Modern Türk Tarihçiliğinin Öncüsü Fuat Köprülü ve Fikirleri

Abdülkerim Asılsoy

10 Kasım 2008     
De­ğer­len­dir­me: Tubanur Saraçoğlu
 
Tür­ki­ye Araş­tır­ma­la­rı Mer­ke­zi’nin dü­zen­le­di­ği Tez/Ma­ka­le su­num­la­rı­nın Ka­sım ayın­da­ki 67. prog­ra­mın­da Ab­dül­ke­rim Asıl­soy’un Mar­ma­ra Üni­ver­si­te­si Tür­ki­yat Araş­tır­ma­la­rı Ens­ti­tü­sü’nde ha­zır­ladığı, “Türk Mo­dern­leş­me­si Ön­cü­le­rin­den Fu­at Köp­rü­lü: Ha­ya­tı, Eser­le­ri ve Fi­kir­le­ri” baş­lık­lı te­zi tar­tı­şıl­dı. As­lı­soy, Fu­at Köp­rü­lü’nün ha­ya­tı­nı, eser­le­ri­ni ve mo­dern­leş­me kav­ra­mı çer­çe­ve­sin­de ya­şa­dı­ğı dö­nem­le pa­ra­lel ola­rak fi­kir­le­ri­ni in­ce­le­di­ği dok­to­ra te­zi­ni geç­ti­ği­miz ay­lar­da ba­şa­rıy­la sa­vun­muş­tu.
Su­nu­mu­na Köp­rü­lü’nün ha­ya­tı hak­kın­da bil­gi ve­re­rek baş­la­yan As­lı­soy, Fu­at Köp­rü­lü’nün meş­hur bir ai­le­ye men­sup ol­du­ğu­nu ve ne­se­bi­nin Sad­ra­zam Köp­rü­lü Meh­met Pa­şa’ya da­yan­dı­ğı­nı be­lirt­ti ve ek­le­di: “Fu­at Köp­rü­lü ya­zı ha­ya­tı­na er­ken bir dö­nem­de Ab­dül­ha­mit’e yaz­dı­ğı öv­gü do­lu şi­ir­ler­le baş­la­mış­tır.” Eği­ti­me, sıb­yan/ma­hal­le mek­te­bi­ne git­me­den rüş­di­ye­de baş­la­yan Köp­rü­lü, da­ha son­ra Mer­can İda­di­si’ne de­vam et­miş ve 1907’de Mek­teb-i Hu­kuk’a geç­miş­se de bu­ra­yı bi­tir­me­miş­tir. Asıl­soy, Köp­rü­lü’nün -İs­lâm hu­ku­ku ho­ca­la­rın­dan is­ti­fa­de­mek­le bir­lik­te- “Ba­tı hu­ku­ku ho­ca­la­rı­nın me­se­le­ye va­kıf ol­ma­dı­ğı, ken­di­si­nin on­la­rın kul­lan­dı­ğı kay­nak­la­rı da­ha iyi bil­di­ği” dü­şün­ce­siy­le Mek­teb-i Hu­kuk’tan ay­rıl­ma­sı­nın önem­li ol­du­ğu­na de­ğin­di. Fran­sız­ca bi­len Fu­at Bey’in, il­mî Fran­sız­ca der­gi­le­ri­ni er­ken de­ni­le­bi­le­cek bir yaş­ta ta­kip et­ti­ği­ne de işa­ret edil­di.
Asıl­soy, Köp­rü­lü’nün 1913’de, 23 ya­şın­day­ken yaz­dı­ğı “Türk Ede­bi­ya­tı Ta­ri­hin­de Usul” ma­ka­le­siy­le ta­rih usu­lü­ne da­ir ta­kip ede­ce­ği me­to­du da vaz et­ti­ği­ni söy­le­ye­rek, bu ko­nu­da müs­ta­kil baş­ka bir eser yaz­ma­dı­ğı­na de­ğin­di. Yi­ne genç­lik yıl­la­rın­da Ser­vet-i Fü­nûn’da da ede­bi­yat ve sa­nat ağır­lık­lı ya­zı­lar yazan Köp­rü­lü, bu dö­nem­de di­lin sa­de­leş­ti­ril­me­si ko­nu­sun­da Genç Ka­lem­ler­le tar­tış­tı­ğı hal­de, iler­le­yen yıl­lar­da Türk Yur­du’n­da ay­nı ki­şi­ler­le or­tak bir mef­kû­re et­ra­fın­da bir­le­şe­cek­tir.
Köp­rü­lü’nün 28 ya­şın­day­ken ka­le­me al­dı­ğı Türk Ede­bi­ya­tın­da İlk Mu­ta­sav­vıf­lar isim­li ese­rin­de kul­lan­dı­ğı -hem bir­kaç asır hem de fark­lı coğ­raf­ya­lar ara­sın­da gi­dip ge­len- ya­zım tar­zı­nın ta­rih­çi­li­ği açı­sın­dan önem­li ol­du­ğu­na de­ği­nen Asıl­soy, ay­rı­ca Cle­ment Hu­art’ın “Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu’nun yı­kıl­dı­ğı bir dö­nem­de ya­zı­lan bu eser il­mî ba­kım­dan ye­ni­den bir dev­let kur­ma ça­ba­sı ola­rak gö­rü­le­bi­lir” yo­ru­mu­nu da ak­tar­dı. Köp­rü­lü, bu ese­rin­den son­ra ulus­la­ra­ra­sı bir üne ka­vuş­muş ve Av­ru­pa’nın muh­te­lif ilim mec­mu­ala­rın­da bi­lim­sel ma­ka­le­ler ya­yın­lan­ma­ya baş­la­mış­tır.
Genç­lik yıl­la­rın­da teş­ki­lât-ı mah­su­say­la ala­ka­sı ol­du­ğu tes­bit edi­len Köp­rü­lü’nün me­bus se­çil­me is­te­ği Ta­lat Pa­şa ta­ra­fın­dan ge­ri çev­ril­miş­tir. Asıl­soy er­ken yaş­ta si­ya­se­tin için­de ol­ma­ya ça­lış­ma­sı­na rağ­men onun an­cak 1935 yı­lın­da mil­let­ve­ki­li ol­du­ğu­nu ak­ta­rır­ken, CHP’ye mu­ha­le­fet için 300 ci­va­rın­da kö­şe ya­zı­sı ka­le­me al­dı­ğı­na dik­kat çek­ti ve De­mok­rat Par­ti’nin mu­ha­le­fet yıl­la­rın­da fik­rî plan­da ta­şı­yı­cı­sı ol­du­ğu­nu söy­le­di.
Asıl­soy, bu bil­gi­le­rin ar­dın­dan onun ta­rih­çi­li­ği hak­kın­da­ki de­ğer­len­dir­me­le­ri­ni pay­laş­tı:
Sos­yal ve me­to­dik ta­rih­çi­li­ğin Tür­ki­ye’de­ki ku­ru­cu­su ola­rak ka­bul edi­le­bi­le­cek Fu­at Köp­rü­lü, bu akı­mın ön­cü­le­rin­den fark­lı ola­rak sis­te­ma­tik bir yol ta­kip et­miş­tir. Bü­yük adam­lar kav­ram­sal­laş­tır­ma­sı­na ve kro­nik­ler­de­ki hü­küm­dar, ve­zir, ku­man­dan, âlim ve mü­te­fek­kir­ler ta­ri­hi­ne kar­şı ol­ma­sın­dan do­la­yı, kay­nak kul­la­nı­mı ba­kı­mın­dan da ta­rih ya­zı­cı­lı­ğı­na fark­lı bir ba­kış ge­ti­ren Köp­rü­lü, ede­bî eser­le­ri, me­nâ­kıp­la­rı ön pla­na çı­kar­mış­tır. Bir ce­mi­ye­tin ta­ri­hi ya­zı­lır­ken kul­la­nı­lma­sı ge­re­ken en önem­li kay­nak­la­rın tür­kü­ler, şi­ir­ler, te­râ­cim-i ah­val ki­tap­la­rı ve me­na­kıp­na­me­ler ol­du­ğu­nu ça­lış­ma­la­rın­da vaz eden Köp­rü­lü’nün bu du­ru­şun­da, Ah­met Cev­det Pa­şa ve da­ha son­ra bir ekol ola­cak An­na­les çiz­gi­si et­ki­li ol­muş­tur.
İlk okun­du­ğun­da Köp­rü­lü’nün te­kâ­mü­le kar­şı ol­du­ğu dü­şün­ce­si zi­hin­ler­de uyan­sa da, as­lın­da o, te­kâ­mü­lün ted­ri­ci­li­ği­ne kar­şıy­dı ve ani sıç­ra­yış­lar­la ger­çek­le­şe­bi­le­cek bir te­kâ­mül an­la­yı­şı­na sa­hip­ti. Onun bu tav­rı dev­le­tin ya­nın­da/ge­le­nek­çi ol­ma­sıy­la il­gi­liy­di. Zi­ra im­pa­ra­tor­luk yı­kı­lır­ken, te­kâ­mü­lün ted­ri­ci­li­ği­ni ka­bu­lü et­mek “uzun bir sü­re ge­rek­ti­re­cek çö­züm­ler” an­la­mı­na ge­li­yor­du. Fa­kat Köp­rü­lü ve çağ­daş­la­rı­nın bu an­lam­da, o ka­dar va­kit­le­ri yok­tu, hız­lı bir şe­kil­de çö­züm üret­me­le­ri ge­re­ki­yor­du ki bu da ani sıç­ra­yış­lar­la dev­le­tin ge­li­şi­mi­nin müm­kün ol­du­ğu dü­şün­ce­siy­le pa­ra­lel­di.
Köp­rü­lü’nün Türk ta­ri­hi ya­zı­mı­na ge­tir­di­ği te­mel yak­la­şım­lar­dan bi­ri de, umu­mi Türk ta­ri­hi za­vi­ye­sin­den bak­mak­tı; ya­ni Türk ta­ri­hi­nin sı­nır­la­rı, baş­lan­gı­cın­dan ni­ha­ye­ti­ne ka­dar­ki saf­ha­la­rın bir bü­tünü ol­ma­lıy­dı. Bir baş­ka yak­la­şım bi­çi­mi ola­rak sü­rek­li­lik vur­gu­su­na da dik­kat çe­ken Köp­rü­lü, araş­tır­ma­la­rın­da mut­la­ka Or­ta As­ya’ya gön­der­me­ler yap­mış­tır; me­se­la İs­lâ­mi­yet’le bir­lik­te Ana­do­lu’da or­ta­ya çı­kan Ba­ba­la­rın, put­pe­rest ozan­la­rın bir de­va­mı ol­du­ğu yö­nün­de­ki tez­le­ri. Köp­rü­lü’nün bir baş­ka önem­li yak­la­şı­mı da Türk ta­ri­hi­ni, İs­lâm me­de­ni­ye­ti içe­ri­sin­de de­ğer­len­dir­me­si, İs­lâm me­de­ni­ye­ti­ni de umu­mi dün­ya ta­ri­hi içe­ri­si­ne yer­leş­tir­me­si­dir.
Asıl­soy, ça­lış­ma­sın­da Fu­at Köp­rü­lü’nün fi­kir­le­ri­ni mo­dern­leş­me bağ­la­mın­da ele al­dı­ğı­nı, onun II. Meş­ru­ti­yet ve Cum­hu­ri­yet dö­ne­mi ya­zı­la­rı­nın fark­lı hu­su­si­yet­le­re sa­hip ol­duk­la­rı­nı ve bu­nun da bi­yog­ra­fi­siy­le pa­ra­lel oku­na­rak de­ğer­len­di­ri­le­bi­le­ce­ği­ni söy­le­di ve Köp­rü­lü’nün bu dö­nem­de­ki ça­lış­ma­la­rı­nın ağır si­ya­sî ve sos­yal şart­lar­la bir­lik­te de­ğer­len­di­ril­me­si ge­rek­ti­ği­ni de ek­le­di. Asılsoy’a gö­re, bu dik­ka­te alın­ma­dı­ğı tak­dir­de, me­se­la med­re­se­le­re da­ir gö­rüş­le­rin­de­ki fark­lı­lı­ğı ya da Bi­rin­ci Türk Ta­rih Kon­gre­si’nde ile­ri sü­rü­len te­zi ni­çin eleş­tir­me­di­ği­ni doğ­ru bir şe­kil­de de­ğer­len­di­re­me­yiz.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.