SEMINARS
Tanzimat Döneminin Dört Önemli
Bu dönemde işlenecek derslerimizde ele alınacak edebî şahsiyetler Tanzimat’ın ilk döneminin âdeta kurucuları durumundadır.
Tanzimat sonrası yıllarının, daha doğrusu edebî Tanzimat’ın kurucusu esas itibariyle Şinasi’dir. Fransız şiirinden ilk tercümeyi yapan, ilk tiyatro eseri Şair Evlenmesi’ni kaleme alan, özel ilk fikir gazetesi olan Tercümân-ı Ahvâl’i yayın hayatına koyan hep Şinasi’dir. Ayrıca gerek bir kısım manzumelerinde, gerekse gazete yazılarında “medeniyet”, “adalet”, “hak”, “hukuk”, “insan hakları” gibi Tanzimat Fermanı’nda ifadesini bulan kavramlardan da ilk defa söz eden yine Şinasi olmuştur. Şinasi gerek fikirleri, gerekse eserlerindeki eleştirel yaklaşımıyla Tanzimat dönemi fikir hayatında tam anlamıyla yol açıcı bir aydın hüviyetine sahiptir.
Şinasi’nin açtığı yolu takip eden Nâmık Kemal ise, edebiyatımızda ve fikir hayatımızda daha çok bir vatan ve hürriyet şairi olarak tanınmaktadır. Hürriyet ve meşrutiyet mücadelesi uğrunda gerçekten hayatını ortaya koyan bir aksiyon adamı hüviyetindeki Nâmık Kemal, edebiyat tarihimizde eşine rastlanmayacak biçimde fikirleriyle hayatını özdeşleştirmiş yegâne insandır. Vatan, millet, hürriyet, adalet, hak, hukuk gibi kavramlar onun makale ve diğer eserleriyle Türk kültür ve edebiyatına mal olmuştur.
Hürriyet mücadelesi uğrunda Nâmık Kemal’le beraber yola çıkan Ziya Paşa ise, esasen edebiyatta eski zevk taraftarı bir şahsiyettir. Onun Avrupa’da iken Hürriyet gazetesinde yayımlanan “Şiir ve İnşâ” adlı makalesiyle, bundan altı yıl sonra kaleme aldığı “Harâbât Mukaddimesi”ndeki görüşleri uzun süre edebiyat tarihçileri tarafından tartışılmıştır. Asıl şöhretini, insan kaderini ele aldığı “Tercî-i Bend” adlı manzumesiyle sağlayan Ziya Paşa’nın “Terkîb-i Bend”indeki birçok mısra ve beyit de Türk halkı tarafından yıllarca birer vecize tarzında ezberlenerek nesilden nesle aktarılmıştır.
Esas itibariyle bir gazeteci ve fikir adamı olan Ali Suavi ise, meşrutiyet mücadelesi yolundaki faaliyetleriyle dikkati çeken, hattâ bu uğurda hayatını kaybetmiş olmasıyla da bir dönem âdeta bayraklaştırılmış bir şahsiyettir. Onun meşrutiyet, insan hakları, medeniyet, hilâfet gibi konulardaki görüşleri, beraberce yola çıktığı fikir arkadaşı Yeni Osmanlılar’dan oldukça farklıdır.
Üzerinde kısaca durduğumuz bu dört şahsiyet, edebiyat tarihlerinde Tanzimat’ın birinci dönemi diye adlandırılan ve daha ziyade sosyal meselelerin ön planda olduğu devri fikirleri ve farklı görüşleriyle şekillendirmeleri bakımından önem taşımakta olup biz de bu seminerlerimizde bu şahsiyetleri ele alacağız.
17, 24, 31 Ekim, 7 Kasım Cumartesi
Kırmızı S. 14.00-14.50
SEMİNER PROGRAM LİSTESİ
Location | Date | Time | Seminar | Instructor | Notes |
---|---|---|---|---|---|
Kırmızı Salon | 17.10.2009 | 14:00 | 1 | ||
Kırmızı Salon | 24.10.2009 | 14:00 | 1 | ||
Kırmızı Salon | 31.10.2009 | 14:00 | 1 | ||
Kırmızı Salon | 7.11.2009 | 14:00 | 1 |
SEMINARS
As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.
MORE INFO