- الصفحة الرئيسية
- المنشورات
- BULLETIN ARCHIVE
- Issue 80 Year: 2012
- XVII. Yüzyıl Askeri Gelişimi ve Osmanlılar
XVII. Yüzyıl Askeri Gelişimi ve Osmanlılar
Özgür Kolçak
13 Eylül 2012
Değerlendirme: Kahraman Şakul
2012 senesinde İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde Feridun Emecen’in danışmanlığında gerçekleştirilen “XVII. Yüzyıl Askeri Gelişimi ve Osmanlılar: 1660-1664 Osmanlı-Avusturya Savaşları” adlı doktora tezi on yedinci asırda Osmanlı askeri sisteminde görülen değişimleri Avrupa tarihindeki askeri devrim tartışmaları bağlamında ele almaktadır. Kolçak’ın ana iddiası Osmanlı askeri yapısının sultanın kapı halkı olmaktan çıkıp devletin ordusuna doğru evrildiği, bu alandaki değişimlerin “on yedinci yüzyılın ikinci yarısına değin Batı’da görülen askeri ilerleme çizgisinin doğal bir uzvu” olduğudur. Bu devirde, Batı’daki savaş vakti müteşebbisleri/müteahhitlerinin (entrepreneur) yeriniOsmanlı’da güçlü paşalar almışlardı. Ümera kapılarının artan askeri rolleri imparatorluğun yaşadığı mali ve siyasi dönüşümlerin askeri yansımalarıdır.
Tez üç ana bölümden oluşmaktadır: “Askeri Devrim ve Osmanlılar”, “1660-1664 Seferlerinde Osmanlı Ordu Yapısı”, “1663-64 Seferlerinde Strateji ve Taktik.” Osmanlı arşiv malzemesinin ağırlıklı olduğu bölümlerde analitik bir üslup kullanılırken kuramsal tartışmaların ele alındığı bölümlerde (ilk ve üçüncü bölümler) klasik anlatı düzeni hakimdir. Burada Avrupa orduları ve Osmanlı ordusu daha ziyade taktik ve teknoloji açısından değerlendirilmektedir. İkinci bölüm ise ordu terkibi kadar, Osmanlı siyasetinin hizipçi yapısını sergilemektedir.
Kullanılan kaynaklar arasında Türkçe, İngilizce ve Almanca tarih neşriyatı ile bu dillerde basılmış hatırat ve anlatı kaynakları öne çıkmaktadır. Tezin en güçlü yönü hem orijinal Osmanlı arşiv malzemesini kullanması hem de süregiden kuramsal tartışmalara Osmanlı tarihçiliğinden bir katkı sağlamaya çalışmasıdır. Bu çabada Osmanlı kaynaklarının ve Almanca Habsburg kaynaklarının öne sürülen savlar açısından topluca analize tabi tutulması takdire şayandır. Osmanlı tarihçiliğinin ne zamandır ihmal ettiği köklü kıta Avrupası tarihçiliği ile bu tarz etkileşimlere çok ihtiyacı olduğu bu tez sayesinde anlaşılıyor. Bilhassa, St. Gotthard Muharebesi’nin ele alındığı bölümler bu duruma işaret etmektedir. Evliya Çelebi’nin adeta bir savaş muhabiri olarak ele alınması da önemli bir katkıdır. Araştırmacı, seyyahın yanı sıra Köprülü muhalifi diğer kaynaklara iade-i itibar ederek tarih yazımımızı zenginleştirmektedir.
Tezin başlığına yansımamakla birlikte Köprülü hanedanının askeri ve siyasi faaliyetlerine dair etraflıca malumat vermesi tezin mühim bir katkısıdır. Girit kuşatmasının son safhalarında Fazıl Ahmed Paşa’nın validesinin bile orduyla sefere çıkması, her zaferin Köprülü hanedanınca hizip siyasetine alet edilmesi gibi ayrıntılar bugüne dek gözlerden kaçmıştı.
Tezin dönem seçimi, formatı ve yaklaşımları açısından tenkide açık kısımları ise kısaca şöyle özetlenebilir. Araştırmacı o asrın Osmanlı askeri dönüşümünü tahlil etmek için niye 1660-64 yıllarını seçtiğini tartışmamaktadır. Fakat, ümera kapılarının bu devirde Osmanlı ordu terkibinde ehemmiyet kazandığı gibi bir yaklaşım seziliyor. Kolçak, ülkemizde yapılan sefer tezlerine hâkim kuru üsluplu, arşiv defter verilerini sergilemeye dayalı, karşılaştırmalardan kaçınan formata tepki olarak çözümleyici anlatı tekniğini tercih etmiş. Lakin, tezde tek bir harita, plan, gravür, minyatür ve grafik olmadığı gibi ordu terkibi, mühimmat ve iaşe malzemelerinin cinsini, sayısını ve senesini topluca sunan tabloların olmaması bir eksikliktir. Osmanlı askeri dönüşümü Avrupa’dakinin doğal bir uzvu olarak sunulmaktadır. Temel fark askeri müteahhitlerin yerini ümera kapılarının almasıdır. Bu noktada erken modern çağın Avrupa’sındaki askeri yapıları sadece strateji/taktik yönünden çözümleyen neşriyatın yanında askeri müteahhitlik, mali dönüşüm ve siyasi kültür açısından inceleyen çalışmalara yer verilmesi teze yeni açılımlar sağlayabilirdi. Hulasa, bu tez kuramsal tartışmalar dâhilinde yerli ve yabancı ana kaynakları değerlendirmek suretiyle mevcut literatürü tahlil etmekte ve adeta bir kara delik hüviyetinde olan on yedinci asır Osmanlı askeri sistemini anlamak için bir zemin oluşturmaktadır.
SEMINARS
As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.
MORE INFO