İşletme ve Yönetim Toplantıları-2: Hizmetkâr Liderlik

İlhami Fındıkçı

30 Mayıs 2009
Değerlendirme: Melih Torlak
 
Küresel Araştırmalar Merkezi’nin her ayın son cumartesi günü gerçekleştirdiği İşletme ve Yönetim Toplantıları’nın ikinci konuğu Dr. İlhami Fındıkçı idi. Fındıkçı ile bugüne kadar yayınlanan kitaplarına ilaveten Mart ayında Alfa Yayınlarından çıkan Hizmetkâr Liderlik kitabının çıkış noktası ve içeriği hakkında güzel bir söyleşi yaptık.
Tarihin derinliklerinden günümüze insanı, liderleri ve liderliği ele almaya ve anlamaya çalışılan kitapta, özellikle liderliğin hizmetkârlık yönüne vurgu yapılıyor. Piyasadaki birçok kitapta yer aldığı üzere genel geçer özelliklerinin sayıldığı klasik liderlik yaklaşımları, günümüz insanın yaşadığı “ruhsal erime” ve “ruhsal tatminsizlik” ile başa çıkmada yetersiz kalıyor. Bu sebeple insanların duygularını, sosyal yapısını ve ruh dünyasını dikkate alan hizmetkâr liderlik yaklaşımına ihtiyaç giderek artıyor. Fındıkçı’ya göre, hizmetkâr lider “fedakârlığı, kendisini başka insanlara adamayı, başkaları için katma değer üretmeyi, başkalarını yaşatmayı, canlı cansız tüm varlıklarla bütünleşmeyi, hayatının öncelikli amacı haline getiren; giderek uzaklaşan gönül ve akıl birlikteliğine odaklanan; herhangi birinin egemenliğine değil bütünlüğe ve tamamlayıcılığa yönelen kişidir.” Bütün bu özellikleriyle hizmetkâr lider, aynı zamanda ideal insanı da temsil etmektedir. Ancak şu unutulmamalı ki, zaten insanî krizin temel nedeni, doğal bir insan olmaktan, yani ideal bir insandan giderek uzaklaşmaktan kaynaklanıyor.
Fındıkçı, sunumunda, yaklaşık 800 sayfa olan Hizmetkâr Liderlik kitabını kısaca özetledi. Fındıkçı’ya göre günümüzde arzu edilen lider, kendini diğer insanlara adamış bir kişidir. Gönülden olan bu tür bir liderlik tipi, kendini aşağıda, hedef kitleyi ise kendi üzerinde tutmaktadır.
Tarihsel olarak liderlik kavramı bağlamında dile getirilen ekolleri (yapısalcı, davranışçı, durumsal ve modern liderlik) açıklayan Fındıkçı, gelinen son noktada liderliğin karizmatik ve hizmetkâr olarak ifade edildiğine dikkat çekti. Buna ilaveten kitapta Sokrates, Eflatun ve Aristo’dan Hz. İsa ve Hz. Muhammed’e, Rousseau ve Locke’dan İbn Sina, Farabi ve Kindi’ye; Mevlana ve Yunus’tan Fatih Sultan Mehmed’e kadar tarihi birçok kişiden liderlik örnekleri sunuluyor.
Zihinsel (IQ) ve duygusal (EQ) zekânın yanında etik zekâ da (gönül) dikkate alınması gereken bir zekâ türüdür. Fındıkçı, günümüz insanının IQ ve EQ’su çok gelişmiş olduğunu; ama gönül tarafının zayıf olduğunu belirtti. Toplum içinde birbirini öldürme olaylarının yoğun olarak yaşandığı günümüz Türkiye’sinde, insanlığa kendini adamış hizmetkâr liderlere hiç olmadığı kadar ihtiyaç var. Ancak, sıfır noktasında yer alarak hizmetkâr lider olunabileceğine vurgu yapan Fındıkçı, kalıcı bir lider olmak için gönlümüzü insanlara kaptırmamız gerektiğine dikkat çekiyor.
Liderlerin içinde büyük aşk ateşinin yanmasını lokomotif-vagon metaforu ile Fındıkçı şöyle açıkladı:
Nasıl ki lokomotif, içinde yaktığı kömür ile vagonları peşinden sürüklüyorsa, liderler de içinde yaktığı insanlık ateşi ile arkasından kitleleri sürükler. Diğer insanlara katma değer katabilmek için kendini yıpratan insanların yer aldığı devlet ise hizmetkâr devlet olabilir.
Fındıkçı’ya göre, Türkiye’nin küresel dünyada oyun kurucu ve etkin aktörler arasında yer alması, ancak kendi öz değerlerinin (gelenek, kültür, inanç, ahlâk vb.) korunması için aktif bir çalışma yapılmasıyla mümkün olacaktır.

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.