Uluslararası Sermaye ve Osmanlı Maliyesi

Hüseyin Al

25 Şubat 2008              
De­ğer­len­dir­me: Kazım Baycar
 
Son dö­nem Os­man­lı ma­lî ve ik­ti­sa­dî ta­ri­hi üze­ri­ne ça­lış­ma­lar ya­pan Hü­se­yin Al, Bir Ki­tap Bir/Ya­zar prog­ra­mı­na Şu­bat ayın­da ko­nuk ol­du. Prog­ram­da, Al’ın, Os­man­lı Ban­ka­sı ya­yın­la­rın­dan çı­kan Ulus­la­ra­ra­sı Ser­ma­ye ve Os­man­lı Ma­li­ye­si ad­lı ki­ta­bı çer­çe­ve­sin­de Os­man­lı ma­li­ye­si­nin ulus­la­ra­ra­sı ser­ma­ye ile olan iliş­ki­si­ni tar­tış­tık.
Al, Os­man­lı’nın Kı­rım Sa­va­şı sı­ra­sın­da al­dı­ğı borç­la­rı in­ce­le­di­ği bu ça­lış­ma­sı­nı, ya­ban­cı ko­mi­ser­le­rin ya­ban­cı­lar­dan alı­nan kre­di­ler üze­rin­de­ki kon­trol me­ka­niz­ma­sı Os­man­lı’nın da­ha son­ra­ki yıl­la­ra ait borç­lan­ma sü­reç­le­rin­de de ben­zer bir ni­te­lik ta­şı­yor muy­du, XIX. yüz­yıl­da ulus­la­ra­ra­sı fi­nans pi­ya­sa­la­rın­dan borç­la­nan di­ğer ül­ke­ler­de bu­na ben­zer ağır şart­lar­la borç­lan­ma­lar söz ko­nu­su muy­du, Os­man­lı borç­lan­ma­sı di­ğer ül­ke­ler­le kar­şı­laş­tı­rıl­dı­ğın­da ne­re­de dur­mak­tay­dı, Os­man­lı’nın borç­lan­ma ko­şul­la­rı gö­re­ce da­ha ağır ya da da­ha ha­fif miy­di, gi­bi dik­ka­ti çe­ken so­ru­lar bağ­la­mın­da ele al­mak­ta­dır.
Araş­tır­ma­sın­da ge­rek Tür­ki­ye’de­ki ge­rek yurt­dı­şın­da­ki -özel­lik­le Os­man­lı borç­la­rı­na da­ir bil­gi içe­ren İn­gi­liz Par­la­men­to­su­nun ya­yım­la­dı­ğı- ar­şiv kay­nak­la­rın­dan ya­rar­la­nan; di­ğer ül­ke­le­rin borç­lan­ma ko­şul­la­rı­na ait bil­gi­le­rin top­lan­ma­sın­da ise ya­ban­cı dil­ler­de ya­yım­lan­mış pek çok der­gi ve ga­ze­te ta­ra­yan Al, bi­rin­cil kay­nak­la­rın dı­şın­da, ko­nuy­la il­gi­li teo­rik kı­sım­lar­da, ikin­cil kay­nak­la­rı da yo­ğun ola­rak kul­lan­mak­ta­dır.
Ön­ce­lik­le, XIX. yüz­yıl­da ya­tı­rım­cı­la­rın han­gi kri­ter­le­re gö­re ül­ke tah­vil­le­ri­ne pa­ra ya­tır­dık­la­rı so­ru­su­nu mer­cek al­tı­na ya­tı­ran Al’a gö­re, Os­man­lı öze­lin­de dü­şü­nül­dü­ğün­de borç­lan­ma­lar, spe­kü­la­tif bir ül­ke ko­nu­mun­da bu­lu­nan Os­man­lı için ol­duk­ça zor şart­lar­da yü­rü­yen bir sü­reç­tir. Bu nok­ta­da XIX. yüz­yıl­da ya­tı­rım­cı­la­rın, ya­tı­rım ka­rar­la­rı­nı na­sıl al­dık­la­rı so­ru­su, dev­let borç­la­rı­nın ta­ri­hi­ni in­ce­le­me­yi ge­rek­tir­mek­te­dir.
Bu­ra­da, ya­tı­rım­cı­la­rın bil­gi edin­me ka­nal­la­rı ile ya­tı­rım ka­ra­rı ve­ri­lir­ken bil­gi edin­me sü­reç­le­rin­de or­ta­ya çı­ka­bi­le­cek asi­met­rik bil­gi prob­le­mi ay­rı­ca önem­li­dir. Ni­te­kim, ül­ke­ler ço­ğun­luk­la borç­lan­ma­ya çık­tık­la­rın­da ma­lî du­rum­la­rı­nı ol­du­ğun­dan iyi gös­ter­mek­te­dir­ler. Böy­le bir spe­kü­la­tif du­rum­da ya­tı­rım­cı­la­rın im­da­dı­na çe­şit­li ara­cı ki­şi, ku­rum, fi­nans içe­rik­li sü­re­li ya­yın­lar ya da el ki­tap­çık­la­rı ye­tiş­mek­te­dir. Yi­ne bu dö­nem­de ül­ke ris­ki­nin be­lir­len­me­si ya­tı­rım­cı­la­rın kar­şı­laş­tık­la­rı mü­him zor­luk­lar­dan bi­ri­dir. Bu hu­sus­ta, ya­tı­rım­cı­la­rın esas ala­bi­le­cek­le­ri tek re­fe­rans nok­ta­sı ara­cı ki­şi ya da ku­ru­luş­la­rın iti­ba­rı ve kre­di­bi­li­te­si­dir.
Ül­ke­le­rin risk de­re­ce­len­dir­me­si­ne yö­ne­lik XIX. yüz­yıl son­la­rın­da ya­pı­lan ça­lış­ma­ya gö­re Os­man­lı Dev­le­ti’nin, aşı­rı ve yük­sek fa­iz­le borç­la­nan dev­let­ler ara­sın­da yer al­dı­ğı­nı be­lir­ten Al, Os­man­lı tah­vil­le­ri­nin marj­la­rı, trend­le­ri, tah­vil fi­yat­la­rı­nın yük­se­liş ve dü­şüş ne­den­le­ri ve dev­let borç­lan­ma­la­rı ile ulus­la­ra­ra­sı po­li­ti­ka üze­rin­de de dur­mak­ta­dır.
Al’a gö­re, dev­let mü­da­ha­le­le­ri pi­ya­sa me­ka­niz­ma­sı­nı ak­sa­tan bir sü­reç­tir. Çün­kü bu, ba­zı ül­ke­le­rin da­ha ra­hat ve­ya da­ha dü­şük fa­iz ora­nıy­la borç­lan­ma­la­rı­nı en­gel­le­miş­tir. Ör­ne­ğin Os­man­lı Rus­ya ile sa­va­şır­ken, bu ül­ke­nin müt­te­fi­ki Fran­sa’dan borç ta­lep et­miş­tir. Rus­ya Fran­sa’ya, an­cak Er­me­ni­le­re bir kı­sım hak­lar ta­nı­ma­sı kar­şı­lı­ğın­da Os­man­lı’ya borç ve­re­bi­le­ce­ği­ni bil­dir­miş­tir.
Öte ta­raf­tan, borç­lan­ma şart­la­rı kar­şı­laş­tı­rıl­dı­ğın­da ül­ke­ler ara­sın­da­ki en bü­yük ben­zer­lik her ül­ke­nin en mu­te­ber kay­nak­la­rı­nı te­mi­nat gös­ter­me­si­dir. Borç­la­nan ül­ke­ler bu yol­la da­ha faz­la ya­tı­rım­cı­yı çek­me­yi he­def­le­mek­te­dir­ler. Os­man­lı Dev­le­ti’nin ilk dört borç­lan­ma sü­re­ci­ne ba­kıl­dı­ğın­da, en az sı­kın­tı­nın 1854 yı­lın­da­ki borç­lan­ma­da ya­şan­dı­ğı gö­rül­mek­te­dir. Bu­ra­da, Mı­sır’dan alı­nan ver­gi­nin te­mi­nat ola­rak gös­te­ril­me­si bor­cun alın­ma­sın­da ko­lay­lık sağ­la­mış­tır. 1855 yı­lın­da kü­çük çap­lı sa­yı­la­bi­le­cek bir so­run söz ko­nu­su­dur. Os­man­lı’nın fa­iz öde­me­si­ni ge­cik­tir­me­si İn­gi­liz Par­la­men­to­sun­da so­ruş­tur­ma ko­nu­su edi­le­cek bo­yu­ta gel­miş, an­cak pa­zar­lık­lar so­nu­cun­da bu me­se­le de aşıl­mış­tır. Os­man­lı, borç­la­rı­nı ağır ak­sak da ol­sa ge­ri öde­ye­bil­miş ve 1875’e ka­dar -La­tin Ame­ri­ka ül­ke­le­ri ve­ya Yu­na­nis­tan’a nis­pet­le- borç öde­me­le­rin­de cid­di bir dar­bo­ğa­za gir­me­miş­tir.
An­cak yi­ne de, hem ya­tı­rım­cı­lar hem de borç­la­nan Os­man­lı Dev­le­ti açı­sın­dan bu sü­reç zor­lu ve her iki ta­ra­fın da za­man za­man za­rar et­ti­ği bir sü­reç ol­muş­tur. Os­man­lı açı­sın­dan ba­kıl­dı­ğın­da ül­ke kre­di­bi­li­te­si­nin dü­şük­lü­ğü, ya­tı­rım­cı­la­rın Os­man­lı Dev­le­ti hak­kın­da­ki bil­gi­le­ri­nin ye­ter­siz­li­ği, ka­mu ma­li­ye­si­ne yö­ne­lik gös­ter­ge­le­rin uzun ara­lık­lar­la ya­yın­lan­ma­sı ve Os­man­lı hak­kın­da­ki mev­cut ön­yar­gı­lar dev­le­tin kre­di çek­me­si­ni güç ha­le ge­ti­ren fak­tör­ler­di. Kre­di­ler bel­li çe­kin­ce­ler­le ve­ril­di­ği için, Os­man­lı nis­pe­ten yük­sek fa­iz oran­la­rıy­la ve eks­tra te­mi­nat­lar gös­ter­mek su­re­tiy­le borç­lan­ma­yı ger­çek­leş­ti­re­bi­li­yor­du. 
Borç­lan­ma sü­re­cin­de Os­man­lı tah­vil­le­ri­ne ya­tı­rım ya­pan­la­rın da mağ­du­ri­ye­ti gö­rül­mek­te­dir. Özel­lik­le, dev­let­le­rin borç­la­rı­nı öde­ye­me­dik­le­ri du­rum­lar­da, yap­tı­rım gü­cü ve ulus­la­ra­ra­sı ge­çer­li­li­ği olan ya­sal kod­la­rın ve mah­ke­me­le­rin bu­lun­ma­ma­sı, ya­tı­rım­cı­la­rın kar­şı­laş­tık­la­rı en bü­yük zor­luk ola­rak zik­re­di­le­bi­lir. Böy­le bir du­rum­da ya­tı­rım­cı­lar, hak­la­rı­nı gö­ze­te­bil­mek adı­na ken­di ül­ke­le­ri­nin hü­kü­met­le­ri­nin ka­pı­sı­nı çal­mak­la be­ra­ber hü­kü­met­le­rin o dö­nem­de mev­cut dış po­li­tik kon­jonk­tür üze­rin­den ge­liş­tir­dik­le­ri po­li­ti­ka­lar, ya­tı­rım­cı­la­rın men­fa­at­le­riy­le ki­mi za­man ör­tüş­me­di­ği için za­rar­la­rı­nı kar­şı­la­ma­la­rı müm­kün ol­mu­yor­du.
Al’ın bu ça­lış­ma­sı yak­la­şık 25 yıl­lık, gün­lük baz­da Londra’da iş­lem gö­ren tah­vil­le­rin fi­yat­la­rı­nı ve­ren bir da­ta­ba­sei içer­me­si ba­kı­mın­dan da sa­ha­sı­na önem­li bir kat­kı sağ­la­mak­ta­dır. Zi­ra tah­vil fi­yat­la­rı özel­lik­le gün­lük olay­la­rı ta­kip et­me­de ve fi­yat­la­rı dü­şü­ren ve­ya yük­sel­ten iç ve dış et­ken­le­ri sor­gu­la­ma­da önem­li bir gös­ter­ge­dir.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.