- الصفحة الرئيسية
- المنشورات
- BULLETIN ARCHIVE
- Issue 59 Year: 2005
- Resimden Medyaya Doğru
Resimden Medyaya Doğru
Silvia Erdem
SAMKırkambar
1 Aralık 2005
Değerlendirme: Murat Pay
Video sanatı (video art) 1960’larda taşınabilir kameranın üretilmesi ile başlar, 70’ler itibariyle de popülerleşir. Yaygın kullanımıyla video art aslında video ile yapılan sanat anlamına gelir. Videonun ardından gelen sanat kelimesi onu diğer video çekimlerinden ayırır. Günümüzde deneysel filmle aynı potada değerlendirilmekle birlikte aralarındaki fark deneysel filmin video bandının yanında negatif film de kullanabilmesidir. Görüntü estetiği açısından çalışmanın iç kurgusunda videonun avantajlarını kullanmak video sanatı için mühimdir.
Video sanatı ürünleri veren Silvia Erdem Kırkambar/Sohbet’in konuğu oldu. Avrupa’da resim eğitimini tamamlayan ve resmin yanında video sanatıyla da ilgilenen Silvia Erdem tecrübelerini ve birikimlerini bizimle paylaştı, resimlerini ve bazı video sanatı çalışmalarını görme fırsatımız oldu.
Toplantıda sanatın metaya dönüşmesi çerçevesinde sanat tacirliği meselesi gündeme geldi. Kolay üretimin ve hızlı paylaşımın metalaşmayla ilişkisi ve günümüz görsel kültürünün buna katkısı mevzubahis oldu. Avrupa’da hâsıl olmuş sanat piyasasının bazı kimseler tarafından güdümlü bir şekilde yönlendirildiği belirtilirken bunun sanat olanla olmayan arasındaki çizgiyi garip bir şekilde inceltip inceltmediği tartışıldı.
Bunun yanında video sanatın geleneksel olanla buluşması bakımından tasavvufla ilişkisi gündeme geldi. Çalışmalarında tasavvufun etkisi olduğunu dile getiren Silvia Erdem bu videosunu katılımcılarla paylaştı.
Gelenek ile ilgili tartışma, video sanatının hayatı ne kadar yakaladığı sorusunda düğümleniyor. Hayatın bizatihi kendisi olan ‘canlılık’, video sanatı çalışmalarında seyirci açısından sönük bir deneyim arenası haline geliyor. Bu arenanın post-modern kültürün ‘an’ peşinde koşan seyircisiyle sıkı ilişkide olduğu düşünüldüğünde öznelliğin önlenemez yükselişine şahit olan birey için her şeyin değerli olduğu kanaati oluşuyor. Böylelikle değerli olanla olmayan arasındaki farkı gözetecek yaklaşımlar kolay üretimin kurbanı oluyor. Tekrar başa dönersek, gelenekle kurulan bağın nasıl olduğu ve olması gerektiği sorusu bizi sürekli meşgul ediyor.
SEMINARS
As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.
MORE INFO