Düşünce Tarihi-1: Tek Kişi, Birçok Anlatı: Kültürlerarasılık Bağlamında Büyük İskender

Gülçin Tunalı Koç

12 Mayıs 2009
Değerlendirme: Himmet Gezgin
 
Gülçin Tunalı Koç, “eski dünyanın” hakkında en çok efsane üretilen isimlerinden birinin, Büyük İskender’in farklı kültürlerdeki algılanış tarzlarını ele aldığı sunumunu, zengin bir görsel malzemeyle süsledi. Üretilen çeşitli ‘efsaneler’ İskender’in gerçek kimliğinin üstüne inşa edilen bir sürü anlatıyı da beraberinde getirmiştir. Bu anlatılar, “Büyük İskender” imajını bazen tanrılaştırmış bazen peygamberleştirmiş, onu nesilden nesile aktararak günümüz dünyasına ulaştırmıştır.
Büyük İskender, kendisine Venedik’te saklanan bir Bizans yazmasında yer bulabildiği gibi, bu yazmanın üzerine Osmanlılar tarafından yapılan şerhte de yer bulabilmektedir. Kafka da konuk eder onu, Divan şiirinin bir beyti de. Holywood yapımı bir filme de konu olabilir, iki devlet arasındaki çekişmeye de. Pompei’deki bir duvara yansıyabildiği gibi, minyatürlerde de kendini gösterebilir; İskender, neredeyse dünyanın her yerinde çocuklara konulan isimler arasındadır...
Zengin görsel malzeme, farklı kültür ve zamanlardaki İskender imajlarını gözler önüne detaylı bir şekilde serebilmektedir: Batı’da gelişen Alexanderroman’ın Ortaçağlar ve Erken Yeniçağdaki resmediliş şeklini ortaya koyduğu gibi; bunlardan çok daha erken dönemde kaleme alınan Ermenice, Süryanice dillerindeki anlatıları ve bu anlatıların resmedilmiş hallerini de öne çıkarabilmekteydi. Hint, Moğol, Etiyopya kültürlerindeki İskender anlatısı, yine metin ve resimlerde kendini gösterirken, İskender’in İspanya ve Rusya gibi Batı Medeniyetinin çevresinde kalmış kültürlerde de algılandığını sunulan resim ve minyatürlerden anlamak mümkündü.
İskender, Osmanlı kültürünün ideal devlet adamı tiplerinden biri olarak da karşımıza çıkmaktadır. Osmanlıların kaleme aldıkları siyasete dair metinlerde, “İskender gibi hükümdar olmak” önemli bir husustur. 12 sene gibi kısa bir süre içinde atı Bucephalus’un sırtında dünyayı hâkimiyeti altına alan Büyük İskender, bu hususiyetiyle önemli bir hükümdar ‘ideal-tipi’ oluşturmuş ve farklı coğrafya ve kültürlerde kendisine zaman içinde sürekli yer bulmuştur.
Gülçin Tunalı Koç, sunumunda İskender’in farklı kültür ve zamanlarda resmedilme biçimini, bir araya getirdiği külliyatlı görsel malzemeyle ortaya koymuş; böylece İskender’in sadece tek bir kültüre ait olmadığını ve bundan sonra da tek bir kültüre ait olamayacağını dinleyicilere göstermiştir.
İskender’in veziri Aristo ile olan yazışmaları, Farsça İskender anlatısı, anti-İskender gibi birçok farklı konuya da değinen Gülçin Tunalı Koç, “Büyük İskender” imgesinin, sosyal bilimlerin en çok tartışılan konularından kültürlerarasılık açısından ele alınıp incelenmeye ne kadar müsait bir alan olduğuna da ortaya koydu. Değişik kültürlerin kendine mal etmekte zorluk çekmediği Büyük İskender ve anlatısı, hem Doğu, hem Batı dünyalarında kendine yer bulmuş, İslâm kültüründe de Büyük İskender, bazı vakitler Zülkarneyn peygamber ile karıştırılmış, bazen de bunun yanlışlığı üzerinde durulmuştur. Her ne olursa olsun, Büyük İskender dünyanın çeşitli coğrafyalarında canlılığını sürdürmeye devam etmiştir ve bu süreklilik kesintiye uğramadan devam edecek gibi gözükmektedir.

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.