- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 60 YIL: 2006
- Osmanlı Hat Sanatında Tekke Yazıları
Osmanlı Hat Sanatında Tekke Yazıları
Hümeyra Uludağ Sharraw
23 Mart 2006
Değerlendirme: Mehmet Akalın
Sanat Araştırmaları Merkezi, Kırkambar toplantılarında Hümeyra Uludağ Sharraw’ın 2005 yılında hazırladığı tezi katılımcılarla paylaştı. Sharraw, tezine konu olarak tekkelerde hat yazılarını seçmesinin gerekçesini, gitgide artan ilgiye maruz bu eserlerin sadece müzayede takipçilerince değerlendirilmesi ve bu değerlendirmelerin de bin bir türlü yanlış bilgi ile dolu olmasıyla açıkladı.
Sharraw, Eczacılık Fakültesi mezunu ve yüksek lisansını sanat tarihi alanında yaptı. Prof. Dr. Baha Tanman’ın danışmanlığında tezi İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından kabul gördü. Hat yazılarından başka, tekkelerde yer alan sembolik objelerin de tezinde yer alması, tezin başlığı ile içeriği arasındaki uyumsuzluğu açığa çıkarsa da iyi bir tez olmasına engel olmamaktadır.
18. yüzyıl Osmanlısı ile 19. yüzyıl sonlarına ve tekkelerin kapatıldığı 1925 yılına kadar sosyal ve kültürel hayat ile siyasî gelişmelerin tekke sembolizmi ve tekke hayatına etkisi, tezde incelenmeye çalışılmış. Tezi hazırlarken somut bilgi kaynakları ile şifahen aktarılagelen bir nevi sözlü tarih olarak değerlendirilebilecek bilgilerden de yararlanılmış.
İslâm medeniyetinde güzel sanatların medresede değil de tekkelerde ortaya çıkması tesadüf değildir. Burada tekke kültürünün ve sanat faaliyetlerine olan hoşgörülü bakışının etkisini görmekteyiz. Sanat faaliyetleri tekke mensuplarına hem sabır öğretisi hem de tekkelere gelir sağlamada önemli bir katkı sağlamıştır. İcra edilen sanatlar her halükârda İslâm dininin sınırlarına riayet edilerek gerçekleştirilmekteydi.
Şiir, edebiyat, musiki gibi sanat dallarının yanında, hat sanatı tekkelerde en çok icra edilen sanat olarak karşımıza çıkar. Seyr-i Sülûk yolunda derviş önce şeyhinde, sonra Peygamber’de, sonra Tanrı’da fena olarak kemale erer. Bu yolda sabır dervişe adeta azık olur. Sabrı da icra ettiği sanatla/zanaatla kazanır.
Tarikatlarda herhangi bir taassuba yer vermeksizin diğer bir tarikatın yazıları ve sembolleri kullanılabilirdi. Bir Kadirî tekke yazısı bir Bektaşî duvarında yer alabilir ve bunların önünde fotoğraf çekilebilirdi. Tekkelerde yer alan yazılarda, şeyhin burada yaşadığına ve kendisinden medet uman müritlerine bir kuş şeklinde temsil edilerek ulaştığına inanılır.
Tekke yazıları diğer hat yazılarından figüratif öğelerin kullanılmasıyla ayrılır. Böylece okuma yazma bilmeyen kişiler de bu yazılardan resim gibi paylarına düşeni alırlar. Bu şekilde bir yazı stili Bizans ikonalarını andırsa da, gerçeğe değil sembolizme dayalı oluşu ve primitif bir şeye baksa bile izleyicinin ulaştığı imge ile bunlardan ayrılır.
Tekke hat yazılarında taç, perde, sancak, aslan, kuş, çiçek, gül, figürleri kullanılır. Her biri farklı tarikatlarda farklı anlamlara işaret eder. Bu anlamlar geçişkendir de. Mevlevîlik-Bektaşîlik, Rufaîlik-Bektaşîlik, Mevlevîlik-Kadirîlik ortak zeminleri mevcuttur. Bu zeminlerin örneklerini hat yazıları kompozisyonlarında görmek mümkündür. Ayrıca Tanzimat’la birlikte ışınsal motifin tekke süslemelerinde yer aldığı görülür.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ