İslamfobi ve İngiltere Müslümanlarının Kimliği

Seyyid Rıza Amili

7 Aralık 2007         
De­ğer­len­dir­me: Veysel Kurt
 
Kü­re­sel Araş­tır­ma­lar Mer­ke­zi’nin Özel Et­kin­lik top­lan­tı­la­rı­nın Ara­lık ayı ko­nu­ğu Tah­ran Üni­ver­si­te­si öğ­re­tim üye­le­rin­den Prof. Dr. Sey­yid Rı­za Ami­li idi. “İs­lâ­mop­ho­bi­a and Eng­lish Mus­lim İden­tity” (İs­lâ­mo­fob­ya ve İn­gil­te­re Müs­lü­man­la­rı­nın Kim­li­ği) baş­lık­lı su­nu­mu­nu Do­ub­le Dis­cri­mi­na­ti­on (Çif­te Ay­rım­cı­lık) te­ri­mi üze­rin­de te­mel­len­di­re­rek, ay­rım­cı­lı­ğın bir var­yas­yo­nu ola­rak İs­lâ­mo­fo­bi­nin sos­yo­lo­jik yan­sı­ma­la­rı­nı ve hem Müs­lü­man­la­rı hem de tüm dün­ya­yı na­sıl et­ki­le­di­ği­ni açık­la­dı. Ko­nuş­ma­sı­na kü­re­sel­leş­me­nin kı­sa bir de­ğer­len­dir­me­si ile baş­la­yan Ami­li, su­nu­mu­nu şu üç so­ru çer­çe­ve­sin­de ger­çek­leş­tir­di:
1. Çif­te Ay­rım­cı­lık ne de­mek­tir?
2. Çif­te Ay­rım­cı­lık ne­den ve na­sıl yer­le­şir?
3. Azın­lık grup­lar­la ço­ğun­luk ara­sın­da­ki iliş­ki­ler na­sıl ol­ma­lı­dır?
Kü­re­sel­leş­me sü­re­cin­de her­han­gi bir de­ğiş­ken un­su­run di­ğer un­sur­la­rı et­ki­le­me po­tan­si­ye­li­ni dü­şün­dü­ğü­müz­de, azın­lık grup­la­rı­nın izo­le edil­me­si pek müm­kün de­ğil­dir. Al­man­ya’da hal­kın %80’i, Ame­ri­ka’da ise %95’i Müs­lü­man­lar­la or­tak bir ya­şam ala­nı­nı pay­la­şı­yor. Al­man­lar ve Ame­ri­ka­lı­lar ör­ne­ğin­den yo­la çı­ka­rak de­ne­bi­lir ki, bu bağ­lam­da İs­lâ­mo­fo­bi sa­de­ce Müs­lü­man­la­rı il­gi­len­di­ren bir ko­nu de­ğil­dir. Ay­nı me­ka­nı pay­la­şan fark­lı de­ğer­ler sil­si­le­si­ne ve ya­şam pra­tik­le­ri­ne sa­hip çe­şit­li inanç grup­la­rı­nın na­sıl bir­lik­te ba­rış­çıl bir ha­ya­tı pay­la­şa­cak­la­rı ve top­lu­ma si­ya­se­ten ve­ya sos­yal ola­rak hâ­kim olan inan­ca sa­hip in­san­la­rın azın­lık du­ru­mun­da­ki di­ğer inanç sa­hip­le­ri­ne kar­şı tu­tu­mu­nun ne ol­du­ğu ve ola­ca­ğı, söz ko­nu­su tu­tu­mu ki­min ne şe­kil­de ve ni­çin be­lir­le­di­ği gi­bi so­ru­lar Ami­li’nin su­nu­mu­nun en önem­li kıs­mı­nı oluş­tu­ru­yor­du.
İs­lâ­mo­fo­bi­nin oluş­ma­sın­da med­ya­nın be­lir­le­yi­ci ro­lü­ne vur­gu ya­pan Ami­li, med­ya­nın olay­la­rı “ye­ni­den üre­tim” ve “ye­ni­den su­num” sü­reç­le­rin­den ge­çi­re­rek olay­la­rı re­ali­te­den çok fark­lı yan­sıt­tı­ğı­nı ifa­de et­ti. Ör­ne­ğin İran’da çok kü­çük bir grup olan De­r­viş­ler CNN’de­ki bir prog­ram­da İran Müs­lü­man­la­rı ola­rak lan­se edil­di. Ay­nı şe­kil­de Bin La­din, Müs­lü­man­la­rın tem­sil­ci­si ola­rak su­nul­mak­ta ve bir re­ak­si­yon mal­ze­me­si ola­rak kul­la­nıl­mak­ta­dır.
Zi­hin­sel ay­rım­cı­lı­ğa da­ya­nan çif­te ay­rım­cı­lık, bir kim­se­nin her­han­gi bir se­bep ol­mak­sı­zın suç­lu ola­rak yar­gı­lan­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir. Bu du­rum sa­de­ce te­ori­de ka­lan bir du­rum de­ğil, pra­tik yan­sı­ma­la­rı da olan bir du­rum­dur. Bu du­ru­mu bes­le­yen en önem­li et­ken ise kor­ku­dur. Kor­ku çev­re­sin­de her şey müm­kün­dür. Kor­ku­dan bes­le­nen bir or­tam­da po­zi­tif dü­şün­ce­ler, kar­şı­lık­lı si­vil di­ya­log müm­kün de­ğil­dir; çün­kü ön­yar­gı dü­şün­ce­le­re hâ­kim ol­muş­tur. İn­gil­te­re Müs­lü­man­la­rı­nın % 80’inin sos­yal ay­rım­cı­lık tec­rü­be­si ya­şa­mış ol­ma­sı bu­nun önem­li bir ka­nı­tı­dır.
Pe­ki çif­te ay­rım­cı­lık ne­den ve na­sıl yer­le­şir? Bu­ra­da en önem­li et­ken, Ami­li’ye gö­re em­pa­ti ek­sik­li­ği­dir. Fe­mi­nist te­ori­de kul­la­nı­lan Stand­po­int Teo­ri ya­ni “ken­di­ni baş­ka­sı­nın ye­ri­ne ko­ya­rak dü­şün­me” ek­sik­li­ği bu nok­ta­da açık­la­yı­cı ola­bi­lir. Ami­li’nin vur­gu­la­dı­ğı üze­re, İn­gil­te­re’de ya­şa­yan iki mil­yon Müs­lü­ma­nın te­rö­rist ola­rak al­gı­lan­ma­sı ha­fi­fe alı­na­cak bir şey de­ğil­dir. İki mil­yon ‘ter­ro­rist’in ya­şa­dı­ğı bir yer­de em­ni­yet his­set­mek müm­kün de­ğil­dir. Kor­ku ve en­di­şe­nin hâ­kim ol­du­ğu or­tam, en çok sa­vaş tüc­car­la­rı­nın işi­ne gel­mek­te­dir. Sa­vaş tüc­car­la­rı­nın pa­ra sir­kü­las­yo­nu­nu bes­le­yen ve bu tüc­car­la­rın bi­linç­li ola­rak yay­dı­ğı bir kor­ku­dur. Do­la­yı­sıy­la İs­lâ­mo­fo­bi bi­linç­siz, ken­di­li­ğin­den olu­şan bir du­rum de­ğil, ak­si­ne bi­linç­li ola­rak ya­yı­lan bir kor­ku­dur.
Ami­li’ye gö­re me­se­le­nin çö­zü­mü için po­li­tik alan çok za­yıf ve ye­ter­siz. Hü­kü­met­ler kor­ku po­li­ti­ka­la­rı­nı bes­le­yen tu­tum, dav­ra­nış ve ta­vır­la­rı prob­le­min kar­ma­şık­laş­ma­sı­na ne­den ol­mak­ta­dır. Ami­li, si­ya­sî ala­nın bu za­yıf­lı­ğı­na kar­şın en­te­lek­tü­el­le­rin­den so­ğuk­kan­lı dav­ran­mak ve top­lum­da­ki ge­ri­li­mi azalt­ma­nın yo­lu­nu ara­mak ye­ri­ne tan­si­yo­nu ar­tı­ran bir tu­tum ta­kın­ma­la­rı­nı da prob­le­min önem­li bir par­ça­sı ola­rak vur­gu­la­mak­ta­dır. Üçün­cü bir et­ken ola­rak söz ko­nu­su or­tam­dan do­la­yı in­san­la­rın ras­yo­nel dü­şü­ne­me­di­ği­ni be­lir­ten Ami­li, bi­linç­li ve art ni­yet­li yak­la­şım­la­rın ko­lay ko­lay tör­pü­le­ne­me­ye­ce­ği­ni vur­gu­la­dı. Bu art ni­yet­li yak­la­şım ve dav­ra­nış­la­rın git­tik­çe ko­lek­tif bir ha­le dö­nüş­mek­te ol­du­ğu­nu be­lir­ten Ami­li, bu gi­di­şa­tın so­nu­cu­nun rö­vanş kül­tü­rü ola­rak ta­nım­la­mak­ta­dır.
Sos­yo­lo­jik ola­rak İs­lâ­mo­fo­bi­nin üç te­mel yan­sı­ma­sın­dan bah­se­den Ami­li’ye gö­re bun­lar: Müs­lü­man­la­ra biç­tik­le­ri mis­yo­nu Müs­lü­man­la­ra da ka­bul et­tir­mek, Müs­lü­man­lar çer­çe­ve­sin­de bir kor­ku çev­re­si ya­rat­mak ve ken­di halk­la­rı­na yö­ne­lik kor­ku si­ya­se­ti­ne da­ya­lı ka­mu po­li­ti­ka­la­rı oluş­tur­mak. Ami­li so­ru­na çö­züm ola­rak sa­vaş, kor­ku ve ön­yar­gı çer­çe­ve­sin­de de­ğil hu­kuk mer­kez­li bir ya­pı­lan­ma­ya gi­dil­me­si­nin zo­run­lu ol­du­ğu­nu be­lirt­ti. Bu ya­pı­lan­ma için de en önem­li şey bil­gi/bil­gi­len­me sü­re­ci­ni iş­let­mek ol­du­ğun al­tı­nı çiz­di.
Müs­lü­man­la­rın azın­lık­ta ol­du­ğu Ba­tı top­lum­la­rın­da ay­rım­cı­lı­ğa tâ­bi tu­tul­ma­la­rı bü­tün ka­mu­ya ya­yıl­ma po­tan­si­ye­li ta­şı­mak­ta­dır. Ami­li’ye gö­re so­ru­nu aş­mak için çif­te ay­rım­cı­lık du­ru­mu­nu kar­şı­lık­lı ta­nın­ma­ya çe­vir­mek zo­run­da­yız. Ta­nın­ma­yan un­su­run izo­le edil­me­si ve uç bir ko­nu­ma itil­me­si ka­çı­nıl­maz ol­du­ğu­nu vur­gu­la­yan Ami­li’ye gö­re, bu­gün Müs­lü­man­la­rın uç­lar­da gös­te­ril­me­si, ta­nı­ma­ma tu­tu­mu­nun ve yan­lış ko­num­lan­dır­ma si­ya­se­ti­nin bir so­nu­cu­dur. Ay­rı­ca Ami­li’ye gö­re azın­lık ve ço­ğun­luk ke­sim­le­ri­nin “kay­bet-kay­bet” po­li­ti­ka­sı ye­ri­ne “ka­zan-ka­zan” po­li­ti­ka­sı­nı be­nim­se­me­le­ri kor­ku­nun ber­ta­raf edi­le­rek ile­ti­şi­me geç­me­nin baş­lan­gıç nok­ta­sı ola­bi­lir.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.