İkinci sayımızın Sunuş yazısında da belirttiğimiz üzere, Türk Siyaset Tarihi Literatürü'nü, başlığın kapsamına giren dönemin ve araştırma alanının genişliği nedeniyle iki ayrı sayıda ele almayı planlamıştık. Ayrım noktası olarak da, Tanzimat Fermanı ve Dönemi alınmıştı. İkinci sayımız, bu ayrıma uygun olarak,"Türk Siyaset Tarihi: Tanzimat'a Kadar" başlığını taşımaktaydı. Dergimizin bu sayısı da, yine bu ayırıma bağlı olarak, Tanzimat sonrası Türk Siyaset Tarihi'ni konu edinmiştir ve "Türk Siyaset Tarihi: Tanzimat'tan Günümüze" başlığını taşımaktadır. Önceki sayımızda olduğu gibi, bu sayımızda da Türk Siyaset Tarihi ile ilgili üç alanı kuşatmayı amaçladık: İç politika/siyasî tarih; dış politika/diplomasi tarihi ve siyasî düşünceler tarihi. Her bir alanı; hem kronolojik (Tanzimat'tan günümüze), hem de tematik (farklı coğrafî bölgeler, diplomasi tarihi?) yönden ele almaya çalıştık. Ayrıca literatür inceleme yazıları, bibliyografyalar, siyaset ve sosyal bilimciler, tarihçiler ve eserlerine ilişkin değerlendirme yazıları, öncü isimlerle yapılan röportaj, dergi, tez ve kitap tanıtım-değerlendirmeleri ve Türkiye ile ilgili ulusal ve uluslararası dergilerin içerikleri dergimizin üçüncü sayısının muhtevasını oluşturmaktadır.
Bu sayımızda yer alan ve Tanzimat'tan günümüze kadar olan dönemde siyasî düşünce, siyasî tarih ve dış politika konularını bir bütün olarak konu edinen yazılardan ilki Coşkun Çakır'ın Türk Aydınının Tanzimat'la İmtihanı: Tanzimat ve Tanzimat Dönemi Siyasî Tarihi Üzerine Yapılan Çalışmalar başlıklı yazısıdır. Çakır konuyu iki ayrı bölümde ele almakta, ilk bölümde bir reform hareketi olarak Tanzimat'ın durduğu yeri ve aydınların Tanzimat algısını tespit etmeye çalışmakta, ikinci bölümde ise Tanzimat'ın genel olarak ve farklı alanlarda uygulanması sonucu ortaya çıkan gelişmeleri konu edinen çalışmaları değerlendirmektedir.
İkinci olarak, Nadir Özbek'in Modernite, Tarih ve İdeoloji: II. Abdülhamid Dönemi Tarihçiliği Üzerine Bir Değerlendirme adlı yazısı II. Abdülhamid dönemine ilişkin ideolojik yaklaşımları sorgulayan ve yeni eğilimlere işaret eden çalışmalar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Özbek'in yazısını Semih Akgün-Özkan Akpınar'ın hazırladığı II. Abdülhamid Dönemi Siyasî Tarihi Bibliyografyası takip etmektedir. Cüneyd Okay,Meşrutiyet Dönemi Türk Siyasî Hayatı Kaynakçası başlıklı yazısında, Meşrutiyet Dönemi kaynaklarını genel olarak değerlendirirken hangi konulara ağırlık verildiğini saptayarak henüz yeterince ya da hiç işlenmemiş konuları belirlemeye çalışmıştır. Osmanlı Hilafeti Meselesi: Bir Literatür Değerlendirmesi başlıklı yazısında Ş. Tufan Buzpınar, hilafet konusunu hilafet meselesinin doğuşundan yani 1540'lardan 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasına kadar ve antlaşma sonrasından II. Meşrutiyet'in sonuna kadar olmak üzere iki döneme ayırarak yeni bir bakış açısıyla değerlendirmiştir.
Bölgesel içerikli yazılardan biri olan Gül Tokay'ın XIX. Yüzyıl Balkan Kaynakları Üzerine Bir Değerlendirme başlıklı yazısında, Balkan tarihi ile ilgili bir kısım temel kaynaklar yeniden değerlendirilmiş ve devam eden projelerin önemi vurgulanmıştır. Ahmet Kanlıdere Sovyet ve Türk Tarih Yazıcılığında Rusya Müslümanlarının Düşünce Tarihi başlıklı yazısı da öncelikle Ceditçiliğin tanımını ve kapsamını tartışmış ve Ceditçiliğin algılanış biçimlerine temel teşkil eden Sovyet ve Türk tarih yazıcılığının temel özelliklerini belirlemeye çalışmıştır. Yazının sonunda konuya ilişkin literatür verilmiştir.
Gülçin Tunalı Koç, Osmanlı Siyaset Kültürünü Anlamada Kaynak Olarak İlm-i Nücûm: Sadullah el-Ankaravî başlıklı yazısında, ?birçok alan? tanımının içine giren ilm-i nücûm geleneğiyle siyasetin birebir ilişkisinden -XIX. yüzyılın ilk yarısında yaşamış Ankaralı müneccim-şair Müderriszâde Sadullah el-Ankaravî'nin notlarından örneklerle de destekleyerek- bahsetmektedir.
Cumhuriyet Dönemini konu edinen yazılardan ilk ikisi H. Emre Bağce'nin Türkiye'de Siyaset ve Resmî İdeoloji: Temel Yaklaşımlar ve Türk Siyasal Literatürü Üzerine Kısa Notlar başlıklı siyasî tarih ve siyasî düşünceyi içeren çalışmalarıdır. Yazar ilk yazısında Kemalizm ve resmî ideolojiye yönelik bakış açıları ve tezleri bağlamında literatür değerlendirmesi ve eleştirisi yapılarak yeni bir sınıflandırma önerisinde bulunmaktadır. Türk siyasetinin temel sorunlarına işaret eden diğer yazısı ise ve bu hususta hangi konuların tartışıldığını ve ne tür çalışmaların yapıldığını göstermesi açısından önemlidir.
Mustafa Budak Cumhuriyet Dönemi Türk Dış Politikasına Dair Türkçe Kaynak ve Araştırmalar (1923-1945) başlıklı diplomasi tarihimiz ile ilgili yazısında hem konu hem de bölge değerlendirmesi yapmaktadır. Budak, Türkiye'deki dış politika araştırmalarının gerek tarih ve gerekse uluslararası ilişkiler disiplinlerinin temel kavram ve anlayışlarını kaynaştıran disiplinler arası bir niteliğe kavuşturulması ve dış politika araştırmalarının tek boyutlu ve uluslararası sistemi dikkate almayan değerlendirmelerden kurtarılması gerektiği üzerinde durmuştur. Mesut Özcan'ın 1945 Sonrası Türk Dış Politikası İle İlgili Çalışmalar isimli yazısında konu ile ilgili başlıca referans kaynakları değerlendirilmiştir. Yazar yazısında Türk dış politikası literatürü ile ilgili genel yaklaşımı ortaya koymaya çalışmıştır. Bu sayımızda, düşünce tarihimiz üzerine yaptığı çalışmalarla alanının öncü isimlerinden birisi olan Şerif Mardin'le gerçekleştirdiğimiz bir röportajı okurlarımıza sunuyoruz. Zevkle okunacağını umduğumuz bu söyleşide, Mardin'in gerek kendi serüvenine, gerekse bu sahanın özelliklerine ve problemlerine ilişkin yaptığı değerlendirmelerin bu alanda çalışmak isteyen akademisyenler için önemli bir tecrübe aktarımı olduğu kanaatindeyiz.
Kuşkusuz hatıralar, siyasî tarihimizle ilgili önemli ipuçları sunan ve tarih, siyaset, edebiyat, toplumbilim üzerine çalışma yapan araştırmacıların göz ardı edemeyecekleri bir kaynak grubunu oluşturur. Şevket Kamil Akar?İrfan Karakoç Siyasî Tarih Kaynağı Olarak Hatırat ve Gezi Notları başlıklı yazılarında, bu sahaya dair ayrıntılı bir bibliyografyaya yer vermektedirler.
Özellikle Tanzimat sonrası dönemin siyasî, sosyal ve düşünce tarihi üzerine yapmış oldukları çalışmalarla bu alanın vazgeçilmezleri haline gelen belli isimler üzerinde ayrıntılı olarak durulmuştur. Bu kısmın ilk yazısı, Abdülkerim Asılsoy'a ait Bir Siyasî Portre Denemesi: Fuat Köprülü başlıklı yazıdır. Asılsoy, yazısında özellikle edebiyat ve tarih alanında yaptığı tetkiklerle tarihi olaylar manzumesi olmaktan kurtarmış ve Batı'da ortaya çıkan yöntem anlayışını başarıyla tatbik etmek suretiyle XX. yüzyılın ilk yarısına her yönüyle damgasını vurmuş bir bilim adamı hüviyeti ile karşımıza çıkan Fuad Köprülü'nün ağırlıklı olarak siyasî kimliği üzerinde durmaktadır. Fahrettin Altun'un Niyazi Berkes ve Eserleri Hakkında başlıklı makalesi, Cumhuriyet Türkiye'sinin yetiştirdiği ilk sosyal bilimciler kuşağının önde gelen temsilcilerinden Berkes'in eserlerinin ve düşüncelerinin, düşünürün yaşadığı dönemin sosyal ve siyasal gelişmeleri bağlamında kapsamlı bir değerlendirmesini sunuyor. Altun, Berkes'in zihnî oluşumunun Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında gerçekleştiğinden bahisle Mustafa Kemal inkılâplarının ve Kemalist modernleşme yaklaşımının onun tüm yaşamı üzerindeki belirleyici etkisini vurgulamakta ve bütün bunların, aynı zamanda, Berkes'in çok farklı alanlara ait birçok eserini birbirine bağlayan ortak bir anlam dünyası yarattığını iddia etmektedir. Mehmet Ö. Alkan Gogol'un Paltosu: Tarık Zafer Tunaya ve "Siyasî Partiler" başlıklı yazısında Tunaya'nın bilimsel çalışmalarını değerlendirmekte, Tunaya ve takipçileri arasındaki ilişkiyi Gogol ve takipçileri arasında kurduğu esprili ilişkiye benzetmektedir. Haşim Koç, 1960'lı yıllardan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'ndaki yenileşme temasını işleyen ve bu alanın bağımsız bir inceleme alanı haline gelmesindeki öncü isimlerden biri olan Roderic Davison'ın eserlerini ve düşüncelerini XIX. Yüzyıl Osmanlı Modernleşmesi Çalışmalarının Öncülerinden Roderic H. Davison ve Eserleri başlıklı yazıda irdelemektedir. Bu kısmın son yazısı Alim Arlı'nın Bir Siyaset Sosyoloğu Olarak Şerif Mardin başlıklı makalesidir. Arlı, yazısında, Mardin'in siyasî düşünce tarihi araştırma disiplini içerisindeki konumunu analiz etmeye çalışmaktadır. Mardin'in hem kuramsal perspektif hem de bilimsel gelenek açısından Türk sosyal bilimleri üzerindeki derin etkisinden söz eden Arlı, onun ayrıca Türk modernleşme tarihini incelemek için, liberal- hümanist ve aydınlanmacı geleneğin izlerini taşıyan alternatif bir paradigma geliştirdiğini belirtmektedir.
Öyle dergiler vardır ki, dergi olma özelliklerinin ötesinde etkinlik ve süreklilik sahibi olmuşlardır. Türk siyaset hayatında da bu özelliklere sahip bazı dergiler vardır: Kadro, Forum ve Yön gibi. Bunlar dergi olmalarının yanı sıra, belli bir ideolojik tutum ve kimliğin Cumhuriyet boyunca sürekliliğini de sağlayan birer hareket merkezi olmuşlardır. Bu sayımızda söz konusu ettiğimiz önemlerine binaen bu üç dergiyi konu edinen üç ayrı yazıya yer verdik. Lütfi Sunar, KadroDergisi/Hareketi ve Etkileri: Türk Devlet İdeolojisi ve Sol Kemalizmin Oluşumu Bağlamında Bir Analiz başlıklı incelemesinde, 1932-1935 yılları arasında toplam 36 sayı olarak yayınlanmasına karşın Türk siyasî tarihinde önemli bir yere sahip Kadro dergisini, yayınlandığı dönemin şartlarının bir tahlilini de yapmak suretiyle ele almakta; Türk siyaset tarihi literatüründe Kadro hakkında yazılanların bir analizini yapmakta ve bu noktalardan hareketle de, Kadro dergisinin Kemalist Devrimi doktrinize etme çabasını ve bu çabanın Kemalist düşüncenin gelişmesi bağlamında ortaya çıkardığı sonuçları değerlendirmektedir. Yücel Bulut, Soğuk Savaş Atmosferinde DP'ye Muhalif Bir Dergi: Forum başlıklı yazısında, DP'nin demokrasi dışı uygulamalarına muhalefet etmek ve Batılı standartlara uygun demokratik kurum ve anlayışların Türkiye'de yerleşmesi için çaba sarfetmek iddialarıyla yayın hayatına başlayan Forum dergisinin, 1954'te başlayıp 1970'te sona eren 371 sayılık uzun soluklu macerasının bir tanıtımını ve değerlendirmesini sunmaktadır. Bulut, yazısında, Forum dergisinin sahip olduğu kimlik ve yapısal özellikleri sergilemeye çalışmakta, dergi yazarlarının demokrasi anlayışlarını irdelemekte ve DP'ye muhalefetlerinin hangi noktalardan kaynaklandığı vb. sorulara cevaplar aramaktadır. Yön, günümüze kadar Türk siyasî hayatı üzerinde etkisi büyük olan bir dergidir. Yön, Kemalizm, sosyalizm, devletçilik, halkçılık, milliyetçilik, kalkınma ve demokrasi gibi pek çok kavramın yeniden formüle edildiği entelektüel bir platform işlevi görmüştür. Fahrettin Altun'a ait ve 1960'ların şartlarında, Kemalizmi yorumlamak suretiyle milliyetçi sol bir ideolojiyi ilk kez formüle eden bir teşebbüs olarak Yön dergisini değerlendirdiği Kemalist Bir Modernleşme Yorumu Olarak Yön Dergisi adını taşıyan yazı, aynı zamanda, dergi tanıtım-değerlendirme yazılarımızın sonuncusunu oluşturmaktadır.
Son kısımda tez/kitap tanıtımlarına yer verilmiştir. Bu bağlamda Sevinç Alkan Özcan, F. A. K. Yasamee'nin Ottoman Diplomacy: Abdulhamid II and the Great Powers 1878-1888 adlı kitabını; M. Alaaddin Yalçınkaya, Necmettin Alkan'a ait Die Deutsche Weltpolitik und die Konkurrenz der Mächte um das Osmanische Erbe. Die Deutsch-Osmanischen Beziehungen in der Deutschen Presse 1890- 1909 başlıklı çalışmayı; Ebubekir Ceylan, Engin Deniz Akarlı'nın The Problems of External Pressures, Power Struggles, and Budgetary Deficits in Ottoman Politics Under Abdulhamid II (1876-1909): Origins and Solutions ve Akif Demirci, Cemal Fedayi'nin Turan Güneş: Siyasal Yaşamı ve Siyasal Düşüncesi adlı doktora tezlerini; Vildan Serdaroğlu Şişman ise, Hatice Babavatan'ın The Understanding of 'Afrikâ-yi Osmânî' in the Late Ottoman Period: The Case of Zanzibar başlıklı yüksek lisans tezini tanıtmışlardır.
Türk Bilim Tarihini konu edineceğimiz bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle?
Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi