- HOME PAGE
- PUBLICATIONS
- BULLETIN ARCHIVE
- Issue 62 Year: 2006
- MESNEVÎ’DEN
MESNEVÎ’DEN
Haybani ruhla cüz’i akıl, vehim ve
hayal ayrana benzer…
hayal ayrana benzer…
Ayran içinde yağ nasıl gizliyse, doğruluk cevherinde yalan da öyle gizlidir. O yalanın, şu fâni tendir.. Doğrun da Tanrı’ya mensup olan can!
Yıllardır şu ten ayranı meydandadır da can yağı, onda fâni ve değersiz bir hale gelmiştir.
Nihayet Tanrı, bir elçi kulunu, ayranı yayığa koyup döven birisini gönderir de, Bende bir ben gizli olduğunu bileyim diye sıfatla, hünerle o yayığı döver. Yahut da zatından âdeta bir cüz olan bir kulunun sözünü izhar eder de o söz, vahiy arayan kişinin kulağına girer.
Müminin kulağı, vahyimizi kavrar, beller.. Öyle kulak, insanı Hakk’a davet edenin eşidir, arkadaşıdır. Âdeta çocuğun kulağına benzer: anasının sözleriyle dolar da söze başlar, konuşur. Çocukta anlayan bir kulak olmazsa anasının sözünü duymaz, dilsiz olur. Anadan doğma sağır, daima dilsizdir de.. Söyleyen kişi sözü önce anasından duymuştur.
Bil ki, sağır ve dilsizin kulağı, âfetlerden bir âfettir.. Ne söz dinlemeye kabiliyeti vardır, ne de bellemeye!
Belletilmeden söyleyen Tanrı’dır, çünkü onun sıfatları, sebeplerden ayrıdır! Yahut Âdem gibi ana ve dadı hicabı olmaksızın Tanrı telkiniyle söyler. Yahut da Tanrı belletmesiyle Mesih gibi doğar doğmaz konuşur..
Doğuşundaki zina ve fesat töhmetini reddetmek, zinadan doğmadığını anlatmak için dile gelir.
Çalışmada bir hareket gerek ki ayran, gönüldeki yağdan ayrılsın!
Yağ, ayran içinde âdeta yok gibidir de ayran, varlık âlemine bayrak dikmiştir. Sende var olarak görünen deriden ibarettir.. Fâni görünen yok mu? Asıl var olan odur işte!
Yağlanmamış, eskimemiş ayranın varsa dövüp yağını çıkarmadıkça sakın harcama! Hemen onu bilgiyle elden ele alarak döndüre dur da gizlediğini meydana çıkarsın.
Çünkü bu fâni olan şey, bakînin delilidir.. Nitekim sarhoşların yalvarmaları da sâkiye delildir!
SEMINARS
As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.
MORE INFO