MAM ROUNDTABLE MEETINGS

İnsan Varsayımı (I): İnsanca, Pek İnsanca

Can Batukan

07 كانون الأول, 2019 03:00 م Salon: ŞAKİR KOCABAŞ SALONU

“İnsan Varsayımı”

Felsefe Tarihinde İnsanın Tanımları: Platon, Aristoteles, Descartes, Kant ve Nietzsche

 

Bu sunumda amacım, İnsan Varsayımı – I kitabımda açmaya çalıştığım ve daha sonra geliştirmeyi deneyeceğim bir sorunsalı ele almaya çalışacağım. Bu sorunsal esasında logos sorunsalıdır. İnsanın bir varsayım olma ihtimali, insana Düşünce Tarihi boyunca atfettiğimiz onca niteliği ve melekeyi paranteze almaya başladığımız andan itibaren belirir. Bu, esasında tüm medeniyetlerin daha ileriye gidebilmek adına önünde sonunda sorgulaması gereken bir ihtimaldir: Kendimizi adlandırdığımız şey olmama ihtimalimiz ya da kendimizi “insan” olarak adlandırırken “kendimiz olmama” ihtimalimiz.

Arka kapaktan: 

"Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900) bize “İnsanca, pek insanca” diyeli 141 yıl oldu. Bu onun ilk aforizma tarzı eseriydi. Zihninin belki fraktal biçimde işlemeye başladığı ilk eserdi. Şöyle diyordu:

Tüm filozofların ortak bir yanılgısı vardır. İşe bugünkü insandan başlayarak, onu inceleyince amacını anlayabileceklerini düşünürler. İçgüdüsel olarak, 'insanın' önlerinde bir aeterna veritas [ezeli-ebedi hakikat] olarak dolaştığını, anaforlarda değişmediğini, olguların güvenilir bir ölçeği olduğunu kabul ederler. (İnsanca, pek İnsanca, §.2)

İnsanın ne olduğu, amacının ne olması gerektiğini söyleyip dururlar. Oysa insan sürekli bir dönüşüm halinde değil midir? Bir dönüşümler yığını olmalıdır insan. Özgür bir ruh için ya da özgürleşmek için bu gereklidir bize.

İşte size “zaman fazlalığı” isteyen bir kitap daha! İnsan olarak sessiz kalmamalı, yeni bir şeyler okumalı.

İnsan olarak ya da insan-olmadığını-bilen olarak…"

 

İLGİLİ YUVARLAKMASALAR

خيار المحررين

SEMINARS

As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.

MORE INFO


تابعنا

الاشتراك في النشرة الإخبارية لدينا لتلقي الأخبار والتحديثات.