MESNEVİ’DEN

İnsan küçük âlemdir derler, ama
hakikatte en büyük âlemdir!
 
Surette küçük bir âlemsin ama hakikatte en büyük âlem sensin. Görünüşte dal meyvenin aslıdır; fakat hakikatte dal meyve için var olmuştur. Meyve elde etmeye bir meyli, meyve elde etmeye bir ümidi olmasaydı hiç bahçıvan ağaç diker miydi? Şu halde meyve görünüşte ağaçtan doğmuştur, ama hakikatte ağaç meyveden vücut bulmuştur.
Mustafa onun için “Adem’le bütün peygamberler benim ardımda ve sancağımın altındadır” dedi. O hünerler sahibi, onun için “Biz sonda gelen, fakat en ileri giden ve öndölü alanlarız” buyurdu.
Suret bakımından ben Adem’den doğmuşum ama hakikatte onun atasının atasıyım ben! Melekler bana secde ettiler.. Adem benim ardımdan yürüdü, yedinci kat göğün üstüne çıktı! Hakikatte babam benden doğdu.. Ağaç meyveden vücut buldu. İlk düşünce, iş âleminde son olarak zuhur etti. Hele vasfa mazhar olan düşünce!
Hâsılı bir an içinde gökten nice kervanlar gelmekte, göğe nice kervanlar gitmektedir! Bu yol bu kervana uzun gelmez.. Ova, üstün gelen kişiye geniş gelir mi hiç?
Gönül her an Kâbe’ye gitmekte.. Benden de Tanrı lütfuyla gönlün tabiatına bürünmede! Bu uzunluk, kısalık bedene göredir. Tanrı’nın bulunduğu yerde uzunun, kısanın lâfı mı olur? Tanrı cismi tebdil etti mi gayri fersaha bile bakmadan yürür gider!
Ey yiğit, lâfı bırak gayri! Şimdi yüzlerce ümit var, hemen adım atagör. Gözünü bir yumdun mu bakarsın ki gemide oturmuşsun, uyuyorsun.. Öyle olduğu hâlde yol almadasın!

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.