İslâmî İlimler 10 İhvan’dan Cüheyman’a Suudi Arabistan ve Vehhabilik

Mehmet Ali Büyükkara

27 Mart 2010
De­ğer­len­dir­me: Z. Tuba Kor
 
İh­van’dan Cü­hey­man’a: Suû­di Ara­bis­tan ve Veh­ha­bi­lik, İma­met Mü­ca­de­le­si ve Ha­şi­mo­ğul­la­rı ve Geç­miş­ten Gü­nü­mü­ze Kâ­be’nin İş­gal Ta­ri­hi ad­lı eser­le­ri ka­le­me alan Mar­ma­ra Üni­ver­si­te­si İla­hi­yat Fa­kül­te­si İs­lâm Mez­hep­le­ri Ta­ri­hi öğ­re­tim üye­le­rin­den Prof. Dr. Meh­met Ali Bü­yük­ka­ra, özel­lik­le 11 Ey­lül sal­dı­rı­la­rı­nın ar­dın­dan uzun sü­re gün­dem­den düş­me­yen, an­cak hak­kın­da çok faz­la şey bi­lin­me­di­ği için ek­se­ri­yet­le Ba­tı’dan ter­cü­me ve çar­pı­tıl­mış ma­lu­mat­lar­la yo­rum­lar ya­pı­lan Suu­di Ara­bis­tan, bu ül­ke­nin res­mî ide­olo­ji­si Veh­ha­bi­lik ve el-Kai­de ben­ze­ri ya­pı­lan­ma­lar­la il­gi­li ol­duk­ça önem­li ve kap­sam­lı bir su­num ger­çek­leş­tir­di.
Bü­yük­ka­ra ko­nuş­ma­sın­da, ge­rek ilk iki Suu­di dev­le­ti­ni (1744-1818 ve 1822-1891), ge­rek­se yir­min­ci yüz­yıl­da ku­ru­lan Suu­di Ara­bis­tan’ı din-dev­let (ya­ni Veh­ha­bi-Suu­di) iliş­ki­le­ri te­me­lin­de ele al­dı. Bu çer­çe­ve­de Bü­yük­ka­ra özet­le şun­la­rı söy­le­di:
Mu­ham­med b. Ab­dul­veh­hab ile Mu­ham­med b. Su­ud ara­sın­da­ki Dir’iye İt­ti­fa­kı (1744), bu­gün­kü Suu­di dev­le­ti­nin ve din-dev­let (ule­ma-üme­ra) it­ti­fa­kı­nın te­mel­le­ri­nin atıl­dı­ğı ilk olay­dır. 1700’ler­de or­ta­ya çı­kan Veh­ha­bi­lik, “zâ­lim ve gü­nah­kâr da ol­sa yö­ne­ti­me ita­at” gi­bi kuv­vet­li bir ge­le­ne­ğe sa­hip olan Ehl-i Ha­dis/Han­be­lî/Se­le­fî dü­şün­ce ve pra­tik için­de, “iyi­li­ği em­re­dip kö­tü­lük­ten neh­yet­me” il­ke­si­nin abar­tıl­ma­sın­dan kay­nak­la­nan, aşı­rı­lık­la­rıy­la öne çık­mış ekol içi fik­rî ve ame­lî bir kı­rıl­ma­dır. Veh­ha­bi-Suu­di it­ti­fa­kı ile bir­lik­te Ehl-i Ha­dis’in kla­sik “dev­le­te ita­at” du­yar­lı­lı­ğı tek­rar ra­yı­na otu­rur­ken, Veh­ha­bi­lik Suu­di dev­let­le­ri­nin ku­ru­luş aşa­ma­la­rı­na cid­di kat­kı­lar sağ­lar.
Bu nok­ta­da, üçün­cü Suu­di dev­le­ti yo­lun­da ilk adım ola­rak 1902’de Ri­yad’ı (Necd böl­ge­si­ni) alan Ab­dü­la­ziz b. Su­ud, 1913-25 ara­sın­da çev­re böl­ge­le­ri top­rak­la­rı­na ka­ta­rak bu­gün­kü Suu­di Ara­bis­tan sı­nır­la­rı­na ula­şır­ken; ona en bü­yük kat­kı­yı, 1912-13’te ku­rul­ma­ya baş­la­yan “hic­re”le­re yer­leş­ti­ri­len di­nî ve mi­li­ter bir güç olan “İh­van-ı Necd” sağ­lar. Fa­kat bu­gün­kü sı­nır­la­ra ula­şıl­ma­sı­nın ar­dın­dan (ki da­ha öte­si İn­gi­liz ve Fran­sız ida­re­si al­tın­da­ki Arap top­rak­la­rı idi) aşı­rı­lık­la­rı ile ra­hat­sız­lık uyan­dır­mak­ta olan ve ci­ha­dın de­va­mı için bas­tı­ran İh­van, her ih­ti­la­lin ken­di ço­cuk­la­rı­nı ye­me­si mi­sa­li, İn­gi­liz­le­rin de yar­dı­mıy­la İbn Su­ud ta­ra­fın­dan 1929-30’da tas­fi­ye edi­lir. Ni­te­kim İh­van’ın hiç hoş­lan­ma­dı­ğı Şi­i­le­ri ve Hi­caz­lı­la­rı va­tan­daş ya­pan ve İn­gil­te­re ile it­ti­fak ku­ran Suu­di yö­ne­ti­mi­nin böy­le bir tas­fi­ye­ye git­me­si ka­çı­nıl­maz­dır.
“Sa­hih aki­de­nin yer­kü­re­ye yer­leş­me­si” nok­ta­sın­da Suu­di Ara­bis­tan’ı bir mer­kez ola­rak gö­ren Se­le­fi-Veh­ha­bi çev­re­ler­de İh­van’ın tas­fi­ye­si tam bir ha­yal kı­rık­lı­ğı ya­ra­tır. 1700’ler­den be­ri va­ro­lan ve o dö­nem­de İh­van-ı Necd ile tem­sil edi­len din-dev­let it­ti­fa­kı bo­zu­lur (bu­nun önem­li bir mi­sa­li, 1979’da İh­van’ın ye­ni ver­si­yo­nu olan Cü­hey­man ha­re­ke­ti­nin Suu­di re­ji­mi­ne kar­şı iki haf­ta bo­yun­ca Kâ­be’yi iş­gal et­me­si­dir). Yi­ne de Suu­di yö­ne­ti­mi hiç­bir za­man da­yan­dı­ğı as­lî gü­ce sır­tı­nı dön­mez; dev­le­te bağ­lı ule­ma va­sı­ta­sıy­la sta­tü­ko­cu Veh­ha­bi­lik mu­ha­fa­za edi­lir. Bu­gün da­hi Kra­li­yet’i ko­ru­yan “Mil­li Mu­ha­fız­lar” sa­de­ce Necd ka­bi­le­le­rin­den (sa­dık İh­van’dan) se­çil­mek­te­dir.
Öte yan­dan Suu­di yö­ne­ti­mi, dı­şa­rı­da ön­ce İn­gil­te­re’nin ve 1950’ler­den bu ya­na da ABD’nin is­tek­le­ri­ne bo­yun eğ­me zo­run­lu­lu­ğu ile içe­ri­de Veh­ha­bi-din­dar hal­kın bun­dan duy­duk­la­rı ra­hat­sız­lık ara­sın­da hep bir iki­lem ya­şar. Bu nok­ta­da, Usa­me b. La­din’in 1990’lar­da ver­di­ği ci­had fet­va­sın­da da zik­ret­ti­ği üze­re, ba­ba Ab­dü­la­ziz b. Su­ud İn­gi­liz­le­ri dev­re­ye so­ka­rak ilk Fi­lis­tin di­re­ni­şi­ni kır­dı­rıp bi­rin­ci kıb­le­yi (Ku­düs’ü) iş­gal­ci­le­re tes­lim et­mek­le, oğul Fahd ise 1990’da ikin­ci kıb­le­yi iş­gal­ci­le­re (ABD’ye) aç­mak­la suç­la­nır.
İh­van’ın dü­şün­ce ve pra­ti­ği­nin ye­ni­den can­lan­dı­rıl­ma­sı ve ona ya­pı­lan iha­ne­tin he­sa­bı­nın so­rul­ma­sı ge­rek­ti­ği ka­naa­ti, ci­ha­dî-se­le­fî ya­pı­lan­ma­lar­la gü­nü­mü­ze ka­dar ta­şı­nır. Bu­na kar­şı­lık dev­le­te en­teg­re edi­len sta­tü­ko­cu Veh­ha­bi­lik/Suu­di Se­le­fi­ye ise, İh­van’ı ve el-Kai­de gi­bi ci­ha­dî grup­la­rı, dev­le­te ita­at­kâr ge­le­nek­sel Ehl-i Ha­dis/Se­lef çiz­gi­sin­den cid­di bir sap­ma gös­ter­dik­le­ri için fır­ka-i nâ­ri­ye ya­ni ce­hen­nem­lik fır­ka ola­rak gö­rür. İh­van ge­le­ne­ği­nin tem­sil et­ti­ği ci­ha­dî-se­le­fî mu­ha­le­fet ile dev­le­ti meş­ru gö­ren ge­le­nek­sel Suu­di-Se­le­fi grup­lar ara­sın­da­ki çe­kiş­me, bu­gün sa­de­ce Suu­di Ara­bis­tan’ın dış po­li­ti­ka­sın­da gö­ze­ti­len bir den­ge un­su­ru de­ğil, dün­ya­da­ki se­le­fî ya­pı­lan­ma­la­rın ro­ta­la­rı­nı da be­lir­le­yen bir fak­tör­dür. Dün­ya­nın her ye­rin­de se­le­fî akım­lar iki kam­pa bö­lün­müş du­rum­da­dır ve her bi­ri bir di­ğe­ri­ni bi­dat­çi­lik­le suç­la­mak­ta­dır.
Bu ko­nuş­ma­yı me­rak eden­ler Bü­yük­ka­ra’nın İh­van’dan Cü­hey­man’a: Suû­di Ara­bis­tan ve Veh­ha­bi­lik ad­lı ki­ta­bı­nı oku­ya­bi­lir­ler. Mo­dern Or­ta­do­ğu’nun geç­mi­şi­ni ve bu­gü­nü­nü, Suu­di Ara­bis­tan’ın ta­ri­hi­ni ve re­jim ya­pı­sı­nı, Veh­ha­bi-Se­le­fi ha­re­ket­le­ri ve el-Kai­de tar­zı ci­ha­dî ya­pı­lan­ma­la­rı an­la­ma­ya ça­lı­şan­lar ve bu ko­nu­da ka­lem oy­na­tan­lar da Bü­yük­ka­ra’nın ça­lış­ma­la­rı­nı ta­kip et­me­li­dir.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.