- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 76 YIL: 2011
- Din, Cinsiyet ve Kimlik Üzerine Anlatılar
Din, Cinsiyet ve Kimlik Üzerine Anlatılar
Nagihan Haliloğlu
Nisan 2011-Ağustos 2011
Değerlendirme: Nagihan Haliloğlu
Din, cinsiyet ve kimlik üzerine anlatıları tartıştığımız okuma grubumuzun tanışma faslından sonraki ilk oturumunda katılımcılarla Virginia Woolf’un Üç Gineadlı deneme eserinden paylaştığımız eğitim manifestosu ideal öğretim kurumundan şöyle bahsetmekte: “Öğrenmeyi, sırf öğrenmek için seven insanlar isteyerek buraya gelir.” Okuma grubu deneyimimizin bu düsturlarla örtüştüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. Sırf kendilerinkine benzeyen ya da benzemeyen değişik kültürlerde yaşanan hayatları biraz daha yakından tanımak isteyen insanlardan oluşan okuma grubumuz Türkiye’deki din, cinsiyetve kimliksorunlarına benzer sorunların ele alındığı romanları incelemekte. Değişik Müslüman toplumların yaşadığı sorunları ve önceledikleri değerleri anlamamıza yardımcı olan okuma listemizde Amerika’dan Pakistan’a değişik coğrafyalardan kitaplar mevcut. Hemen hemen bütün metinlerin çıktığı kültürler İslâm ve “Batı” medeniyetlerinin etkisi altına girmiş ve bu ikisinin sürekli kendilerine saha yaratma çabalarına sahne olan kültürler. İslâm coğrafyasının büyük bir kısmında yaşanmış sömürge tarihinin izlerini de sürüyoruz bu romanlarda: Cezayir’de ve Ürdün’de sömürgeye karşı milliyetçi direniş, İngiltere’deki altkıta azınlığının kurmuş olduğu kendilerine has yaşam biçimi gibi.
Çok “derin” ve çetrefilli sorunları ele alan bu kitapları kolayca tartışabilir hâle getirebilmek için uyguladığımız yöntem, her oturumda ilk önce elimizdeki kitabı bir cümlede anlatmaya çalışmak. Katılımcılar aynı cümle üzerinde hemfikir olabiliyorsa, bu, yazarın istediğini anlatmaktaki başarısını gösteriyor bir mânâda: “Ülkemi Fransızlar işgal ettiği için doğru dürüst Arapça konuşamadım” gibi. Oturumlarda asıl derdimiz on üzerinden puan dağıtmak değil elbette; ama hepimiz kıstaslarımıza göre okuduğumuz metinleri başarılı ya da başarısız buluyoruz, bazı bölümler inandırıcı gelirken bazıları yapmacık duruyor. Genellikle anlatıcıların “samimilikleri”ni ölçüp biçmeye çalışırken grubun en fazla dikkatini çeken şeylerden biri orta sınıflardan gelen yazarların halkın diğer kesimleri hakkında ne kadar az bilgiye sahip olduğu. Okuma grubumuzun başlığındaki “kimlik”in en belirleyici özelliği okuduğumuz metinlerde cinsiyet veya din değil, sınıfolarak ortaya çıkıyor. Bu tespit hangi hikâyelerin yayın dünyasında ses duyurabilirdiğini, hangi kesimlerin edebiyat alanına hâkim olduğunun da ipuçlarını veriyor.
Her oturumda elimizdeki kitabı listemizdeki diğer metinlerle olduğu kadar okuduğumuz benzeri başka anlatılarla da karşılaştırıyoruz ve birbirimize tavsiye ettiğimiz roman ve film listesi giderek büyüyor. Böylelikle Woolf’un dediği gibi diploma derdi olmadan sırf öğrenmek için bir araya gelen katılımcılar kitaplardan olduğu kadar birbirlerinin tecrübelerinden de öğreniyorlar.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ