- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 69 YIL: 2009
- Küresel Görünüm 2025: Yükselen Güçler ve Türkiye
Küresel Görünüm 2025: Yükselen Güçler ve Türkiye
Yunus Sönmez
19 Mart 2009
Değerlendirme: Bilal Yıldırım
Küresel Araştırmalar Merkezi’nin Tercüman-ı Ahval toplantılarının Mart ayı konuğu Yunus Sönmez, Amerikalı National Intelligence Council adlı kurum tarafından yayımlanan Global Trends 2025 adlı rapora dair değerlendirmelerini “Küresel Görünüm 2025: Yükselen Güçler ve Türkiye” başlığıyla bizlerle paylaştı.
Toplantının başında aynı kurumun daha önce de böyle bir rapor yayımladığı; fütüroloji çalışmaları olarak nitelendirilen bu tür raporlarla Amerikalıların, bir dünya panoraması ile, bölgesel ve küresel ölçekte nasıl bir gelecek öngördüklerini çeşitli düşünceleri içerecek biçimde ortaya koydukları belirtildi.
Sönmez, rapora dair değerlendirmesine geçmeden önce bir arkaplan sunarak, raporu hazırlayan kurumun ve uzmanların niteliliğini, raporun neden hazırlandığını ve böyle bir raporu bizim neden tartıştığımızı açıkladı. Buna göre sözkonusu kurum, istihbarat dünyası ile akademiyi buluşturmak üzere oluşturulmuş; yöneticileri akademik geçmişe sahip üst düzey bürokratlardan oluşmaktadır. Raporu hazırlayanlar ise akademi ya da enstitü mensuplarıdır. Böyle bir raporun hazırlanmasındaki temel amaç, karar alıcılara yardımcı olmak ve daha önceki raporları değerlendirerek daha iyi tahminlerde bulunmaktır. Toplantıda bu ve bunun gibi raporların sadece düşünce kuruluşları tarafından ortaya konan tahminlerden ibaret olduğu ve ABD’nin resmi politikalarını yansıtmadığı da belirtildi. İki yıllık bir çalışmanın ürünü olan raporun bizim açımızdan faydasını, “ortaya koyduğu birikimden ve üretilen düşünceden istifade etmek” şeklinde ifade eden Sönmez, bu tür uzun vadeli çalışmaların ülkemizdeki eksikliğini de vurguladı.
Aynı kurum tarafından hazırlanan dördüncü rapor olan Global Trends 2025’in (ve diğerlerinin) temelinde nüfus, iklim ve enerji gibi alanlarda elde edilen veriler; bu verilerin gelişim ve eğilimleri; küresel ekonomik ve siyasi aktörlerin mevcut durumları ve bu verilere dayanarak bu aktörlerin gelecekteki konumlarına dair tahminler bulunduğunu ifade eden Sönmez, bu rapor(lar)da somut verilere dayalı tahminlerin oldukça tutarlı olduğunu; ancak manipülasyona dayanan tahminlerin aynı derecede tutarlı olmadığını belirtti.
Sunumun ikinci bölümünde Sönmez, raporda belirlilikler ve belirsizlikler başlıkları altında verilen tahminleri aktardı.
Belirlilikler: Çin ve Hindistan’ın ekonomik yükselişi ile birlikte devlet kapitalizminin canlanışı; Batı’dan Doğu’ya doğru ekonomik güç kayışının sürmesi; artan nüfusla birlikte enerji, gıda ve su talebi üzerindeki baskının artması; ABD’nin nisbi güç kaybına rağmen, uluslararası sistemdeki yerini koruyacak olması; istikrarsızlık yayı denen bölgedeki ülkelerin sayısında yaşanacak azalmaya rağmen, genç nüfusun artması ve işsizlikle birleşmesi neticesinde artacak istikrarsızlık; Ortadoğu’da silahlanmanın artması ve çatışmaların sürmesi ve ABD’nin bölgedeki rolüne ihtiyaç duyulması; teröristlerin azalması, ancak -teknoloji faktörüyle- etkilerinin artması.
Belirsizlikler: Fosil yakıtlardan alternatif enerji kaynaklarına geçilmesi; iklim değişikliğinin etkisi; merkantilist bir ekonomiye geçilip geçilemeyeceği; Çin ve Rusya’daki demokratikleşme hareketlerinin başarısı; Arap-İsrail çatışmasından dolayı Ortadoğu’da istikrarlı bir yapının oluşması; Avrupa ve Japonya’nın ekonomiye ve demografiye dayalı sosyal problemlerini çözmesi; küresel güçlerin, çok taraflı kurumlarla birlikte çalışıp çalışmayacağı; küresel ulusal güçlerin zayıflayıp çok kutuplu bir yapının ortaya çıkması.
Bu maddelerin ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı sunumun bundan sonraki kısmında Sönmez, raporda 2025 yılına dek gerçekleşeceği tahmin edilen çeşitli ekonomik, siyasi ve sosyal hususlara değindi.
Türkiye’nin 2025 vizyonuna dair temennilerini ise şu şekilde sıraladı: Sosyal problemlerin çözümü; ekonomik verimliliği olan bir toplum; nitelikli yabancıları cezbedebilmek; çok kültürlü bir yapı ve böyle bir yapının fiziksel yaşam alanı boyutunu tasarlayabilmek ve yüksek bölgesel hareketlilik. Toplantıya ilgiyle dinlenen sunumdan sonra, katılımcıların sorularıyla devam edildi.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ