MOLA

Hicran
Mehmed Âkif Ersoy
 

— Bu bir ma‘bedse, çırçıplak yakışmaz, sonra gâyet loş;
Gelen: Ma‘bûd; ışık bul, yaygı bul, git başka yerden, koş!
 
Hemen bir kandil aldım komşulardan, bir de seccâde;
Dedim: “Gel şimdi mihmânım, sa‘âdet-gâhın âmâde.”
 
Ne yanlışmış hesâbım: Hiç kapımdan geçmez oldun bak!
 
İlâhî! Söktüm attım, işte hücrem şimdi çırçıplak:
Ne âfâkında tek kandil, ne mihrâbında seccâde;
Ezelden bildiğin toprak, bütün varlıktan âzâde.
Serilmiş secdelerdir bekleyen yerlerde mihmânı;
Bu üryan şu‘le dersen, sînemin pâyansız îmânı.
İlâhî! Bir hata ettimse, elvermez mi hüsrânım?
Güneşler doğdu, aylar doğdu, ben hâlâ perîşânım!
Çakar şimşeklerin karşımda, yırtar, çiğner âfâkı;
Henüz ruhum, fakat, bir yağmurun bin canla müştâkı.
 
(…)

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.