MOLA
Derken bir melek sesi ve nefesi ...
“Birinci Cihan Harbi’nde askerlik münasebetiyle tanıştığım Macaristan’lı ressam ve subay bir arkadaşım vardı, arasıra İstanbul Camilerini, müze ve kütüphanelerini birlikte gezer, her çeşid san’ât eserlerini ziyaret ve tedkik ederdik. Bir gün, Sultanahmed Camii’ndeki Melek Paşa-zade Ali Haydar Bey merhumun ta’lik celisi “El-kâsibu habîbullah” levhası önünde bulunuyorduk. Arkadaşım ona baktı da sonra bana dönerek:
- Dostum! Bu sizin yazılarda bir hâl var. Çok dikkat ediyorum, ilk bakışta sâde bir renk, geometrik bir sessizlik, baktıkça harekete geliyor, canlanıyor, cilveleniyor. Önce bir tatlı bakış, arkasından yavaş yavaş içe süzülen canlı bir akış, sessiz bir armoni içinde ruhu oynatan metafizik bir mûsiki var. Lâkin ondaki âhengi kulaklar duymuyor, içler dinliyor, dinledikçe bir başka âleme yükseliyor. Bakarken ne oluyor anlamıyorum, içimi içine çeken büyüleyici bir çehre, bir güzellik denizi , sevimli titreşmelerle gönlümü ferahlatan bir hava, derken bir melek sesi ve nefesi kadar gizli ve ılık bir okşayış ve sarılış içinde kalıyorum; o ben; ben o oluyorz gibi bir şeyler oluyor, sizde de böyle şeyler olur mu? demişti.“
Mahmud Bedreddin Yazır, Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm Medeniyetinde Kalem Güzeli, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: Ankara, c. 1, s. 69
SEMINARS
As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.
MORE INFO