydın’a göre, organizasyona ait değerler ile kişiye ait değerlerin üst düzeyde çakıştığı noktada etkin performans sağlanır. Bir kurumu farklılaştıran “ne” yaptığı değil, “nasıl” yaptığıdır. Bu noktada “nasıl” sorusuna istinaden Aydın’ın bizimle paylaştığı bir anekdota değinmek yerinde olur. Tadım şirketinin sahibi şunu söylemiş: “Sabri Ülker’le aşağı yukarı bu işlere aynı zamanda girdik, fakat o etrafında daha iyi insanları topladığı için daha çok ilerledi...” Kurumsal performans açısından işe alımlarda dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri, Aydın’a göre “tutum”lardır. Zira “tutum”lar zor değişir ve buzdağının görünmeyen kısmıdır. “Evet, ama…” deyip bir işin yapılamayacağı hakkında olumsuzlukları sıralayan insanlar olduğu gibi, “Neden olmasın?” deyip işin yapılması üzerine kafa yoran çalışanlar da vardır. Bu iki farklı tutum arasından “Neden olmasın?” diyen kişilerin tercih edilmesi yerinde olur.
Aydın, hayata dair, insanın kariyeri açısından dikkat etmesi gereken birçok şeyden bahsetti, fakat bunlardan bir tanesi özellikle dikkatimizi çekti. “Kişi için iki alan vardır: etki alanı ve ilgi alanı. İnsanın başarılı olabilmesi ve kariyer yapabilmesi için sürekli etki alanı üzerinde yoğunlaşması gerekir. Zamanla etki alanı, ilgi alanı olmaya başlar ve kişi alanında söz sahibi hale gelebilir” diyen Aydın, bunu kendi kariyerinde bizzat uyguladığını şu anekdotla aktardı: “İlk çalıştığım firmada düzenli, insanlara zor güvenen, kolay kolay işi delege etmeyen bir yöneticim vardı. Bu yüzden iki yıl boyunca telefonda iş görüşmesine çağrılacak kişilerin organize edilmesine baktım. Fakat bu arada kafamda Türkiye’nin en iyi işe alımcısı olma planı vardı; buradaki işleri yaparken bu amaca yönelik çalıştım ve sabrettim. Bir gün holding bünyesinde yeni bir şirket kurulması aşamasında, o şirkete atanan yeni genel müdüre şirket kadrosunun oluşturulması sırasında sekretarya işleri vs. yaparak yardımcı oldum. Uzun görüşmeler sonrası genel müdürün performansı düştüğünde devreye girmeye başladım. Bu durumum genel müdürün dikkatini çekti ve kendisiyle ilgili tüm işleri yapmam noktasında ‘Ben bu çocuğa hayran kaldım, bu işleri o yapsın’ diyerek beni işaret etmeye başladı. Benim için bir kırılma noktası olan bu gelişme, sürekli etki alanı üzerinde çalışmamın ve sabretmemin bir sonucuydu.”
Bireysel ve kurumsal performans ile ilgili bu ve benzeri bilgilerini ve tecrübelerini bizimle paylaşan Aydın, Acar Baltaş’ın “Enerjinizi nereye koyarsanız hayat orada akar” sözünü hatırlatarak “Etki alanınız üzerinde yoğunlaşın, kesinlikle sonuç alacaksınız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
SEMINARS
As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.
MORE INFO