Küresel Finansal Kriz ve Türkiye’ye Yansımaları

Haluk Ersoy

21 Ekim 2008
De­ğer­len­dir­me:
Ali Bengü

 
1929’da ya­şa­nan Bü­yük Buh­ran’dan da­ha de­rin ol­du­ğu çe­şit­li çev­re­ler­ce di­le ge­ti­ri­len Kü­re­sel Fi­nan­sal Kriz ve Tür­ki­ye’ye et­ki­le­ri­ni tar­tış­tı­ğı­mız Ter­cü­man-ı Ah­val top­lan­tı­la­rı­nın Ekim ayı ko­nu­ğu TMSF Stra­te­jik Dai­re Baş­ka­nı Ha­luk Er­soy’du.
Ta­ri­hî gün­ler­den ge­çil­di­ği­ni ve in­san­la­rın dün­ya ta­ri­hi­nin en önem­li kri­zi­ne şa­hit­lik et­ti­ği­ni be­lir­te­rek baş­la­yan Er­soy, ko­nuş­ma­sı­na Kü­re­sel Ma­lî Kri­zin se­bep­le­ri­ni açık­la­ya­rak de­vam et­ti. Er­soy’a gö­re, Adam Smith’den bu ya­na eko­no­mik ol­gu­lar tar­tı­şı­lır­ken zen­gin­li­ğin ne ol­du­ğu ve kay­na­ğı her za­man tar­tı­şı­la­gel­miş ve önem­li bir ko­nu ola­rak gün­dem­de bu­lun­muş­tur. An­cak, bel­ki de dün­ya ta­ri­hin­de ilk de­fa tü­rev ürün­ler bu ka­dar yay­gın ol­ma­ya baş­la­mış ve sa­hip olun­ma­yan var­lık­la­rın sa­tı­şıy­la zen­gin ol­mak müm­kün ha­le gel­miş bu­lun­mak­ta­dır. Er­soy’un kul­lan­dı­ğı is­ta­tis­ti­kî ve­ri­le­re gö­re, 2000 yı­lın­da tü­rev ürün­le­rin pi­ya­sa de­ğe­ri 20 tril­yon do­lar iken, bu de­ğer 2007 yı­lın­da 120 tril­yon do­la­ra çık­mış­tır. Bu bü­yü­me­de pi­ya­sa­da­ki li­ki­di­te bol­lu­ğu ve yük­sek kal­dı­raç oran­la­rı et­ki­li ol­muş­tur. Ya­şan­mak­ta olan Kü­re­sel Ma­lî Kri­zin se­be­bi­nin pi­ya­sa ka­tı­lım­cı­la­rı­nın dav­ra­nış­la­rı­na hâ­kim olan ah­lâ­kî ri­zi­ko ol­du­ğu­nu dü­şü­nen Er­soy, ah­lâ­kî ri­zi­ko­nun olu­şu­mun­da tü­rev ürün­ler pi­ya­sa­sı­nın kontrol­süz şe­kil­de bü­yü­me­si ve yük­sek li­ki­di­te ve kal­dı­raç oran­la­rı­nın et­ki­li ol­du­ğu­nu söz­le­ri­ne ek­le­di.
Tüm bu ge­liş­me­ler­den do­la­yı özel­lik­le ko­nut ve his­se se­ne­di pi­ya­sa­la­rın­da olu­şan yük­sek fi­yat­lar ile bu var­lık­la­rın ger­çek de­ğer­le­ri ile ara­sın­da­ki iliş­ki­nin kop­tu­ğu­nun an­la­şıl­ma­sı, olu­şan fi­yat ba­lon­la­rı­nın pat­la­ma­sı ile so­nuç­lan­mış­tır. Er­soy’a gö­re, bu ba­lon­la­rın pat­la­ma­sı kri­zin gün yü­zü­ne çık­ma­sı­nı sağ­la­mış­tır.
Sis­te­min ya­pay ola­rak bü­yü­tül­me­si­nin si­ya­sî bir ter­cih ol­du­ğu­nu da vur­gu­la­yan Er­soy, bu şe­kil­de ger­çek­leş­ti­ri­len ser­vet trans­fe­riy­le in­san­la­rın re­fah içe­ri­sin­de ya­şa­dı­ğı his­si­nin uyan­dı­rıl­ma­ya ça­lı­şıl­dı­ğı­nı söy­le­di. Çö­züm için uy­gu­la­nan yön­tem­le­ri de de­ğer­len­di­ren Er­soy’a gö­re, bun­la­rın so­ru­nun er­te­len­me­sin­den baş­ka bir an­la­mı yok.
Er­soy, ko­nuş­ma­sı­nın ikin­ci bö­lü­mün­de Tür­ki­ye’nin son yıl­lar­da uy­gu­la­dı­ğı pa­ra po­li­ti­ka­sı­nı ve Kri­zin Tür­ki­ye’ye yan­sı­ma­la­rı­nı de­ğer­len­dir­di. Son yıl­lar­da­ki de­ğer­li (Y)TL ve yük­sek fa­iz po­li­ti­ka­sı­nın bir ter­cih ol­du­ğu­nu ve bu ter­cih­te dün­ya kon­jonk­tü­rü­nün de et­ki­si­nin bu­lun­du­ğu­nu söy­le­yen Er­soy, önü­müz­de­ki dö­nem­de bu ter­cih­ten vaz­ge­çil­me­si, ku­run da­ha yu­ka­rı­da ve fa­iz­le­rin ise da­ha aşa­ğı­da bir yer­ler­de park edil­me­si ge­rek­ti­ği­ni söy­le­di. Er­soy’a gö­re, bü­tün dün­ya bu yön­de ha­re­ket eder­ken Tür­ki­ye’nin bu­nun ak­si yö­nün­de ha­re­ket et­me­si müm­kün gö­zük­me­mek­te­dir.
Tür­ki­ye’nin pro-ak­tif ha­re­ket et­me­me­si du­ru­mun­da hak­sız re­ka­be­te ma­ruz ka­la­ca­ğı­nı be­lir­ten Er­soy, bu du­rum­dan do­la­yı kay­be­di­le­cek olan li­ki­di­te­nin da­ha son­ra ge­ri ka­za­nıl­ma­sı­nın çok zor ola­ca­ğı­nı vur­gu­la­dı ve dün­ya­da bir yan­gın mev­cut iken, “biz­de yan­gın yok” di­ye­rek ön­lem al­ma­ma­nın bir çö­züm ol­ma­dı­ğı­nı söz­le­ri­ne ek­le­di. Sa­de­ce pa­ra po­li­ti­ka­la­rıy­la bir çö­zü­me ulaş­ma­nın müm­kün ol­ma­dı­ğı­nı ve pa­ra po­li­ti­ka­la­rı­nın ma­li­ye po­li­ti­ka­la­rıy­la des­tek­len­me­si ge­rek­ti­ği­ni söy­le­yen Ha­luk Er­soy’a gö­re Tür­ki­ye’nin avan­taj­lı ol­du­ğu bir nok­ta da, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri ve Av­ru­pa ül­ke­le­rin­de­ki du­ru­mun ak­si­ne, Tür­ki­ye’de alt­ya­pı ya­tı­rım­la­rı­nın ya­pı­la­bi­le­ce­ği bir­çok ala­nı­nın bu­lun­ma­sı­dır. Bu ya­tı­rım­la­rın ya­pıl­ma­sıy­la hem Kriz­den en az za­rar­la çı­kıl­ma­sı hem de ih­ti­yaç du­yu­lan alt­ya­pı­ya ka­vu­şul­ma­sı Tür­ki­ye için bü­yük bir ka­zanç ola­cak­tır.
So­ru-ce­vap kıs­mın­da, ka­tı­lım­cı­la­rın yo­rum­la­rı ve so­ru­la­rı, Kü­re­sel Fi­nan­sal Li­ki­di­te Kri­zi­nin sa­de­ce fi­nans ve re­el sek­tör üze­ri­ne olan et­ki­le­rin­den de­ğil, ay­nı za­man­da sı­ra­dan in­sa­nın gün­lük ha­ya­tı­na et­ki­le­ri üze­ri­ne yo­ğun­laş­tı. So­ru­lar ve yo­rum­lar, ah­va­li­mi­ze ter­cü­man olur­ken di­le ge­ti­ri­len so­run­lar ve çö­züm öne­ri­le­ri tar­tış­ma­nın ve­rim­li geç­me­si­ne yar­dım­cı ol­du.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.