Ortadoğu’nun Kadim Halkı Süryaniler

Mutay Öztemiz

18 Şubat 2010
De­ğer­len­dir­me: Volkan Yahşi
 
Mar­ma­ra Üni­ver­si­te­si Si­ya­set Bi­li­mi ve Ulus­la­ra­ra­sı İliş­ki­ler Bö­lü­mü’nde Or­ta­do­ğu Kent Sos­yo­lo­ji­si ders­le­ri ve­ren Mu­tay Öz­te­miz’le Mi­mar Si­nan Üni­ver­si­te­si’nde ta­mam­la­dı­ğı ‘‘II.Ab­dül­ha­mit’ten Gü­nü­mü­ze Sosyolojik, Siyasal ve Hukuki Açı­dan Sür­ya­ni­ler’’ baş­lık­lı dok­to­ra te­zi bağ­la­mın­da Or­ta­do­ğu’nun ka­dim hal­kı Sür­ya­ni­ler üze­ri­ne ko­nuş­tuk.
Ön­ce­lik­le, Sür­ya­ni­ler hak­kın­da­ki bil­gi ye­ter­siz­li­ğin­den, aka­de­mik ça­lış­ma ek­sik­li­ğin­den, bu olum­suz­luk­la­rın tez ça­lış­ma­sın­da ya­rat­tı­ğı sı­kın­tı­lar­dan bah­se­den Öz­te­miz, tez ça­lış­ma­sın­da, gü­nü­müz si­ya­set sos­yo­lo­ji­si­nin önem­li bir me­to­du ha­li­ne ge­len sa­ha ça­lış­ma­sı ve söz­lü ta­rih yön­tem­le­rin­den fay­da­lan­mış. Ala­na git­me­den ön­ce, Sür­ya­ni bay­ram­la­rı­na ve ce­na­ze­le­ri­ne ka­tı­lan, ka­pa­lı grup psi­ko­lo­ji­si eği­ti­mi alan ve İs­tan­bul Sür­ya­ni­le­riy­le ta­nış­ma şan­sı el­de eden Öz­te­miz, İs­tan­bul Üni­ver­si­te­si Ulus­la­ra­ra­sı İliş­ki­ler Bö­lü­mü öğ­re­tim üye­si Bir­sen Örs’ten de yar­dım al­mış.
II. Ab­dül­ha­mid dö­ne­mi­ni, si­ya­sî ta­rih­te çok faz­la an­la­tıl­ma­yan Ha­mi­di­ye Alay­la­rı­nın ku­rul­ma­sı se­be­biy­le ter­cih eden Öz­te­miz, söz ko­nu­su alay­la­ra da­ir şun­la­rı söy­le­di:
“Ha­mi­di­ye Alay­la­rı, dü­zen­li or­du­nun ver­di­ği mad­dî sı­kın­tı­lar­dan do­la­yı Rus­ya’da­ki Ka­zak alay­la­rı ör­nek alı­na­rak öne­ril­miş­tir. Sa­de­ce Şa­fii Kürt­ler­den te­şek­kül et­me­si­nin de iki se­be­bi var­dır: Aşi­ret sis­te­mi­nin ka­tı bağ­la­rı ve 18. yüz­yıl­da baş gös­te­ren kıt­lık se­be­biy­le gö­çe­be Kürt­le­rin, yer­le­şik Er­me­ni­le­re ve Sür­ya­ni­le­re yö­ne­lik sal­dı­rı­la­rı.”
Öz­te­miz’in ko­ru­cu­luk sis­te­mi ve Hiz­bul­lah ör­gü­tüy­le ara­sın­da pa­ra­lel­lik­ler kur­du­ğu Ha­mi­di­ye Alay­la­rı­nın en bü­yük et­ki­si ise, sta­tü­le­ri­ni su­iis­ti­mal et­me­le­ri­dir. Te­zi­ni oluş­tu­rur­ken yap­tı­ğı an­ket ve rö­por­taj­lar­da­ki oyun­lar, ye­mek kül­tü­rü, dil ve re­to­rik, anah­tar ke­li­me­ler ve çe­şit­li et­nog­ra­fik im­ler de bu bul­gu­la­rı­nı des­tek­le­mek­te­dir. Öz­te­miz Sür­ya­ni­ler ko­nu­sun­da da şun­la­rı söy­le­di:
“Sür­ya­ni­ler; Kel­da­ni­ler ve Nas­tu­ri­ler’den olu­şan ve ge­nel­lik­le Kars ve Hak­ka­ri’da ya­şa­yan Ka­to­lik Do­ğu Sür­ya­ni­le­ri ile ken­di­le­ri­ni ‘Or­ta­do­ğu ka­dim Sür­ya­ni­le­ri’ ola­rak isim­len­di­ri­len ve Ur­fa, Di­yar­ba­kır, Ha­tay, Mar­din, An­tak­ya, Ela­zığ gi­bi il­ler­de ya­şa­yan Or­to­doks Ba­tı Sür­ya­ni­le­ri ol­mak üze­re iki gru­ba ay­rı­lır. 1915 olay­la­rın­da is­ya­na ka­rı­şan Do­ğu Sür­ya­ni­le­ri (Nas­tu­ri­ler) ol­du­ğu hâl­de, Mar­din, Ur­fa, Di­yar­ba­kır ci­va­rın­da ya­şa­yan Ba­tı Sür­ya­ni­le­ri de en az Do­ğu Sür­ya­ni­le­ri ka­dar olay­lar­dan et­ki­len­miş; zo­run­lu göç­le ve ölüm­le so­nuç­la­nan olay­lar­la kar­şı­laş­mış­lar­dır. Ay­rı­ca, Lo­zan gö­rüş­me­le­ri­nin en azın­dan alt ko­mis­yon­lar­ında Kel­da­ni, Nas­tu­ri halk­la­rı­nın (Do­ğu Sür­ya­ni­le­ri) hak­la­rın­dan bah­se­dil­di­ği hal­de, is­ya­na ve sa­va­şa ka­tıl­ma­dık­la­rı için Or­to­doks Ba­tı Sür­ya­ni­le­rin­den söz edil­me­miş­tir. Bu­nun ne­ti­ce­sin­de, Sür­ya­ni­ler, Lo­zan’da azın­lık­lar­la il­gi­li mad­de­ler­de -Ya­hu­di­ler, Er­me­ni­ler, Rum­lar gi­bi di­ğer azın­lık­la­rın ak­si­ne- yer al­ma­mış; em­per­ya­list dev­let­ler bu grup­lar için her­han­gi bir hak ta­le­bin­de bu­lun­ma­mış­tır.”
Mu­tay Öz­te­miz’in söz­lü ta­rih ça­lış­ma­la­rın­da dik­ka­ti­ni çe­ken di­ğer bir hu­sus da, Ya­hu­di­ler ile Sür­ya­ni­ler ara­sın­da­ki dil­sel ya­kın­lık­tır. Bu bağ­lam­da, kö­ken­le­ri pa­gan bir top­lum olan Asu­rî­ler’e da­yan­dı­rı­lan Sür­ya­ni­le­rin -İsa’nın da di­li olan- Ara­mi­ce ko­nuş­tuk­la­rı­nı sap­ta­yan Öz­türk, Hı­ris­ti­yan­lı­ğın Ku­düs dı­şın­da­ki ilk ki­li­se­si­nin de Ha­tay’da ku­rul­du­ğunu vur­gu­la­dı:
“Da­ha son­ra­ki dö­nem­ler­de, Va­ti­kan’dan ge­len Ka­to­lik­le­rin et­ki­siy­le Ka­to­lik Er­me­ni­ler ve Sür­ya­ni­ler oluş­tu ki bu du­rum Sür­ya­ni­le­rin, Ba­tı Sür­ya­ni­le­ri ve Do­ğu Sür­ya­ni­le­ri di­ye iki­ye ay­rıl­ma­la­rı­na se­bep ol­du.”
Söz­lü ta­rih ça­lış­ma­sı ne­ti­ce­sin­de şu so­nuç­la­ra ula­şıl­mış­tır: Kök­lü bir eği­tim ge­le­ne­ği­ne sa­hip Sür­ya­ni­le­rin bu­gün­kü eği­tim dü­zey­le­ri ça­ğın ge­ri­sin­de­dir. Ay­rı­ca, ken­di ana dil­le­rin­de eği­tim im­kâ­nı­na sa­hip Su­ri­ye’de­ki Sür­ya­ni­ler, eği­tim açı­sın­dan Tür­ki­ye’de­ki Sür­ya­ni­le­re gö­re da­ha iyi du­rum­da­dır. Ya­tı­rım ko­nu­sun­da da böl­ge­de­ki bü­yük işa­dam­la­rı Hiz­bul­lah et­ki­siy­le böl­ge­yi terk edip İs­tan­bul’a gel­mek zo­run­da kal­mıştır. Bir di­ğer göç de 1960’lar­da ya­şa­nan zo­run­lu göç­ler ol­du. Sür­ya­ni­ler­de öte­ki üze­rin­de sağ­la­nan ik­ti­dar, Er­me­ni­ler ve Rum­lar ta­ra­fın­dan da des­tek­len­di.
Öztemiz’in söz­lü ta­rih araş­tır­ma­la­rın­da dik­katini çe­ken anah­tar ke­li­me­ler­den bi­ri de gü­ven­siz­liktir. Özel­de araş­tır­ma gru­bu­na, ge­nel­de Müs­lü­man­la­ra kar­şı gü­ven­siz­lik his­se­den Sür­ya­ni­le­rin acı do­lu bir­çok anı­sı ka­pa­lı grup psi­ko­lo­ji­si­nin izin ver­di­ği öl­çü­de rö­por­taj­la­ra yan­sı­mıştır.
Su­num bo­yun­ca in­te­rak­tif bir şe­kil­de ge­li­şen ke­yif­li söy­le­şi Sür­ya­ni de­ne­yim­le­rin­den ör­nek­ler­le, so­ru-ce­vap­lar­la ve tar­tış­ma­lar­la so­na er­di.

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.