Felsefe 3 / Kripke’nin Şüpheci Wittgenstein’ı ve Karşıt Cevaplar

Sümeyye Parıldar

15 Aralık 2009
De­ğer­len­dir­me: Eyüp Süzgün
 
Bir­ming­ham Üni­ver­si­te­si (İn­gil­te­re) Fel­se­fe Bö­lü­mü’nde ta­mam­la­dı­ğı “Krip­ke’s Ru­le-Fol­lo­wing Scep­ti­cism and Dis­po­si­ti­ona­list Ans­wers” ad­lı yük­sek li­sans te­zi­ni biz­ler­le pay­la­şan Sü­mey­ye Pa­rıl­dar, su­nu­şu­na, Krip­ke’nin ha­ya­tı­na ve ça­lış­ma­la­rı­na da­ir kı­sa ba­zı bil­gi­ler ve­re­rek baş­la­dı. Witt­gens­te­in’ın Fel­se­fi So­ruş­tur­ma­lar’ı ka­le­me al­dı­ğı ikin­ci dö­ne­miy­le il­gi­li çok faz­la spe­kü­la­tif yo­rum ya­pıl­dı­ğı için, Krip­ke’nin 60’lı yıl­lar­dan iti­ba­ren Witt­gens­te­in’ın ne yap­ma­ya ça­lış­tı­ğıy­la il­gi­li ba­zı şüp­he­le­re sa­hip ol­ma­ya baş­la­dı­ğı­nı be­lirt­ti. Ar­dın­dan, 1979’da yap­tı­ğı bir sem­poz­yum ko­nuş­ma­sı ve 1982’de yaz­dı­ğı bir ki­tap­la da, o gü­ne ka­dar ya­pıl­mış tüm or­to­doks Witt­gens­te­in yo­rum­la­rı­nın dı­şı­na çık­tı­ğı­nı vur­gu­la­dı. An­cak bu­ra­da sö­zü edi­len Krip­ke yo­ru­mu­nun, Trac­ta­tus’un ya­zıl­dı­ğı bi­rin­ci dö­nem Witt­gens­te­in’ını de­ğil, Fel­se­fi So­ruş­tur­ma­lar’ın ka­le­me alın­dı­ğı ikin­ci dö­nem Witt­gens­te­in’ını ko­nu edin­di­ği­ni be­lirt­mek­te fay­da var.
“Özel dil” tar­tış­ma­la­rı­nı ele alan Krip­ke, Witt­gens­te­in’ın, özel­lik­le So­ruş­tur­ma­lar’ın 258-264 ara­sın­da­ki pa­rag­raf­la­rın­dan iti­ba­ren or­ta­ya at­tı­ğı ve “bir ki­şi­nin, dı­şa­rı­dan her­han­gi bir mü­da­ha­le ol­mak­sı­zın, ken­di iç-gö­rü­le­riy­le el­de et­ti­ği/uy­dur­du­ğu bir dil im­kân­sız­dır” şek­lin­de­ki id­di­ası­nı de­ğer­len­di­rir. Pa­rıl­dar, Krip­ke’ye ka­dar özel dil­le il­gi­li ya­pı­lan or­to­doks tar­tış­ma­la­rı­n mer­ke­zin­de, yal­nız­ca bir kim­se­nin ken­di­si­ne ait bir özel dil oluş­tu­rup oluş­tu­ra­ma­ya­ca­ğı me­se­le­si­nin yer al­dı­ğı­nı, Krip­ke’nin ise, bu özel dil so­ru­nu­nu, So­ruş­tur­ma­lar’ın 201 ve 202. pa­rag­raf­la­rın­da yer alan ve “ku­ral ta­ki­bi” ile il­gi­li olan ikin­ci bir kı­sım­la ir­ti­bat­lan­dı­ra­rak or­to­doks özel dil tar­tış­ma­la­rın­dan ayır­dı­ğı­nı ifa­de et­ti. Böy­le­ce, da­ha ön­ce bir­bi­rin­den ay­rı ol­duk­la­rı ka­bul edi­len “ku­ral ta­ki­bi” ile “özel dil” tar­tış­ma­la­rı­nı Krip­ke bir­bi­ri­ne bağ­la­mış­tır.
Pa­rıl­dar, Krip­ke’nin, So­ruş­tur­ma­lar’ın 202. pa­rag­ra­fın­da­ki “[D]ola­yı­sıy­la, özel ola­rak bir ku­ra­la ta­bi ol­mak ola­nak­lı de­ğil­dir” cüm­le­si­ni ken­di te­zi için te­mel al­dı­ğı­nı, an­cak söz­ko­nu­su pa­rag­raf­tan son­ra­ki kı­sım­la­rın bu söy­le­nen­le­ri nak­ze­den ifa­de­ler içer­me­si ne­de­niy­le, bü­tün­lü­ğü için­de ele alın­dı­ğın­da bu pa­rag­ra­fın Krip­ke’nin yo­ru­mu­na çok mü­sa­it ol­ma­dı­ğı id­di­a edi­le­rek, Witt­gens­te­in­cı­lar ta­ra­fın­dan eleş­ti­ril­di­ği­ni be­lirt­ti. Witt­gens­te­in­cı­la­rın Krip­ke’ye yö­nelt­tik­le­ri ikin­ci bir eleş­ti­ri ise, onun söz­ko­nu­su met­ni sis­te­ma­tik bir oku­ma­ya ta­bi tut­tu­ğu şek­lin­de­dir. Witt­gens­te­in­cı­lar, Trac­ta­tus’ta­ki sis­te­ma­tik ana­li­zin So­ruş­tur­ma­lar’da terk edil­di­ği­ne işa­ret ede­rek, Witt­gens­te­in’ın ikin­ci dö­ne­min­de­ki fel­se­fe yap­ma bi­çi­mi­ne uy­gun ol­ma­dı­ğı için Krip­ke’nin met­ni sis­te­ma­tik oku­yu­şu­nun yan­lış­lı­ğı­na işa­ret et­miş­ler­dir.
Pe­ki, ku­ral ta­ki­bi ile özel dil tar­tış­ma­sı bir ara­ya ge­ti­ril­di­ğin­de or­ta­ya na­sıl bir so­nuç çık­mak­ta­dır? Krip­ke’nin ana­li­zin­den ha­re­ket­le, Pa­rıl­dar bu­nu şöy­le ifa­de et­ti:
Dil de, an­lam da bir ku­ral ta­ki­bi ol­du­ğu için, bir ki­şi ken­di­ne has özel bir ku­ral icat edip onu ken­di ba­şı­na uy­gu­la­dı­ğı­nı id­di­a ede­mez; böy­le bir şey müm­kün de­ğil­dir. Krip­ke, bu­nu gös­te­re­bil­mek için, ma­te­ma­tik­te­ki top­la­ma iş­le­mi­ni ör­nek gös­te­rir. Ona gö­re, da­ha ön­ce ma­te­ma­tik eği­ti­mi al­mış, fa­kat 57’den da­ha bü­yük bir top­la­ma iş­le­mi yap­ma­mış bir kim­se­ye 57+68’in so­nu­cu so­rul­du­ğun­da, ken­din­den emin bir şe­kil­de 125 ce­va­bı­nı ve­re­cek­tir. Krip­ke’nin şüp­he­ci­si bu­ra­da or­ta­ya çı­kar ve “57’den bü­yük bir top­la­ma iş­le­mi­ni da­ha ön­ce hiç yap­ma­mış bir kim­se, 125’in doğ­ru ce­vap ol­du­ğu­nu ne­re­den bil­mek­te­dir?” so­ru­su­nu so­rar. Bu so­ru­nun arit­me­tik­le il­gi­li ol­ma­dı­ğı­na dik­kat­le­ri çe­ken Pa­rıl­dar, bu­ra­da arit­me­ti­ği de aşan “me­ta-lin­gu­is­tik” bir so­ru­nun so­rul­du­ğu­na dik­kat­le­ri çek­ti. Bu ne­den­le, ma­te­ma­tik­sel ola­rak top­la­ma iş­le­mi­ne da­ir ya­pı­la­cak her­han­gi bir is­pat ve­ya sa­yı­la­rın on­to­lo­ji­siy­le il­gi­li ge­ti­ri­le­cek bir açık­la­ma söz­ko­nu­su şüp­he­yi or­ta­dan kal­dı­ra­maz. Bu­ra­da­ki asıl so­run, geç­miş­te 57’den kü­çük sa­yı­lar için uy­gu­la­nan bü­tün top­la­ma iş­lem­le­riy­le, 57+68 için ya­pı­lan top­la­ma iş­le­mi­nin ay­nı ol­du­ğu­nun, ken­di­ne ait bir ger­çek­lik­ten yo­la çı­ka­rak, na­sıl bi­li­ne­bi­le­ce­ği­dir. Krip­ke, Witt­gens­te­in böy­le bir so­ru­yu ese­rin­de doğ­ru­dan or­ta­ya koy­ma­sa da, met­nin ta­ma­mı göz önü­ne alın­dı­ğın­da bu­na ba­zı tel­mih­le­rin bu­lun­du­ğu­nu söy­ler.
Şüp­he­ci, geç­miş­te sa­hip ol­du­ğu­muz ba­zı zih­nî içe­rik­ler­den ve­ya yat­kın­lık­lar­dan (dis­po­si­ti­ons) yo­la çı­ka­rak, as­lın­da ikin­ci top­la­ma iş­le­mi için, il­kin­de uy­gu­la­dı­ğı­mız ku­ral­la­ra bağ­lı kal­ma­ya de­vam et­ti­ği­mi­zi be­lir­tir. Pa­rıl­dar, şüp­he­ci­nin, bu­ra­da an­lam­la il­gi­li sü­rek­li­li­ği sağ­la­yan zih­ni hâl­le­re ve­ya ni­yet­le­re/ka­sıt­la­ra (in­ten­ti­ons) iti­raz ede­rek, ön­ce­ki top­la­ma iş­le­miy­le ye­ni top­la­ma iş­le­mi­nin ay­nı olup ol­ma­dı­ğı­nın bi­li­ne­me­ye­ce­ği so­nu­cu­na var­dı­ğı­nı; bun­dan do­la­yı da, bir­ta­kım dav­ra­nış­sal yat­kın­lık­la­ra (be­ha­vio­ral dis­po­si­ti­ons) da­ya­na­rak ye­ni bir top­la­ma iş­le­mi­nin hiç­bir şe­kil­de de­lil­len­di­ri­le­me­ye­ce­ği id­di­asın­da bu­lun­du­ğu­nu ifa­de et­ti. Epis­te­mo­lo­jik bir so­run­dan yo­la çı­kan şüp­he­ci, so­nuç­ta me­ta­fi­zik bir so­ru­na ula­şa­rak, böy­le­ce an­la­mın ken­di­si­ne da­yan­dı­rı­la­bi­le­ce­ği in­san bi­re­yi mer­kez­li hiç­bir ha­ki­ka­tin ol­ma­dı­ğı­nı sa­vun­muş ol­mak­ta­dır.
Eli­miz­de bir ku­ral ve bu ku­ra­lın müm­kün son­suz sa­yı­da uy­gu­la­ma­sı bu­lu­nu­yor. Bir ku­ral var­sa­yıl­dı­ğın­da ise, son­suz uy­gu­la­ma­la­rın her­bi­ri için son­suz sa­yı­da doğ­ru ce­vap­la­rı var­say­mış olu­yo­ruz. Şüp­he­ci­ye ce­vap ver­mek is­te­yen kim­se, Pa­rıl­dar’ın ifa­de­siy­le, bi­re­ye da­ir öy­le bir ger­çek gös­ter­me­li ki; bi­rin­ci­si, o ger­çek­lik be­nim han­gi ku­ra­lı uy­gu­la­dı­ğı­mı, ikin­ci­si o ger­çek­lik be­nim han­gi ce­va­bın doğ­ru ce­vap ola­rak ver­mem ge­rek­ti­ği­ni ba­na gös­ter­me­li. Di­ğer bir de­yiş­le, ba­na bir açık­la­ma (jus­ti­fi­ca­ti­on) sun­ma­lı, ku­ral oluş­tu­ran bir du­rum (nor­ma­ti­vity) ver­me­li.
Krip­ke’nin yat­kın­lık­çı (zi­hin­sel, kul­la­nı­ma da­ya­lı, sos­yal, Pla­ton­cu yat­kın­lık) ve in­dir­ge­me­ci ol­ma­yan (non-re­duc­ti­ve) gö­rüş­le­rin so­ru­la­rı­na ver­di­ği ce­vap­la­rı ele alan Pa­rıl­dar, bun­lar­dan ha­re­ket­le şüp­he­ci­nin, bi­re­ye da­ir hiç­bir ha­ki­ka­tin an­la­mı var­say­ma­yı ge­rek­tir­me­di­ği ve­ya ku­ra­lın her­han­gi bir ger­çek­li­ğe da­yan­ma­dı­ğı so­nu­cu­na var­dı­ğı­nı be­lirt­ti.
Pa­rıl­dar, son ola­rak, Krip­ke’nin sö­zü edi­len Witt­gens­te­in yo­ru­mu üze­ri­ne ya­pı­lan tar­tış­ma­la­ra da kı­sa­ca de­ği­ne­rek ko­nuş­ma­sı­nı ni­ha­ye­te er­dir­di ve ar­dın­dan so­ru-ce­vap kıs­mı­na ge­çil­di.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.