Yerel Tarihçilerle Buluşuyoruz VIII Bir Ömür Kastamonu Tarihi

Lütfü Seymen

12 Mart 2012
Değerlendirme:
Fatih Tığlı

TAM Sohbet programları çerçevesinde düzenlenen “Yerel Tarihçilerle Buluşuyoruz” serisinde Edirne, Trabzon, Bursa, Konya, Afyon ve tekrar Edirne derken nihayet sıra Kastamonu’ya geldi. Kastamonu/Cideli araştırmacı, sahhaf, yayıncı ve “Üsküdar’a Kadar” Kastamonuadlı kitabın editörü –kitap muhiblerince Sakallı Lütfü namıyla maruf– Lütfü Seymen, Kastamonu’yu anlattı. Çocukluğu sahil ilçesi olan Cide’de ve ilk gençlik yılları Abdurrahman Paşa Lisesi’ndeki eğitimi dolayısıyla Kastamonu merkezde geçen Seymen, böylelikle Kastamonu’nun kültür bakımından iki farklı bölgesini de ayrıntılı bir şekilde tanıma şansına sahip olur. Sohbetin ilerleyen zamanlarında sahil şeridi ile iç bölgeler arasındaki farkı soran bir dinleyiciye bu konu hakkında daha ayrıntılı bilgiler de verir.

Seymen’in Kastamonu ve Cide tarihine yönelik ilgisi çocukluk yaşlarındaki merakına dayanır ve bu merak bugüne kadar yaptığı çalışmalarının temelini oluşturur. Nitekim Seymen, çocukluğunda büyüklerden dinlediği olayları, okuma-yazma öğreniminden sonra kitabî boyutlara taşır. Kendisini yerel tarihçiden ziyade yerel bir meraklı olarak niteleyen Seymen, meselenin temelini “merak dürtüsünün boyutunun yüksekliği veya alçaklığı” olarak tanımlıyor. Cide’de Deli Sabri namıyla anılan gazeteci Sabri Yılmazer’in ölümünden sonra yaklaşık sayısı 2.000’ni bulan büyük bir kütüphaneye sahip olması çocukluk yıllarının en büyük şansıdır da, aynı zamanda. Bu kütüphanenin içinde Talat Mümtaz Yalman’ın bir cilt basılan Kastamonu Tarihide yer almaktadır. Sohbetin ilerleyen kısmında bu tarihin II. cildinin peşine düştüğünün ve izini bulduğunun müjdesini veriyor.

Yerel tarihçiliğin “en baba örneği”ni Reşat Ekrem’in İstanbul Ansiklopedisi’nin temsil ettiğini düşünen Seymen, bu ansiklopediyi esas alarak, Cide ile ilgili Cide’nin delilerinden tutun da gazilerine kadar toplumun her tabakasından insanın yer alacağı bir eser hazırlamak istiyor. Seymen’e göre hazırlanan çalışmaların insan faktöründen, yörenin folklorundan uzak olması yerel tarihçiliğin en büyük eksikliklerinden biri. Sohbetin bu kısmında planlanan eserde yer almasını düşündüğü iki isim ve hikâyelerinden kısaca bahsediyor: Deli Kamil ve Hanımcığım lakabıyla anılan annesi. Deli Kamil her işi yapar fakat onunla özdeşleşen önemli bir işi daha vardır. Belinde taşıdığı tahtadan tokmağa benzer bir aleti ile öküz olması istenen hayvanlara gereken ameliyeyi gerçekleştirmek. Tek başına bir danayı yere yatırıp gerekli işlemi yapacak kadar güçlü birisidir Deli Kamil. Ayrıca İstiklal Savaşı’nda savaştığını iddia edip madalya talebinde bulunanlar, yerel çetelerle iş birliği yapanlar, bir bayram günü bir köyde çam ağacının kabuğunun içinde yer alan ve soymuk adı verilen sarı liflerden çıkan yağ ile pişirilen yumurtanın tadı vs. hepsi birden Seymen’in malzemeleridir. Bütün bunlar ansiklopedinin şahıs, sosyal ve gündelik hayat merkezli bir yerel tarih çalışması üzerine bina edileceğinin bir göstergesidir.

Kastamonu ile ilgili kısmı ise şahit olduğu bu olaylardan sonra sürdürdüğü sahhaflık mesleği sırasında elde ettiği belgeler, kitaplar, haritalar, kartpostallar, resmî ve özel yazışmalar oluşturmaktadır. Anlattıklarına göre Kastamonu’ya ilişkin kısım daha çok belgeye dayalıdır. Editörlüğünü yaptığı kitapta da kullanılan belgelerin büyük bir kısmı bu koleksiyonundandır. Burada yeri gelmişken biriktirmenin önemine vurgu yaparak biriktirilen malzemenin daha sonra bir parçayı, parçaların ise bir bütünü oluşturacağı üzerinde duruyor. Örnek verdiği şeyler ise: Kastamonu İstiklal Mahkemesinin III. Beyannamesi, Kastamonu meşhurlarından Ahmed Mahir Efendinin kütüphanesinin listesi, Vilayet Matbaasında basılan kitaplar…

Öte taraftan, Kastamonu’da eğitim hayatı konusunda hâlihazırda yapılmış bir çalışmanın bulunmadığından, sipariş edildiği halde yazılamadığından, konuyla ilgili kapsamlı bir çalışmanın gerekliliğinden bahseden Seymen, Kastamonu’nun kabuğunu yırtmasının müsebbipleri olan Vilayet Matbaası’nın ve Abdurrahman Paşa Lisesi’nin şehir için önemine dikkat çekti. Taşbaskıdan Hurufata: Kastamonu Vilayet Matbaası ve Bastığı Kitaplarve Kadıköy’ün Şekercisi: Cafer Erolbaşlıklı çalışmalara imza atan Seymen, yakın zamanlarda Kastamonu Kütüğüisimli bir dergi çıkartmayı da planlıyor.

Ziya Demircioğlu, Aziz Demircioğlu, İhsan Ozanoğlu, Talat Mümtaz Yalman, Ahmet Gökoğlu, Abdülkerim Abdülkadiroğlu, Ali Muhlis Tümtürk ve Emrullah Demirkaya gibi Kastamonu kültür hayatına hizmet etmiş kişileri, bir yayıncı olarak Abdülhalim Galip Paşa’nın Kastamonu folkloru ve ağzı ile ilgili bir hazine niteliğini taşıyan Mutâyebât-ı Türkiyyeisimli eserinin basıma hazır beklediğini fakat talihsiz bir olay neticesinde basımının geciktiğini de öğreniyoruz Seymen’den. 

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.