MAM YUVARLAK MASA TOPLANTILARI

Civil Society, Christianity, and Islam: A Clash of Civilizations or Multiple Modernities?

Robert W. Hefner

13 Mayıs 2010 Perşembe 18:00 Salon: ŞAKİR KOCABAŞ SALONU

  Medeniyet Araştırmaları Merkezi ve Küresel Araştırmalar Merkezi'nin Mayıs ayında birlikte düzenleyeceği özel etkinlikte, "Civil Society, Christianity, and Islam: A Clash of Civilizations or Multiple Modernities?" başlıklı bir konuşma yapmak üzere, Boston Üniversitesi'den Prof. Dr. Robert W. Hefner'i konuk ediyoruz

 

***
Robert W. Hefner: ''Top­lum­lar mo­dern­leş­tik­çe di­n top­lum­sal ha­yat­tan çe­ki­lmiyor, daha çok canlanıyor''

 

Değerlendirme:Özgür Dikmen

Kü­re­sel Araş­tır­ma­lar Mer­ke­zi ve Me­de­ni­yet Araş­tır­ma­la­rı Mer­ke­zi’nin or­tak­la­şa dü­zen­le­di­ği “Dî­vân Top­lan­tı­la­rı”nın Ma­yıs ayı ko­nu­ğu, Bos­ton Üni­ver­si­te­si Kül­tür, Din ve Dün­ya Araş­tır­ma­la­rı Mer­ke­zi (The Ins­ti­tu­te on Cul­tu­re, Re­li­gi­on, and World Af­fa­irs - CU­RA) Di­rek­tö­rü Prof. Dr. Ro­bert W. Hef­ner idi. Hef­ner’dan İs­lâm ve Hris­ti­yan­lık bağ­la­mın­da mo­dern­leş­me, si­vil top­lum ve de­mok­ra­si üze­ri­ne bir su­num din­le­dik. Uz­man­lık ala­nı an­tro­po­lo­ji ol­mak­la bir­lik­te kar­şı­laş­tır­ma­lı din sos­yo­lo­ji­si ça­lış­ma­la­rı da ya­pan Hef­ner’ın il­gi ala­nın­da ge­nel­de Gü­ney­do­ğu As­ya, özel­de ise En­do­nez­ya ve Ma­lez­ya top­lum­la­rı bu­lu­nu­yor.
Su­nu­mu­na, din ve mo­dern­leş­me­nin mo­dern ulus-dev­let­ler üze­rin­de­ki şe­kil­len­di­ri­ci et­ki­si­ni ana­rak baş­la­yan Hef­ner, İs­lâm coğ­raf­ya­sı­nın de­ği­şik yer­le­rin­de­ki İs­lâ­mî ya­pı­lar­da mey­da­na ge­len di­na­miz­min, din ve mo­dern­leş­me­nin bu şe­kil­len­di­ri­ci et­ki­siy­le ve bu iki ol­gu­nun da de­ği­şik­li­ğe uğ­ra­ma­sıy­la bağ­lan­tı­sı ol­du­ğu­nu be­lirt­ti. Bir anek­dot ola­rak Sa­mu­el Hun­ting­ton’ın “Me­de­ni­yet­ler Ça­tış­ma­sı” te­zi­ne de­ği­nen Hef­ner, bu te­zin Ame­ri­kan si­ya­se­tin­de­ki et­ki­sin­den ve İs­lâm al­gı­sın­da yap­tı­ğı de­ği­şik­lik­ten bah­set­tik­ten son­ra, ar­tık Ame­ri­ka’da da gi­de­rek red­de­dil­di­ği­ni söz­le­ri­ne ek­le­di.
Ko­nuş­ma­sı­nın “din ve mo­dern­leş­me” iliş­ki­si­ne ayır­dı­ğı bö­lü­mün­de Hef­ner, uzun­ca bir dö­nem Ba­tı si­ya­se­tin­de önem­li bir kö­şe ta­şı olan mo­dern­leş­me te­ori­si­nin, top­lum­lar mo­dern­leş­tik­çe di­nin top­lum­sal ha­yat­tan çe­ki­le­ce­ği ve bi­rey­sel alan­la sı­nır­la­na­ca­ğı ön­gö­rü­sü­nün bo­şa çık­tı­ğı­na; di­nî can­lan­ma­nın yal­nız­ca İs­lâm Dün­ya­sın­da de­ğil, dün­ya­nın pek çok ye­rin­de fark­lı din men­sup­la­rı ara­sın­da da ya­şan­dı­ğı­na vur­gu yap­tı. Bu bağ­lam­da mo­dern­leş­me te­ori­si­nin ve bu te­ori­nin ön­gö­rü­sü olan se­kü­ler­leş­me var­sa­yı­mı­nın aka­de­mik dün­ya­da ye­ni­den dü­şü­nül­me­si ge­rek­ti­ği­ne dik­kat çek­ti. Ni­te­kim “sos­yo­lo­ji teo­ris­yen­le­ri Ba­tı Av­ru­pa’da­ki yan­lış ül­ke­le­ri (Fran­sa gi­bi) mo­del ola­rak al­dık­la­rı için bu so­nu­ca var­dı­lar; eğer bi­rey­le­rin di­nî ya­şan­tı­la­rın­da mo­dern­leş­me­nin ol­duk­ça olum­lu bir et­ki yap­tı­ğı ABD mo­del alın­say­dı, mev­cut te­ori­ler da­ha fark­lı olur­du.”
“Din ve si­vil top­lum”a da­ir an­la­tı­mı­na Ale­xis de Toc­qu­evil­le’in 19. yüz­yıl Ame­ri­kan top­lu­mun­da­ki göz­lem­le­ri­ne de­ği­ne­rek baş­la­yan Hef­ner, bu dö­nem­de di­nin, si­vil top­lu­mun ve Ame­ri­kan de­mok­ra­si­si ile pi­ya­sa eko­no­mi­si­nin ge­li­şi­mi­ne kat­kı­da bu­lun­du­ğun­dan söz et­ti. An­cak Toc­qu­evil­le’in göz­le­mi­nin bu ül­ke­de­ki ço­ğun­lu­ğun di­niy­le sı­nır­lı ol­du­ğu­nu; bı­ra­kın tüm din­le­ri, tek bir di­nin ça­tı­sı al­tın­da­ki fark­lı mez­hep­ler ara­sın­da bi­le de­mok­ra­si, pi­ya­sa eko­no­mi­si ve si­vil top­lum açı­sın­dan cid­di fark­lı­lık­lar bu­lun­du­ğu­nu kay­det­ti. Bu­ra­dan ha­re­ket­le Hef­ner, fark­lı coğ­raf­ya­lar­da­ki İs­lâ­mî ge­le­nek­le­rin tâ­bi ol­duk­la­rı de­ğiş­ken­le­re gö­re fark­lı al­ter­na­tif­ler ge­liş­tir­dik­le­ri­ne ve din-de­mok­ra­si, din-si­vil top­lum ara­sın­da­ki iliş­ki in­ce­le­nir­ken bu nok­ta­nın göz önün­de bu­lun­du­rul­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne işa­ret et­ti.
İs­lâ­mî can­lan­ma­nın si­ya­sî, kül­tü­rel ve ör­güt­len­me yö­nüy­le dün­ya üze­rin­de­ki di­ğer di­nî uya­nış ha­re­ket­le­riy­le ki­mi yön­ler­den ben­zeş­ti­ği­ni ki­mi yön­ler­den­se ay­rış­tı­ğı­nı be­lir­ten Hef­ner, Tür­ki­ye’nin ge­nel İs­lâ­mî can­lan­ma sü­re­ci­ne bir is­tis­na da­hi ol­sa ör­nek gös­te­ri­le­bi­le­ce­ği­ni ve Tür­ki­ye’de –bir­çok La­tin Ame­ri­ka, As­ya ve­ya Af­ri­ka ül­ke­sin­de ol­du­ğu gi­bi– di­nî can­lan­ma­nın, kır­sal alan­da ya­şa­yan iki nes­lin şe­hir­le­re gö­çüy­le or­ta­ya çı­kan sos­yal oto­ri­te kay­bı­na rağ­men ger­çek­leş­ti­ği­ni be­lirt­ti. Ni­te­kim bel­li dö­nem­ler­de dün­ya­nın pek çok ye­rin­de ya­şa­nan ken­te göç dal­ga­sı, ge­le­nek­sel sos­yal oto­ri­te­nin et­ki­si­nin azal­ma­sı­na, hat­ta yok ol­ma­sı­na yol açar­ken, bu­na zıt ola­rak di­nî can­lan­ma or­ta­ya çık­tı.
Hef­ner’a gö­re, kır­dan ken­te gö­çün yol aç­tı­ğı sos­yal oto­ri­te kay­bı­nın bir so­nu­cu da, ulus­çu eli­tin Müs­lü­man nü­fu­sa ye­ni bir ah­lâk an­la­yı­şı ve sos­yal­leş­me mo­de­li be­nim­set­me­ye ça­lış­ma­sı. Ulus­çu­luk bu amaç­la en cid­di şe­kil­de ulu­sal eği­ti­mi kul­lan­dı ve İs­lâm Dün­ya­sın­da top­lum­sal dö­nü­şüm bu yol­la ger­çek­leş­ti­ril­me­ye ça­lı­şıl­dı. An­cak kit­le­sel eği­ti­min bi­rey­le­re tek­nik be­ce­ri­ler ka­zan­dı­ra­ca­ğı ve ulu­sal bir bü­tün­leş­me sağ­la­ya­ca­ğı var­sa­yı­lır­ken, Müs­lü­man­la­rın ya­zı­lı kay­nak­lar üze­rin­den di­ni öğ­ren­me ça­ba­la­rı­nı ve do­la­yı­sıy­la İs­lâm’a il­gi­yi ar­tır­dı. Bu, İs­lâ­mî kül­tü­rün ak­ta­rı­mın­da oku­ma-yaz­ma­nın mer­ke­zî bir öne­me sa­hip ol­ma­sıy­la bağ­lan­tı­lıy­dı. Bu du­ru­mun do­lay­sız bir so­nu­cu da fı­kıh ve şe­ri­at kav­ram­la­rı­na da­ir cid­di so­ru­la­rın so­rul­ma­sı ve fık­hî kav­ram­la­rın an­lam ve kap­sam­la­rı­nın top­lu­mun ha­fı­za­sın­dan ya­zı­lı kay­nak­la­ra ge­çi­şiy­di. İs­lâm bu yol­la Hris­ti­yan­lık’­tan ay­rıl­dı. İs­lâm’da Tan­rı’nın buy­ru­ğu­nun ve Kur’an’ın mer­ke­zî­li­ğin­den ötü­rü me­tin­sel­lik cid­di bir ge­le­nek hâ­li­ne gel­di. Do­la­yı­sıy­la okur­ya­zar­lı­ğın yük­se­li­şiy­le bir­lik­te Müs­lü­man­lar ara­sın­da şe­ri­a­tın an­la­mı ko­nu­sun­da ce­re­yan eden tar­tış­ma­lar, ba­zı çev­re­ler­ce İs­lâ­mî can­lan­ma­nın di­ğer din­ler­de­kin­den fark­lı ola­rak al­gı­lan­ma­sı­na yol aç­tı. Şe­ri­a­tın ba­zı Müs­lü­man çev­re­ler­ce “ta­mam­lan­mış bir kav­ram” ola­rak dü­şü­nül­me­si ve bir bağ­la­ma otur­tul­ma­sı için her­han­gi bir ça­ba­ya ge­rek gö­rül­me­me­si, İs­lâ­mî can­lan­ma­nın ka­tı bir şe­ri­at bi­lin­ci ge­tir­di­ği ve bu tarz bir İs­lâm’ın bu ça­ğın ge­rek­li­lik­le­riy­le uyum sağ­la­ya­ma­ya­ca­ğı dü­şün­ce­sin­de­ki Ba­tı Dün­ya­sın­da kay­gı uyan­dır­dı. An­cak mev­cut sos­yo­lo­jik ger­çek­ler bun­dan fark­lıy­dı; şe­ri­at, bu­na bağ­lı hu­kuk dok­trin­le­ri ve ka­mu ah­lâ­kıy­la il­gi­li so­ru­la­rın da­ha çok gün­de­me ta­şın­ma­sı, Müs­lü­man­la­rın İs­lâm’ı kay­nak­la­rın­dan oku­ya­rak öğ­re­ne­bil­me­sin­den ötü­rü or­ta­ya çık­tı.
Tüm bu ifa­de­ler ışı­ğın­da Hef­ner, İs­lâ­mî can­lan­ma tec­rü­be­si­nin dün­ya üze­rin­de­ki di­ğer can­lan­ma ha­re­ket­le­rin­den çok da fark­lı bir yol iz­le­me­di­ği­ni, ge­le­cek­te de kü­re­sel mâ­nâ­da di­ğer can­lan­ma­lar­la ben­zer bir yo­lu ta­kip ede­ce­ği­ni be­lirt­ti.
 
 

 

Bilim ve Sanat Vakfı (Foundation for Sciences and Arts)

Küresel Araştırmalar Merkezi (Centre for Global Studies)

Adres:Vefa Cad., No: 41, 34134, Vefa/İstanbul
Tel: +90 212 528 22 22 / 801-802
Faks: +90 212 513 32 20
E-Posta: [email protected]

 
 

Bilim ve Sanat Vakfı (Foundation for Sciences and Arts)

Küresel Araştırmalar Merkezi (Centre for Global Studies)

Adres:Vefa Cad., No: 41, 34134, Vefa/İstanbul
Tel: +90 212 528 22 22 / 801-802
Faks: +90 212 513 32 20
E-Posta: [email protected]

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.