Mesnevi'den

Hayâl, güneş ve gölge...
 
Ha­yâl et­ti­ği­miz şey, ya­ni ru­hu­muz­da­ki hayâl, yok gi­bi­dir. Fa­kat sen, bü­tün ci­ha­nın hal­kı­nı bi­rer hayâl pe­şin­de ko­şu­yor bil. Bü­tün in­san­la­rı, yü­rü­yen, ge­zip do­la­şan bi­rer hayâl, bi­rer göl­ge… İn­san­la­rın ba­rış­la­rı da, sa­vaş­la­rı da bi­rer hayâl­den doğ­mak­ta­dır. Öğün­me­le­ri ve unut­ma­la­rı da… Ve­li­le­ri yol­dan çı­ka­ran, on­la­ra tu­zak olan o hayâl­ler ise, Al­lah bah­çe­le­rin­de­ki gü­zel­le­rin, ay yüz­lü­le­rin akis­le­ri­...
Gü­ne­şin var­lı­ğı­na de­lil yi­ne gü­neş­tir; ya­ni gü­neş, ken­di var­lı­ğı­nı is­bat et­mek­te­dir. Onun var­lı­ğı­na da­ir sa­na de­lil la­zım­sa, on­dan yüz çe­vir­me. Göl­ge de gü­ne­şin var­lı­ğı­na da­ir bir işa­ret ver­se de, gü­neş her ân can nû­ru ba­ğış­lar. “Ayın iki­ye bö­lün­me­si” mu­ci­ze­si, gü­neş gi­bi apa­çık ken­di­ni gös­te­rir­se, göl­ge sa­na, ge­ce­le­yin an­la­tı­lan ma­sal gi­bi uy­ku ge­ti­rir.
Dün­ya­da gü­neş gi­bi, in­sa­nı şa­şır­tan aca­ib bir şey yok­tur. Fa­kat can gü­ne­şi, on­dan da­ha çok şa­şır­tı­cı­dır. Çün­kü dün­ya­yı ay­dın­la­tı­lan gü­neş fa­ni­dir; can gü­ne­şi ise ebe­di… On­da, “dün”, geç­miş za­man an­la­mı yok­tur. Her ne ka­dar, bi­zim âle­mi­miz­de gö­rü­nen gü­neş tek ise de, onun ben­ze­ri­ni dü­şün­mek, ta­sav­vur et­mek müm­kün­dür. Fa­kat bu âle­min ha­ri­cin­de, öte­ler­de bu­lu­nan can gü­ne­şi eş­siz­dir; ne zi­hin­de ne de mad­de âle­min­de onun ben­ze­ri yok­tur. Can gü­ne­şi hayâle, zih­ne sığ­maz ki onun mis­li ta­sav­vur ve ta­hay­yül edi­le­bil­sin.

EDITOR'S CHOICE

SEMINARS

As the most traditonal activity of BISAV, the courses take place in every fall and spring of a year.

MORE INFO


FOLLOW US

Add your e-mail address here to be informed about our programs (seminars, symposiums, panels, etc.).