- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 73 YIL: 2010
- Çin’den Dünyaya Bakış
Çin’den Dünyaya Bakış
Haluk Dortluoğlu
3 Nisan 2010
Değerlendirme: Melih Torlak
BİM Finansman Direktörü Haluk Dortluoğlu, Mart ayında gerçekleştirdiği 10 günlük Çin ziyaretinin ardından bu ülkeye ilişkin izlenimlerini rakamsal verilerle de destekleyerek bizimle paylaştı. Çin tarihine değinerek söyleşiye başlayan Dortluoğlu’nun dikkatimizi çeken sözleri şunlardı:
• Yaklaşık 1,5 milyar nüfusa sahip Çin’de 22 ayrı dil konuşuluyor ve bu dilleri konuşanlar kendi aralarında anlaşamıyor.
• Budizm inancı geniş bir kitle tarafından sahipleniliyor.
• Eğitim kalitesi giderek artıyor. Çince önümüzdeki 20 yıl içerisinde dünyada önemli bir yere gelecek.
• Çin’de İngilizce iletişime müsaade ediliyor. Bu konuda katı bir milliyetçi politika güdülmüyor.
• Hiçbir gayrimenkul satılmıyor, 99 yıllığına devletten kiralanıyor.
• Dünyanın en kirli 20 şehrinin 19’u Çin’de bulunuyor.
• Köyden kente göçün giderek arttığı Çin’de McKinsey araştırmasına göre, 2025 yılında halkın %80’inin kentte yaşayacağı öngörülüyor.
• Şehirlerarası nüfus hareketi sınırlı; bir yerden başka bir yere ancak hükümetin izniyle geçilebiliyor.
• Pasaport kontrolü sonrasında polislere oy verilebilen bir aygıt bulunuyor ki bu, Çinlilerin hizmet odaklı bir yaklaşıma ülke olarak geçtiklerinin bir göstergesi.
• Çin’deki dönüşüm 1977’de Mao’nun ölümüyle başlıyor, 1990’larda meyvesini veriyor.
• Çinliler serbest piyasa uygulamalarıyla planlı ekonomiyi entegre etmiş görünüyorlar.
• Yoğun altyapı yatırımlarının yapıldığı Çin’in Şanghay şehri, görünüm olarak New York ve Londra’dan çok farklı değil; ancak halk bu değişime tam anlamıyla adapte olamamış.
• Kriz döneminde 200 milyar dolarlık altyapı yatırımı yapılarak krizin etkisi en aza indirilmeye çalışılmış.
• Hızlı büyüme sürecinde Çin’deki en büyük sıkıntı, “kalifiye eleman” noktasında kendini gösteriyor.
• Çinliler, gayriinsanî şartlarda çalıştırılıyor; ancak bu durum giderek değişiyor. Asgarî ücretin yükselmesiyle iç pazar giderek büyüyor ve önümüzdeki dönemde Çin iç pazarının hacmi, ABD iç pazarının hacmine ulaşabilir.
• Yatırım olanakları ve bürokratik işlemler Türkiye’ye göre daha rahat.
• Dünyanın bütün büyük şirketlerinin Çin’de yatırımı bulunuyor.
• Taklit aşamasında kalmayan Çinliler, AR-GE’ye büyük yatırım yapıyorlar. 2008’de dünyada en çok patent alan şirket, Çinli bir şirket ve ilk 10 içinde ABD şirketi bulunmuyor.
• Dünya domuz eti tüketiminin %50’si Çin’de gerçekleşiyor.
• Çin’de gazlı içecek ve süt-yoğurt kültürü bulunmuyor. Özellikle süt kültürünün olmayışından dolayı Çinlilerde kalsiyum eksikliği yaşanıyor. Devlet bu konuya el atmış durumda.
• McKinsey araştırmasına göre;
- Çin’de 3.000’e yakın KFC (Kentucky Fried Chicken) var ve bu zincir bütün şehirlere yayılmış durumda.
- Çinliler daha çok yerli ürünlere güveniyor ve satın alıyor.
- Çinlilerin %41’i Coca Cola’nın Çin markası olduğunu düşünüyor. Birçok uluslararası markada bu oran çok daha yüksek. Çin’in kadim tarihî birikimiyle kendisini dünyanın merkezi olarak görmesinin bu durumu açıklamada yardımcı olduğunu düşünen Dortluoğlu, böyle bir algının varlığının yabancı şirketlerin de işine geldiğine dikkat çekiyor.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ