- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 62 YIL: 2006
- Mavi Emzikli Bebek: Lübnan’dan Savaş Fotoğrafları
Mavi Emzikli Bebek: Lübnan’dan Savaş Fotoğrafları
Kürşat Bayhan
21 Aralık 2006
Değerlendirme: Murat Pay
Lübnan’da yaşanan savaş üzerine bir slayt gösterisi izledik. Programı hazırlayan Kürşat Bayhan foto muhabiri olarak Lübnan topraklarında elli beş gün geçirmiş. Kendisinin şahit oldukları aslında savaş adı altında gerçekleşen zulme bir delil olmuş. Dolayısıyla yaşanan savaşı insanlara yansıyan gerçekliği ile birlikte fotoğraf karelerinde görme şansımız oldu. Küçük ve kısa bir seçki ama bir o kadar da anlamlı ve acı. Seçki arasında yurtiçi ve yurtdışı medya organlarında savaşı anlatan, daha doğrusu insanlık ayıbına özet teşkil eden bir fotoğraf olarak hafızalara kazınmış, enkaz altından çıkarılmış mavi emzikli bebeğin fotoğrafı da vardı. İnsanlığın sükût ettiği bir anda donmuş bir kare. Kürşat Bayhan bu fotoğrafa deklanşörüyle şahitlik etmişti. Aynı şekilde bebeği enkazdan çıkaran insanlar, o bebeği o halde gören insanlar, o bebeğin ailesi de bu duruma canlı şahitlik edenler arasındaydı. Ve tabii tüm dünya da.
Slayt gösterisi ile ilgili iki noktada eleştiri getirmek de yerinde olacaktır. Birincisi, slayt gösterisi esnasında fonda seçilen müzik hakkında. Batı mahreçli müzik İslâm coğrafyasında yaşanan bu zulmün hikâyesiyle çok eşleşememiş. Dolayısıyla bu coğrafyaların bağrından çıkan mütevazı ve vakar dolu müzikal tonlar seçilebilirdi. İkinci eleştiri müziğin de etkisiyle ortaya çıkan trajedik durum. İnançlı bir insan için hayatın her ânı bir anlam etrafında örüldüğü için yaşanan en büyük dert bile bir öğüt olarak görülür. Dolayısıyla var olan kulluk ekseni muhafaza edilirken hayatın idamesinde esaslı olan varoluşsal çaba daha anlamlı eylemlerin de kapısını açar. Bu anlamda trajedi özü itibariyle İslâm coğrafyalarında mekân tutturamaz. Bu çerçevede slayt gösterisinin büyük oranda müziğin etkisiyle trajik bir boyuta evrilerek seyircilerdeki duygusal etkileşimi önplana alması bir eksiklik olarak görülebilir. Tüm bunların yanında fotoğraf seçkisi arasında kan’ın yer almaması, programı düzenleyen Kürşat Bayhan’ın incelikli bir başarısı olarak adlandırılmalıdır.
Her ne kadar fotoğraf üzerinden esaslı bir sağaltım beklemek yersiz olsa da fikrî anlamda bazı yönelimlerin olması kaçınılmaz. Özellikle fotoğraflar birleşip bir öykü anlatmaya yeltenince.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ