Türk Sinemasında Son Dönem ve Uzak İhtimal

Mahmut Fazıl Coşkun

30 Aralık 2009
De­ğer­len­dir­me: Yeşim Tonbaz
 
Çok ödül­lü Uzak İh­ti­mal (2009) fil­mi­nin yö­net­me­ni Mah­mut Fa­zıl Coş­kun, fil­mi ko­nuş­mak üze­re Sa­nat Araş­tır­ma­la­rı Mer­ke­zi’nin dü­zen­le­di­ği Si­ne­ma Soh­bet­le­ri prog­ra­mı­nın ko­nu­ğu idi.
Prog­ram, İh­san Ka­bil ile ka­tı­lım­cı­lar ara­sın­da­ki son dö­nem Türk si­ne­ma­sı­nın dur­du­ğu ye­re da­ir sa­mi­mi bir soh­bet­le baş­la­dı. Uzak İh­ti­mal fil­mi­ni Ye­şil­çam ta­dın­da mo­dern Türk fil­mi ola­rak ni­te­le­yen bir ka­tı­lım­cı­nın, sa­nat film­le­rin­de­ki ya­vaş akan ri­tim ve tem­po­nun se­yir­ci­yi zor­la­dı­ğı­nı; hal­kın sa­nat film­le­rin­de uzak du­ru­şun­da bu ya­vaş­lı­ğın et­ki­li ol­du­ğu­nu be­lirt­me­si üze­ri­ne, Ka­bil, sa­nat si­ne­ma­sı ta­ri­fi­nin kon­van­si­yo­nel bir ye­re otur­du­ğu­nu; dö­nem­sel ola­rak bu al­gı­nın de­ği­şe­bil­di­ği­ni be­lirt­ti. Si­ne­ma­nın ken­di se­yir­ci­si­ni ye­tiş­ti­re­ce­ği­ne de­ği­nen Ka­bil, yu­mu­şak kar­na hi­tap eden, nab­za gö­re şer­bet ve­ren film­le­rin se­yir­ci kül­tü­rü oluş­tur­ma­da­ki olum­suz yan­la­rı­nın al­tı­nı çi­ze­rek, yö­net­men­le­rin ve ya­pım­cı­la­rın bir şey­ler­den fe­ra­gat et­me­le­ri ge­rek­ti­ği­ni vur­gu­la­dı.
Prog­ra­mın bun­dan son­ra­ki kıs­mı, ilk uzun met­raj fil­mi ile bir­çok ödül alan Mah­mut Fa­zıl Coş­kun’un ken­di si­ne­ma se­rü­ve­ni­ni ve ni­ha­ye­tin­de Uzak İh­ti­mal’in ya­pım sü­re­ci­ni an­lat­ma­sıy­la de­vam et­ti.
Mah­mut Fa­zıl Coş­kun, Yıl­dız Tek­nik Üni­ver­si­te­si’nde mü­hen­dis­lik eği­ti­mi alır. Li­sans eği­ti­min­den son­ra Ame­ri­ka’da teo­rik ağır­lık­lı si­ne­ma li­sans prog­ra­mı­nı ta­mam­la­ya­rak, 3 kı­sa fil­me im­za atar. Eği­ti­min ar­dın­dan Tür­ki­ye’ye dö­ner ve Ka­nal 7’de bel­ge­sel bö­lü­mün­de ça­lış­ma­ya baş­lar. İlk ön­ce ken­di­sin­den ön­ce baş­la­nıp ya­rım ka­lan Ali­ya (2002)bel­ge­se­li­ni ta­mam­lar, son­ra­sın­da İmam Ha­tip­li­ler (2006), Ya­şa­mak (2003), Ko­mü­nist-Ro­ger Ga­ra­udy (2005) bel­ge­sel­le­ri­ni çe­ker. Da­ha son­ra da bir uzun met­raj fil­mi için ha­zır­lık­la­ra baş­lar.
Mah­mut Fa­zıl Coş­kun, söy­le­şi­de, uzun met­raj fik­ri­nin ve is­te­ği­nin bu sü­reç­te hep varol­du­ğu­na, fa­kat si­ne­ma­nın is­tek­le bir­lik­te baş­ka bir­çok şar­tın­da ta­mam­lan­ma­sı neticesinde or­ta­ya çık­tı­ğı­na de­ği­ndi. Coşkun’a göre, bu anlamda, önemli olan hikâye değil; ne an­lat­mak is­te­di­ği­mizdir. Bir se­nar­yo­daki en önem­li nok­tayı, Mus­ta­fa Kut­lu’dan edin­di­ği şi­ar ile “me­se­le­si ne olur­sa ol­sun bir hi­kâ­ye­ ay­dın­lık so­nuç­la­ra da­yan­ma­lıdır” ilkesiyle açık­la­yan Coş­kun, Uzak İh­ti­mal’in bit­mi­yor gi­bi bi­ti­şi­ni, de­vam edi­yor his­si bı­rak­mak ve bir umu­da da­yan­dır­mak mak­sat­lı ol­du­ğu­nu vur­gu­la­dı.
Söy­le­şi­de fil­min en çok tek­nik açı­dan sı­kın­tı ya­şa­yı­şı­nın ve za­yıf ka­lı­şı­nın se­bep­le­ri üze­rin­de du­rul­du. Yö­net­men, im­kân­la­rın kı­sıt­lı olu­şu se­be­biy­le, mal­ze­me­den oyun­cu­la­rın se­çi­mi­ne kadar pek çok so­run ya­şan­dı­ğı­nı be­lirt­ti. Ka­tı­lım­cı­lar, özel­lik­le ba­ba ka­rak­te­ri­nin, ge­rek hi­kâ­ye ve ge­rek­se oyun­cu­luk açı­sın­dan za­yıf kal­ma­sı­nın, se­nar­yo bağ­la­mın­da sa­hip­le­ni­le­me­ye­cek bir en­tri­ka­ya dö­nüş­tü­ğü hu­su­sun­da mu­ta­bık­tı. Mü­zi­ğin ge­nel bir has­sa­si­yet ile pek çok yer­de, do­zun­da kul­la­nıl­mış ol­sa da, ki­mi duy­gu­sal sah­ne­ler­de ge­re­ğin­den faz­la ve ra­hat­sız edi­ci bo­yut­ta bu­lun­ma­sı­na ce­va­ben yö­net­men, si­ne­ma ya­pı­mın­da bir­çok kay­gı­nın or­ta­ya çık­tı­ğı­nı, bir ta­kım ter­cih­ler ya­pıl­dı­ğı­nı fa­kat bun­lar­dan han­gi­le­ri­nin doğ­ru, han­gi­le­ri­nin yan­lış ol­du­ğu­nun film or­ta­ya çık­tık­tan son­ra an­la­şıl­dı­ğı­nı be­lir­te­rek, ilk fil­min bu açı­dan çok zor ol­du­ğu­nu ifa­de et­ti.
Mü­zi­ğin ya­nı sı­ra, ola­ğa­nüs­tü fo­toğ­raf­lar­la da hi­kâ­ye­yi ört­mek is­te­me­di­ği­ni söy­le­yen Coş­kun, Ga­la­ta’nın fil­me me­kân olu­şu ile kay­gı­sı­nın art­tı­ğı­nı ve bu du­ru­mu en­gel­le­mek için ya­muk kad­raj­la­ra baş­vur­duk­la­rı­nı be­lirt­ti.
Bir iz­le­yi­ci­nin, sa­nat film­le­rin­de­ki “büt­çe” kay­nak­lı ol­du­ğu dü­şü­nü­len kü­çük kad­raj­lı, kü­çük dün­ya­lı, sı­nır­lı ha­yat­la­rın iş­len­di­ği film­le­rin ye­ter­li bir büt­çe ile de­ği­şip de­ğiş­me­ye­ce­ği­ne, böy­le olun­ca da­ha çok iz­le­nip iz­len­me­ye­ce­ği­ne da­ir eleş­ti­ri-so­ru­su­na kar­şı­lık Mah­mut Fa­zıl Coş­kun, si­ne­ma­nın bir form ol­du­ğu­nu, çok iz­len­me he­sa­bı­na gir­me­nin for­mu olum­suz et­ki­le­ye­ce­ği­ni söy­le­di.
Fil­min içe­ri­ği ve du­ru­şu açı­sın­dan ge­nel gö­rüş, bel­li bir çiz­gi­de, tu­tar­lı ve odak­lan­mış ol­ma­sı; her şe­yi he­sa­ba kat­ma­ya­rak ve her se­yir­ci­yi mem­nun ede­yim kay­gı­sını dışarıda bırakarak, me­se­le­yi ol­duk­ça na­if an­la­tmasıydı. İh­san Ka­bil, di­ya­log­la­rın az ol­ma­sı ve gör­sel un­su­run ön pla­na çık­ma­sı­nı ol­duk­ça önem­li ve gü­zel bul­du­ğu­nu di­le ge­tir­di. Ay­rı­ca film­de be­ğen­di­ği nok­ta­lar­dan bi­ri ola­rak, ra­hi­be ka­rak­te­ri­nin ya­şa­dı­ğı or­ta­mı çok iyi an­lat­ma­sı açı­sın­dan, Hı­ris­ti­yan fi­gür­ler ara­sın­da­ki ge­çiş­le­ri işa­ret et­ti. Tüm bun­lar­la bir­lik­te Ka­bil, fil­mi, az ka­rak­ter­li, kü­çük dün­ya­lar­la top­lum­sal şey­ler ko­nuş­ma­yan, fa­kat yi­ne de top­lum­sa­la do­ku­nan “Fran­sız Ye­ni Dal­ga” film­le­ri­ne ben­zet­ti­ği­ni ifa­de et­ti.
“Ba­ğım­sız film­ler” ka­te­go­ri­sin­de de­ğer­len­di­re­bi­le­ce­ği­miz Uzak İh­ti­mal ile faz­la­sıy­la ka­la­ba­lık olan ha­ya­tı­mız­da, az in­san­la­rın, az fi­gür­le­rin, az ses­le­rin ve in­san-me­kân iliş­ki­si gi­bi sah­ne­le­rin sa­ğal­tı­cı et­ki­siy­le iz­le­yi­ci­ye hi­tap eden Mah­mut Fa­zıl Coş­kun, ay­nı sa­de­lik­te ve açık­lık­ta bir soh­bet ile si­ne­ma­ya da­ir gö­rüş­le­ri­ni pay­laş­tı. Ol­duk­ça sa­mi­mi bir ha­va­da sü­ren soh­bet ge­nel­de “Ye­ni Türk Si­ne­ma­sı” özel­de Uzak İh­ti­mal fil­mi çer­çe­ve­sin­de tüm ka­tı­lım­cı­lar açı­sın­dan ay­dın­la­tı­cı ve ufuk açı­cıy­dı.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.