Sanat Tarihi Kaynakları Bakımından Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin Önemi

Mustafa Küçük

6 Nisan 2006
Değerlendirme: Nermin Tenekeci
 
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde yirmi yılı aşkın bir süredir araştırmacı olarak çalışan Dr. Mustafa Küçük, sanat tarihine kaynaklık etmesi bakımından arşiv belgelerini değerlendirdi. Küçük’ün birbirinden değerli arşiv malzemesi görüntüleriyle zenginleştirdiği sunumu özetle şunları içeriyordu:
Yüz milyon belge ihtiva eden Hazine-i Evrak’ta kırk milyon belge tasnif edilerek araştırmacıların hizmetine sunulmuş, bunların üç milyonu da bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Bu sebeple arşivin kapalı tutulduğuna dair zaman zaman ayyuka çıkan haberler doğruyu yansıtmaz. 1918 yılından beri araştırmacılara açık tutulan Osmanlı Arşivi, defter ve evrak şeklinde iki ana grupta toplanan milyonlarca belgeyi saklar: Dîvân-ı Hümâyûn, Bâb-ı Âsafî, Bâb-ı Defterî, Şûrây-ı Devlet, Hazine-i Hassa, Maliye, Evkâf, Nâfiâ, Ticaret ve benzeri kuruluşlara ait defterler ve vesikalar; harita, plan, proje, kroki, albüm ve gazete koleksiyonları; II. Abdülhamid’in Yıldız Arşivi… Tüm bunlar içerdikleri kıymetli bilgilerin yanı sıra, pek çok yazı çeşidi (Kûfî, Nesih, Talik, Sülüs, Dîvân…), evrak tutuş, saklandıkları kaplıklar, cilt kapakları, cilt bezleri, etiketler, desenler, figürler, tezhip, hat ve ebru örnekleri bakımından Osmanlı sanatının mümtaz ve müstesna numuneleridir.
İlmî ve bediî güzellikleri kendinde toplayan bu belgeler sadece siyasetçilerin, tarihçilerin merakını gidermemeli, sanat tarihçileri, sosyologlar ve diğer ilim erbabının da ilgi alanına girmelidir. Vesikaları yalnızca siyasî bir meta, bir vilâyetin kütüğü, kariyer vasıtası, vazife parçası olarak algılamak ve hepsi için gösterilen incelik ve intizama gözleri kapamak, her harfine, her kıvrımına varıncaya kadar tarihe sinmiş bir medeniyeti yok saymak anlamına gelir. Bir sadrazam buyruldusu, boş kadroya tayinini bekleyen bir memurun arîzası veya arîzanın kalemdeki inceleme kayıtları bile, bir devletin karakterini ortaya koymada ve bir kültürün alâmet-i fârikası olmada vesikaların ne denli kıymet taşıdığına delildir.
Yazık ki, yazılı belgeler müzayedelerde –elbette değerini küçümsememekle birlikte- fahiş fiyatlara satılan bir çini vazo kadar dikkat çekmemektedir. Yerli araştırmacıların birçoğu ödev dışında özel araştırmalarda bulunmamakta, yabancı araştırmacılar ise bu işe çok daha ciddiyetle sarılmaktadır. Bu da işin acıklı tarafıdır.

EDİTÖRDEN

SEMİNERLER

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.