- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 69 YIL: 2009
- Osmanlı Taşrasında II. Meşrutiyet
Osmanlı Taşrasında II. Meşrutiyet
20 Aralık 2008
Değerlendirme: Hatice Çolak Yentürk
Osmanlı taşrasında II. Meşrutiyet, Meşrutiyet’in ilanının 100. sene-i devriyesinde Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin düzenlediği ve üç oturumda toplam sekiz tebliğin sunulduğu bir sempozyum ile hatırlandı.
I. Oturum’un Yöneticisi İsmail Kara, Meşrutiyet dönemi taşrasına ait basın koleksiyonlarının yetersiz ve monografilerin çok az oluşu sebebiyle konunun çalışılması en zor, fakat zevkli ve bereketli konulardan biri olduğuna işaret ettiği giriş konuşmasının ardından sözü, “Jön Türklerin Taşraya Yönelik Propagandaları” başlıklı sunumuyla Enes Kabakçı’ya bıraktı. Kabakçı’ya göre Jön Türklük her ne kadar heterojen ve genel bir yapılanmaysa da, İttihat ve Terakki’nin kurucu neslinin onda dokuzu taşra kökenli idi, ancak düşünsel olarak merkezde kalan bu neslin hemen hiçbir talebi taşraya ilişkin değildi. Taşrada bulunan her vilayetin kendi özel şartlarına göre örgütlenmesi gerektiğini savunan İttihat ve Terakki Cemiyeti, bu anlamda taşraya yönelik genel bir propaganda yürütmüyordu. Taşrada teşkilatlanma, sempatizan olarak Jön Türk neşriyatını takip eden ve zamanla aktivistleşen kişilerce oluşturuluyor ve taşrayla ilgili bilgilere de bu okurlar aracılığıyla ulaşılıyordu. Bununla beraber Osmanlı toprakları içerisinde 1907’ye kadar şube açıl(a)mamış, taşra ile irtibatlar daha ziyade taşraya sınır teşkil ettiği söylenebilecek Girit, Kazanlık, Kırım, Vidin, Kandiye gibi geçiş bölgeleri üzerinden sağlanmıştır ki ‘dâhil’deki şubelerin azlığına oranla bu tür sınır bölgelerindeki 10’dan fazla şube de bunun bir göstergesidir. Anadolu’ya yönelik propaganda ve teşkilatlanma faaliyetleri, İzmir’le temasların artması (1907), İstanbul Şubesinin aktif olarak faaliyete geçmesi ve 1906’da Selanik’teki Osmanlı Hürriyet Cemiyeti ve Paris’teki Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyetlerinin birleşmesinden sonra sürat kazanmıştır ve oldukça hızlı bir şekilde meşrutiyetçi fikirler bu bölgelere intikal edip karşılık bulmuştur.
(Makalenin tamamını okumak için "indir"e tıklayınız.)
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ