Hatıralarla Yakın Tarih 17 / Ali Vehbi Aykota, Acıpayam

26 Ekim 2009
De­ğer­len­dir­me: Ömer Faruk Ocakoğlu
 
İn­sa­noğ­lu için geç­mi­şin iz­le­ri­ni sür­mek zor ama za­ru­rî bir meş­ga­le­dir. Çün­kü ken­di geç­mi­şi­ni, ya­ni ki­şi­li­ği­ni ya da top­lum­sal­lı­ğı­nı do­ku­ya­ca­ğı ne­re­dey­se tek kay­nak ora­sı­dır. Bu nok­ta­dan iti­ba­ren ki­şi­sel­lik ve top­lum­sal­lık bir­bi­ri­ne ka­rı­şır ve bir ta­raf­tan top­lum­sal sü­reç­ler içe­ri­sin­de ki­şi­sel hi­ka­ye­le­rin izi gö­rül­me­ye, di­ğer ta­raf­tan ki­şi­sel hi­ka­ye­le­rin içe­ri­sin­den top­lum­sal sü­reç­le­rin se­si yan­kı­lan­ma­ya baş­lar. Bu çok ses­li­li­ğin en can­lı işi­til­di­ği me­tin­le­rin ba­şın­da ise ha­tı­rat­lar ge­lir. Özel­lik­le de bu ha­tı­rat­lar, ya­şa­nan top­lum­sal sü­reç­ler­de tek tek in­san­la­rın ha­ya­tı­na dü­şen par­ça­la­rın öne­mi­nin far­ke­den, ya­ni ken­di yaz­ma ame­li­ye­si­nin bir mik­ro ta­rih iş­le­vi gö­re­ce­ği bi­lin­ciy­le ha­re­ket eden bi­ri­si­nin ka­le­min­den çık­mış­sa. Ama ne ya­zık ki top­lu­mu­muz­da ha­tı­rat­lar ko­nu­sun­da or­ta­ya çı­kan iki şans­sız­lık söz­ko­nu­su­dur. İl­ki bir­çok fark­lı ge­rek­çey­le iza­hı ya­pıl­sa da ha­tı­rat yaz­ma ko­nu­sun­da­ki ek­sik-lik. İkin­ci­si az sa­yı­da da ol­sa ya­zı­lan ha­tı­rat­la­ra yö­ne­lik ola­rak gös­te­ri­len il­gi­siz-lik. İçer­di­ği öz­nel de­ğer­len­dir­me­le­re rağ­men ha­tı­rat­lar özel­lik­le ya­zıl­dık­la­rı dö­ne­min il­gi­li kay­nak­la­rıy­la doğ­ru­la­na­rak kul­la­nıl­dı­ğın­da ol­duk­ça de­rin ve zen­gin çı­ka­rım­la­ra im­kân ve­ren kıy­met­li kay­nak­lar­dır. Ali Veh­bi Ay­ko­ta’nın II. Meş­ru­ti­yet ön­ce­sin­den baş­la­ya­rak Bi­rin­ci Dün­ya Sa­va­şı’na ka­dar ge­çen dö­nem­de ya­şa­dık­la­rın­dan ve ya­şa­dı­ğı yö­re­ye ait bil­gi­ler­den olu­şan Acı­pa­yam,1 bu bağ­lam­da de­ğer­len­di­ri­le­bi­le­cek ha­tı­rat­lar­dan bi­ri­dir.
Yü­re­ğil2 Mu­al­li­mi Ali Veh­bi (Ay­ko­ta)’nın te­li­fi olan ki­ta­bın esas me­se­le­si, yüz­yıl ba­şın­da kla­sik med­re­se­ye al­ter­na­tif ola­rak ku­rul­ma­ya ça­lı­şı­lan mo­dern mek­tep­ler­den bi­ri­nin, ya­ni Yü­re­ğil Mek­te­bi’nin ku­ru­luş se­rü­ve­ni­ni or­ta­ya koy­mak­tır; zi­ra Ali Veh­bi, bu mek­te­bin ilk mu­al­li­mi­dir. Eser­de öne çı­kan di­ğer önem­li hu­sus ateş­li bir İt­ti­hat­çı olan Mus­ta­fa Re­şid’dir. Do­la­yı­sıy­la bi­zim için eser, bir şa­hıs üze­rin­den o dö­nem­de ya­şa­nan zih­nî dö­nü­şüm ve de­ği­şi­min iz­le­ri­ni sü­re­bil­me im­kâ­nı ve­rir­ken bir ku­rum üze­rin­den de mek­tep-med­re­se ça­tış­ma­sı­nın iz­le­ri­ni sü­re­bil­me im­kâ­nı sun­mak­ta­dır. Ay­rı­ca eser­de “Acı­pa­yam Ova­sı” di­ye ge­çen coğ­raf­ya­nın ta­ri­hi­ne, kül­tü­rel ar­kap­la­nı­na, yer­le­şim yer­le­ri­ne iliş­kin bir­çok ay­rın­tı ak­ta­rıl­mak­ta­dır. Bu yö­nüy­le de eser “Acı­pa­yam Yö­re­si” üze­ri­ne ya­pı­la­cak ça­lış­ma­la­ra kay­nak­lık ede­bi­le­cek zen­gin bir içe­ri­ğe sa­hip­tir.
Ki­tap­ta ha­ya­tı­na da­ir de­tay­lı bil­gi ve­ri­len Mus­ta­fa Re­şid’i önem­li kı­lan şey, Pa­ris’te ana­oku­lun­dan iti­ba­ren baş­la­dı­ğı tah­si­li­ne li­se­de de­vam eder­ken Jön Türk­le­re ka­tıl­ma­sı ve Ah­met Rı­za’dan ders­ler al­ma­sı­dır. Mus­ta­fa Re­şid, Pa­ris dö­nü­şün­de İt­ti­hat ve Te­rak­ki Ce­mi­ye­ti’nin Pa­ris’te çı­kar­dı­ğı Tan Ga­ze­te­si’nin İz­mir mu­ha­bi­ri ol­muş ve ga­ze­te­de is­mi ye­rin­de üç yıl­dız yer alan ve II. Ab­dü­ha­mid’e ağır it­ham­lar içe­ren ateş­li ya­zı­lar ka­le­me al­ma­ya baş­la­mış­tır. La­kin ya­zı­la­rın bi­ri seh­ven is­miy­le çı­kın­ca İs­tan­bul hak­kın­da der­hal so­ruş­tur­ma baş­lat­mış ve Sa­ray-ı Hü­ma­yun’dan çı­kan idam fer­ma­nı İz­mir va­li­li­ği­ne bil­di­ril­miş­tir. İz­mir Va­li­si Kâ­mil Pa­şa, Pa­di­şah’tan af di­le­yen bir ya­zış­ma sü­re­ci­ni baş­la­ta­rak hük­mü mu­vak­ka­ten er­te­ler ve bu “iyi ye­tiş­miş” gen­ci Acı­pa­yam ka­za­sı Rüş­ti­ye Mek­te­bi’nde3 mün­hal bu­lu­nan ulum-i ri­ya­zi­ye mu­al­lim­li­ği­ne -mü­te­nek­ki­ren- nef­ye­dip gö­zal­tın­da tu­tul­ma­sı­na ka­rar ve­rir. Bu sür­gün ay­nı za­man­da ya­zı­mı­zın asıl ko­nu­su olan Yü­re­ğil Mek­te­bi’nin açı­lış sü­re­ci­nin de baş­lan­gı­cı an­la­mı­na gel­mek­te­dir. Ali Veh­bi, Mus­ta­fa Re­şid’in sür­gü­ne ka­dar­ki ha­yat hi­ka­ye­sin­de ol­du­ğu gi­bi Acı­pa­yam’a ulaş­tık­tan son­ra­ki sü­reç­le il­gi­li de ona yö­ne­lik hay­ran­lı­ğı­nın iz­le­ri­ni ta­şı­yan an­la­tı­mıy­la bil­gi­ler ver­me­ye de­vam eder. Bu sü­reç­te ya­şa­nan­la­ra da­ir Ali Veh­bi’nin an­la­tı­mın­da, Mus­ta­fa Re­şid’in il­mi, bil­gi­si ve Av­ru­pa’da edin­di­ği dü­şün­ce ya­pı­sı olum­la­nır ve med­re­se er­ba­bı­nın geç­mi­şin tek­ra­rın­dan öte­ye git­me­yen bil­gi­si ile Mus­ta­fa Re­şid’in hem dün­ye­vî hem de di­nî ala­na da­ir ras­yo­nel yak­la­şı­mı kar­şı­laş­tı­rı­lır.
Mus­ta­fa Re­şid’in zih­nin­de Acı­pa­yam’a ge­lir­ken ri­ya­zi­ye mu­al­lim­li­ği­nin öte­sin­de bu yö­re­de mek­tep­leş­me­ye yö­ne­lik bir pro­je­nin ol­du­ğu an­la­şıl­mak­ta­dır. Bu­nun ilk adı­mı­nı Yü­re­ğil’de ha­ya­ta ge­çi­rir. Mek­te­bin Yü­re­ğil’de ku­rul­ma­sı­nın en bü­yük se­be­bi ma­ari­fe mey­yal ve usûl-i ce­di­de ehem­mi­yet ve­ren Yü­re­ğil­li Müf­tü Ha­san Hil­mi Efen­di fak­tö­rü­dür. Zi­ra Mus­ta­fa Re­şid’e gö­re usûl-i ce­did üze­re eği­tim ve­re­cek bu ku­ru­mun es­ki med­re­se usû­lü­ne alış­mış halk ta­ra­fın­dan be­nim­sen­me­si ko­lay ol­ma­ya­cak­tır. Bu ne­den­le Ha­san Hil­mi Efen­di’nin des­te­ği­ni al­mak önem­li­dir. Ge­rek Yü­re­ğil hal­kı­nın mek­te­bin in­şa­sı­nı gö­nül­lü ola­rak ger­çek­leş­tir­me­le­ri ge­rek­se ço­cuk­la­rı­nı mek­te­be gön­der­me ko­nu­sun­da her ge­çen yıl ar­tan il­gi­le­ri bu stra­te­ji­nin doğ­ru­lu­ğu­nu or­ta­ya koy­mak­ta­dır.
Ken­di ye­tiş­tir­di­ği öğ­ren­ci­ler ve çev­re­si­ne et­ki­si ba­kı­mın­dan Yü­re­ğil Mek­te­bi da­ha ge­niş ça­lış­ma­la­rı hak ede­cek bir ilk ör­nek­tir. Ay­rı­ca bu mek­tep hak­kın­da bi­rin­ci el kay­nak­la­rın ol­duk­ça ge­niş bil­gi sun­ma­sı, araş­tır­ma­cı­lar ve ko­nun me­rak­lı­la­rı için önem­li bir im­kân­dır.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.