- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 91 YIL: 2016
- BİSAV Kademe Programı 2015-2016
BİSAV Kademe Programı 2015-2016
Bilim ve Sanat Vakfı tarafından 1988 yılından bu yana yürütülen Kademe Programı 2015-2016 dönemi çalışmalarını Mayıs 2016’da ayında nihayetlendirdi. Bilindiği üzere her yıl güz ve bahar dönemlerinde düzenlenen altı haftalık seminerler içinde Genel Giriş ve Giriş Seminerleri’nden en az üçüne devamlılık gösteren katılımcılar Kademe sınavına girmeye hak kazanıyor. Yazılı ve sözlü değerlendirme sürecini geçenler, bir sonraki eğitim döneminde oluşturulan Kademe gruplarına dâhil oluyorlar. Böylece, Düşünce Tarihi ve Dünya Tarihi başlıkları altında belirlenen yoğun bir okuma programından oluşan Kademe Seminerlerinde, farklı disiplinlerden biraraya gelen katılımcıların düşünce serüvenlerine felsefi ve tarihsel bir derinlik katılması hedefleniyor.
Düşünce Tarihi seminerlerinde antik dönemden bugüne değin düşüncenin ve düşünmenin serüveni; “Eksen Çağlar” ve “Düşünce Tarihinde Mebde Problemi”, “İmparatorluk ve Felsefe: Helenistik Dönem ve Roma”, “Tanrı’nın Şehri: Augustin ve Erken Kilise Doktrini”, “İslami İlimlerin Teşekkülü”, “İman: İlk İhtilaflar”, “İlk Mezhepler”, “İhsan: Tasavvufun Zuhuru-Zühdden Zevke”, “Batı Zihniyetinde Dönüşüm ve Modern Döneme Geçiş: Rönesans”, “Reform ve Hıristiyan Kozmopolitanizminin Parçalanışı”, “Doğa Görüşündeki Dönüşümler”, “Aydınlanma Düşüncesi (Ansiklopedi, Rasyonalizm, Empirizm)”, “İslam Dünyasında Moderniteye Tepkiler ve Yeni Arayışlar” gibi başlıklar altında inceleniyor. Böylece Aristoteteles, Kindî, Farabî, İbn Sina, Gazzâlî, İbn Rüşd, Hobbes, Locke, Rousseau, Kant, Marx, Nietzsche, Darwin, Freud gibi düşünce tarihini şekillendirmiş filozoflar bütüncül bir çerçeve içerisinde tartışılıyor.
Dünya Tarihi seminerlerinde ise düşünce tarihini belirleyen dönemeçlerin tarih sahnesindeki yansımaları ele alınıyor. 2015-2016 döneminden beri İslam tarihine ağırlık veren program, İslamiyet’in doğuşundan Osmanlı İmparatorluğu dönemine ve günümüze kadar yaşanan tecrübeyi kapsamlı bir şekilde tahlil etme imkânı sunuyor. Tarih yazımına eleştirel yaklaşan programda yine “İslam’ın Doğduğu Dünya”, “Hilafet ve Fitne, Emeviler”, “Abbasiler ve Şiiliğin Gelişimi”, “Moğollar, Osmanlılar”, “Safeviler ve Babürlüler”, “Modernleşen Dünyada İslam Medeniyeti”, “Ulus Devlet ve Milliyetçilik” gibi başat konu ve başlıklar yer alıyor. Böylece, İslam tarihinin kritik evreleri, medeniyete yön veren dönüm noktaları, Düşünce Tarihi seminerlerinde ele alınan felsefi düzlemle bağlantılı bir şekilde değerlendiriliyor.
Geçtiğimiz dönemin ikinci yarısından beri, mevcut birikimi daha da zenginleştirmek amacıyla Sanat Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen Sanat Düşüncesi seminerleriyle söz konusu zihinsel ve aktüel birikimin içerisinde sanatın yeri de belirginleştirilmeye çalışılıyor. Düşünce Tarihi konularıyla uyumlu olarak şekillenen deneme mahiyetinde geçen dönem düzenlenen ilk programda edebiyat, sinema ve görsel sanat alanlarından seçilen konular, sanat tarihi, felsefe, sosyoloji ve güncel tartışmalar bağlamında ele alındı. İlk oturumda tasavvuf temasının işlendiği seminer içeriğine paralel olarak Nacer Khemir’in Bab’Aziz (2005) filmi değerlendirildi. Film, sosyo-politik bir bağlama oturtularak bir bilgi kaynağı olarak tasavvufun sinemaya yansıması, bu etkileşimin güncel çağrışımları interaktif bir şekilde ele alındı; sinemanın felsefi, politik ve toplumsal düzlemde yaşanan tartışmaları beyaz perdeye aktarma işlevi örneklendirilmiş oldu.
İkinci oturumda Mustafa Akkad’ın Çağrı (1976) filmi ile sinema tartışmaları devam etti. Bu defa “Çağrı Filmi Üzerinden İslam-Sinema İlişkisine Bakmak” başlığı ile İslam ve sanat ilişkisi değerlendirildi. Sinemanın bir Müslüman gözüyle nereye oturtulabileceği, dini değerlerin bu alandaki üretimi ne şekilde etkileyeceği ya da etkilemesi gerektiği, bu anlamda mevcut koşullarda İslami sinemadan ne kadar bahsedilebileceği tartışıldı. Üçüncü ve dördüncü oturumlarda Rönesans resminin ortaya çıkışı ve toplumsal etkileri, modern resme geçiş ve güncel sanatın doğuşu, “Kendine Ait Bir Dünya Yaratmak: Rönesans Resminde Birey ve Mekân” ile “Sis Denizinde Amaçsızca Dolaşan Adam (1818) - Bir Jest, Üç Yorum” başlıklı sunumlar ile incelendi.
“Garpla Şark Arasında Edebiyat: A. H. Tanpınar, Peyami Safa, O. Atay” başlığı ile aynı minvaldeki tartışma, modernleşme temayülündeki Türk edebiyatı bağlamında yapıldı. 21 Mayıs 2016 tarihli kapanış oturumu ise Mustafa Özel hocanın “Faust’da Modernlik ve Simyevi İktisat” başlıklı semineri ile gerçekleştirildi. Mustafa Özel, J. W. Goethe’nin neredeyse 70 yıl süren, ölümünden kısa bir süre önce 1832’de noktaladığı, iki cilt hâlinde kaleme aldığı eserine odaklanarak politik, iktisadi ve toplumsal bir çözümleme yaptı. Sunumda klasik edebiyat metinlerinin (ve genel olarak sanat eserlerinin) içinde bulundukları dönemi yansıtmak; toplumların sosyolojisini, iktisadi ve siyasi yapılarını anlamak ve sosyal bilimler alanında isabetli tahliller yapmak açısından ne denli önemli olduğu üzerinde duruldu. Eski kademe katılımcıların da davet edildiği bu seminer ile bir kademe dönemi daha, canlı ve renkli bir atmosferde nihayete erdi.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ