Sözlü Tarih İhtisas Sempozyumu: Gelenler, Gidenler, Kalanlar

8 Mayıs 2010        
De­ğer­len­dir­me: Kazım Baycar
 
“Ge­len­ler, Gi­den­ler, Ka­lan­lar…” baş­lık­lı Söz­lü Ta­rih İh­ti­sas Sem­poz­yu­mu Bi­lim ve Sa­nat Vak­fı Tür­ki­ye Araş­tır­ma­la­rı Mer­ke­zi­’nin yak­la­şık dört se­ne­dir sür­dür­dü­ğü Söz­lü Ta­rih Atöl­ye­si’nde ya­pı­lan ça­lış­ma­la­rın bir ürü­nü. Söz­lü Ta­rih Atöl­ye­si’nin ka­tı­lım­cı­la­rın­ca ha­zır­la­nan teb­liğ­le­rin su­nul­du­ğu bu prog­ram­la, da­ha son­ra ya­pıl­ma­sı ön gö­rü­len da­ha yük­sek ni­te­li­ğe ve ni­ce­li­ğe sa­hip ça­lış­ma­la­rın bir ilk adı­mı­nı oluş­tur­ma­yı he­def­le­dik.
Bir ta­rih araş­tır­ma me­to­du ola­rak kar­şı­mı­za çı­kan “söz­lü ta­rih” bü­tün dün­ya­da ol­du­ğu gi­bi Tür­ki­ye’de de aka­de­mi­nin ye­ni ça­lış­ma sa­ha­la­rın­dan bi­ri­dir. Ta­rih di­sip­li­ni­nin kla­sik te­mel kay­na­ğı­nı oluş­tu­ran ya­zı­lı bel­ge­le­re ve me­tin­le­re mu­ka­bil bel­li bir ya­şın üze­rin­de­ki ki­şi­le­rin ya­şam­la­rın­da ta­nık­lık et­tik­le­ri olay­la­rı al­ter­na­tif bir kay­nak ola­rak sun­mak­ta­dır. Söz­ko­nu­su bu ye­ni kay­nak­lar­dan ha­re­ket­le söz­lü ta­rih, kla­sik ta­rih­çi­lik­te ken­di­le­ri­ne yer bu­la­ma­mış ke­sim­le­rin ses­le­ri­ni ta­rih­te du­yu­ra­bil­me id­di­asıy­la or­ta­ya çık­mış­tır.
Öte yan­dan söz­lü ta­rih sa­de­ce ya­zı­lı kay­nak­lar­da ula­şı­la­ma­ya­cak ni­te­lik­li bil­gi­le­ri ula­şı­la­bi­lir kıl­mak­la kal­ma­mış ay­nı za­man­da ta­rih­sel bil­gi­nin ni­te­li­ğin­de de ra­di­kal bir de­ği­şim öner­miş­tir. Bu ye­ni yön­te­mi kul­la­nan ta­rih­çi­lik, ar­tık geç­miş­te ne ol­du so­ru­sun­dan öte, geç­miş­te olan ya da ol­du­ğu dü­şü­nü­len, var­sa­yı­lan olay­la­rın bi­rey­le­rin dün­ya­la­rın­da na­sıl an­lam­lan­dı­rıl­dı­ğı, fark­lı top­lum­sal ke­sim­ler­ce na­sıl al­gı­lan­dı­ğı ile il­gi­len­mek­te­dir. Bu bağ­lam­da söz­lü ta­rih­çi­lik tek bir bil­gi­ye de­ğil, fark­lı ki­şi­ler­ce fark­lı şe­kil­de al­gı­la­nan bil­gi çe­şit­li­li­ği­ne dik­kat çe­ki­yor.
Yüz­yıl­lar ön­ce­si­ne da­ya­nan kök­lü bir söz­lü kül­tü­re sa­hip Tür­ki­ye söz­lü ta­rih ça­lış­ma­la­rı açı­sın­dan son de­re­ce cid­di bir po­tan­si­yel ta­şı­mak­ta­dır. An­cak dün­ya­nın pek çok ye­rin­de ol­du­ğu gi­bi söz­lü ta­rih­çi­lik, aka­de­mik ça­lış­ma­lar­da et­kin bir ye­re he­nüz sa­hip de­ğil­dir. Bi­lim ve Sa­nat Vak­fı Tür­ki­ye Araş­tır­ma­la­rı Mer­ke­zi bün­ye­sin­de üç dö­nem­dir yü­rü­tü­len söz­lü ta­rih yön­te­mi­ne ve pra­ti­ği­ne yö­ne­lik ça­lış­ma­lar bu açı­dan da­ha da an­lam­lı­dır. Atöl­ye­nin son dö­ne­min­de her bir ka­tı­lım­cı doğ­ru­dan ça­lış­ma sa­ha­sı­na inip söz­lü ta­rih gö­rüş­me­le­ri ger­çek­leş­ti­re­rek el­de et­ti­ği ka­yıt­la­rı Tür­ki­ye ta­ri­hi bağ­la­mın­da ana­liz et­ti. Atöl­ye ka­tı­lım­cı­la­rın­ca ya­pı­lan gö­rüş­me­le­rin ge­nel içe­ri­ği­ne ba­kıl­dı­ğın­da göç me­se­le­si­nin yo­ğun bir şe­kil­de iş­len­di­ği gö­rül­dü­ğü için, ön­ce­den plan­lan­ma­mak­la bir­lik­te, ça­lış­ma­la­rın göç me­se­le­si et­ra­fın­da kur­gu­lan­ma­sı ve “Ge­len­ler, Gi­den­ler, Ka­lan­lar…” baş­lı­ğıy­la su­nul­ma­sı­na ka­rar ver­dik. Söz­lü ta­rih atöl­ye­si ola­rak böy­le­si bir sem­poz­yum­la da­ha son­ra ya­pı­la­cak da­ha ni­te­lik­li ça­lış­ma­la­rın ilk adı­mı­nı oluş­tur­ma­yı he­def­le­dik.
Sem­poz­yum baş­lı­ğın­da­ki her bir ke­li­me­nin bir otu­ru­ma kar­şı­lık gel­di­ği sem­poz­yu­mun ilk otu­ru­mu çe­şit­li za­man­lar­da Ana­do­lu top­rak­la­rı­na yer­leş­mek için göç eden in­san­la­rın ha­yat hi­kâ­ye­le­rin­den oluş­mak­ta­dır. Otu­ru­mun ilk ko­nuş­ma­cı­sı Elif Ko­nar “Bu­ha­ra’dan Si­bir­ya’ya Si­bir­ya’dan Kon­ya’ya Uza­nan Yol” baş­lı­ğı­nı ta­şı­yan teb­li­ğin­de Na­ci İdil Be­yin ço­ğun­lu­ğu si­ya­sî ve kül­tü­rel kay­gı­la­rın ne­ti­ce­sin­de or­ta­ya çı­kan göç se­rü­ve­ni­ni ken­di for­mas­yo­nu­na pa­ra­lel ola­rak ede­bî bir üs­lup­la ele alı­yor. Da­ha son­ra söz alan Sel­ma Yıl­maz, Ma­ke­don­ya’dan Tür­ki­ye’ye göç eden ve gel­di­ği ye­ni va­ta­nın­da ge­rek si­ya­sî, ge­rek ik­ti­sa­dî an­lam­da ba­şa­rı sağ­la­yan Eyüp Uçak Be­yin ha­yat hi­kâ­ye­si­ni ak­tar­mak­ta, Eyüp Beyin ya­şa­mı­nı ken­di di­lin­den ik­ti­bas­la “Biz göç­men de­ğil, mu­ha­ci­riz” sö­züy­le özet­le­mek­te­dir. Üçün­cü teb­li­ğin sa­hi­bi Zey­nep Ak­gün de ben­zer bi­çim­de, an­lat­tı­ğı Bal­kan mu­ha­ce­re­ti tec­rü­be­si­ni bu de­fa bir ka­dı­nın, Ce­mi­le Ha­nımın dün­ya pen­ce­re­sin­den tas­vir edi­yor. Otu­rum­da son ola­rak söz alan Ra­hi­me De­mir ise Kar­tal il­çe­si kap­sa­mın­da ger­çek­leş­tir­di­ği ge­niş çap­lı söz­lü ta­rih pro­je­si­nin bir ör­ne­ği­ni “Kar­tal’da Kü­çük Bir Evin Ses­siz Sa­ki­ni: Züm­rüt Düz­göz” öze­lin­de su­nu­yor.
Sem­poz­yu­mun ikin­ci otu­ru­mun­da Tür­ki­ye’de mu­kim ve sı­ra­dan va­tan­daş ola­rak ta­nım­la­na­bi­le­cek dört ki­şi­nin ha­yat hi­kâ­ye­le­ri üze­rin­den ya­şa­nan dö­ne­min ana­li­zi ya­pıl­ma­ya ça­lı­şıl­mış­tır. Otu­ru­mun ilk ko­nuş­ma­cı­sı Mer­yem Ba­ba­can, İs­tan­bul­lu Gar­bis Ho­ra­san­cı­yan’ın bir Er­me­ni ola­rak Tür­ki­ye’de­ki ya­şam tec­rü­be­si­ni ko­nu edin­mek­te­dir. İkin­ci ola­rak söz alan Sü­ley­man Kın­lı, Ta­vas­lı bir köy ka­dı­nı­nın an­lam dün­ya­sın­da ölüm te­ma­sı­nın ce­za­lan­dı­rı­cı ve di­sip­li­ne edi­ci ro­lü­ne de­ği­nir­ken, üçün­cü ko­nuş­ma­cı Bi­lal Em­re Bi­ral da söz­lü ta­rih kay­nak­la­rın­dan ha­re­ket­le mil­li mü­ca­de­le­nin Kü­tah­ya-Emet ma­hal­lî di­re­ni­şi­ne odak­la­nı­yor. Otu­ru­mun son ko­nuş­ma­cı­sı Ay­şe Ce­lep, Tür­ki­ye’nin zor­lu yıl­la­rı olan 1960’la­rı, İs­tan­bul do­ğum­lu Kas­ta­mo­nu asıl­lı bir ber­be­rin ay­na­sın­dan hi­kâ­ye edi­yor.
Sem­poz­yu­mun son otu­ru­mu Tür­ki­ye’den çe­şit­li ne­den­ler­le yurt­dı­şı­na gi­den ki­şi­le­rin ha­yat tec­rü­be­le­ri­ni ele alı­yor. Zey­nep Bay­rak, Sü­mey­ye Do­ğan ve Os­man Çe­tin, Tür­ki­ye’den Al­man­ya’ya ça­lış­mak ama­cıy­la ya­pı­lan göç sü­re­ci­ni üç ay­rı ki­şi­nin pers­pek­ti­fin­den in­ce­le­yerek en­teg­ras­yon, ya­ba­cı­laş­ma, asi­mi­las­yon gi­bi bu­gü­nün de te­mel me­se­le­le­ri olan ko­nu­la­rı bu fark­lı pers­pek­tif­ler­den de­ğer­len­dir­diler. Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi­nin önem­li mü­te­dey­yin ka­dın fi­gür­le­rin­den bi­ri sa­yı­la­bi­le­cek Hü­mey­ra Ök­ten’in bir dok­tor ve din­dar bir Müs­lü­man ola­rak ya­şa­mın­da ta­nık ol­du­ğu sı­ra dı­şı du­rum­lar ve vaz­ge­çe­me­di­ği Hac yol­cu­luk­la­rı ise otu­ru­mun ve sem­poz­yu­mun son ko­nuş­ma­cı­la­rı Emel Ön­cel ve Fat­ma Yıl­dı­rım ta­ra­fın­dan ak­ta­rıl­dı.
 

خيار المحررين

SEMINARS

As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.

MORE INFO


تابعنا

الاشتراك في النشرة الإخبارية لدينا لتلقي الأخبار والتحديثات.