- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 72 YIL: 2010
- Kentsel Planlamada Yeni Temsil Biçimleri: İstanbul’un Ticari Mekanları
Kentsel Planlamada Yeni Temsil Biçimleri: İstanbul’un Ticari Mekanları
Gülsen Yılmaz
19 Aralık 2009
Değerlendirme: Esra Evsen
Gazi Üniversitesi Şehir Bölge Planlama Bölümünde tamamladığı doktora tezini bizlerle paylaşan Gülsen Yılmaz, sunumunda 21. yüzyıla doğru kentsel planlamada yeni temsil biçimlerinin neler olabileceğini, İstanbul ticaret coğrafyası üzerinden açıkladı. 1980’lerden bu yana tüm dünyada teknoloji ve bilim alanında yaşanan köklü değişimler dünyanın algılanma ve açıklanma biçimlerinde yeni arayışlar ortaya çıkarmış, pozitivist yapıdan eleştirel yapıya geçiş sözkonusu olmuştur. Bu kapsamda tez, dünyada yaşanan küreselleşme süreci, hizmet ve sanayi coğrafyasında geliştirilmiş çeşitli yaklaşımlar, küresel kentin ve kent merkezlerinin kavranma biçimleri, kentsel planlamadaki değişimler ve çok merkezli yapıya dönüşüm süreçleri üzerinden bilim alanında yaşanan değişimlerle bu alanda nasıl bir temsil biçimi gerçekleştirilebileceği meselelerini ele almaktadır. 1950’lerde nüfusu bir milyona yaklaşmamışken bugün 13 milyonluk büyük bir şehir hâline gelen İstanbul’un ticarî peyzajının incelenmesi kazandığı önem sebebiyle tezde çalışma alanı seçilmiştir: İstanbul’da firmaların yer seçimi, büyüklüğü ve hizmet imalat sanayisinin kompozisyonu düşünüldüğünde ticarî yapılı çevrenin İstanbul metropoliten alan içindeki mekânsal organizasyonu nasıldır? Ticarî aktivitelerin mekânsal gelişimi, kentin gelişmesini belirleyici role sahip midir? gibi sorular araştırmanın çerçevesini belirlemiştir.
Çalışma sürecinde öncelikle TÜİK 1992-2002 yılı verilerine göre İstanbul’un sektörel profili ilçe düzeyinde tespit edilmiş, daha sonra 1925-2006 yılları arasında İTO’ya kaydedilen 165 bin civarında veri üzerinden veri tabanı oluşturulmak suretiyle analiz edilmiştir. Tez, bu alanda yapılan çalışmalardan; kullandığı yeni yöntemler, correspondence analizleri, haritaları ve Bertin çizelgeleri ile ayrılmaktadır. Çalışmada 1925-2006 kayıtlarının yer aldığı veri tabanları üzerinden gerçekleştirilen İstanbul ticaret atlası kapsamında 100’ün üzerinde Bertin çizelgesi ve harita oluşturulmuştur. İlçe düzeyinde ticarî farklılaşmayı göstermesi açısından İstanbul ilçeleri ticarî arazi kullanım profilleri incelendiğinde İTO’dan alınan 87 faaliyet kolunun nasıl bir araya geldiği görülmekte, bu sayede toplam pay içerisinde ilçe kümelerinin konumlarını ve birbirleriyle ilişkilerini çözümlemek mümkün olmaktadır. Sanayi depolama faaliyetleri profili incelenmek suretiyle kent çeperindeki sanayi depolama faaliyetleri; MİA çeper profili incelendiğinde merkezî iş alanlarının ve sanayi faaliyetlerinin nasıl ayrıştığı veya bir arada yer aldığı, merkez yapısının ne olduğu görülebilmektedir.
Kuruluş yıllarına göre ticarî faaliyetlerin nasıl şekillendiğinin tespiti için yapılan analiz neticesinde 1930-1960 döneminde kurulan firmaların az, 1980’den sonra ise ağırlıklı olduğu ve 1990’larda kent çeperinde ticaret faaliyetlerinin arttığı görülmektedir. 1930 öncesinde kurulan firmalar daha çok kent çeperinde olup büyük sermayeye ait firmalardır ve hâlihazırda hayatiyetlerini sürdürmektedir. 2000-2006 yılları arasında kent çeperinde ticarî yatırımın yapıldığı yerlerde zamansal yoğunlaşmanın fazla olması, kentte merkezî alan önemini kaybetmese de kent çeperinde ekonomik aktivitelerin önem kazandığının, merkez-çeper ayrımının aza indiğinin göstergesi olarak kabul edilebilir.
Yeni kentsel ekolojinin ticarî peyzajda nasıl ortaya çıktığını görebilmek için 1925-2006 yılları arasında şirket türlerinin değişimi, yabancı sermaye yatırım profilleri ve hizmet profilleri; ilçe, mahalle ve sokak düzeyinde katman katman ele alınarak haritalar hazırlanmıştır. Bu haritalar incelendiğinde MİA’nın tek bir profil yapısına sahip olmayıp farklı MİA tipleri olduğu, hizmet ve sanayi kümelerinin mekansal yer seçim davranışlarının birbirinden farklı olduğu görülmüştür. Mesela Avrupa yakasında sanayi, tarihî merkez etrafında ve kent içinde E-5, TEM paralelinde gelişirken, Anadolu yakasında kentten daha uzakta yerleşmiştir. Ayrıca Avrupa yakasında iş gücü, Anadolu yakasında sermaye yoğundur.
Çalışmanın neticesinde ulaşılan sonuçlar şöyle özetlenebilir: İstanbul’da merkez-çeper ayrımını ortadan kaldıran karmaşık bir büyüme ile esnek ve küresel kente doğru bir geçiş gözlenmektedir. Ancak küçük ölçekli üretimin kent içinde hâlâ devam etmesi İstanbul’a özgü küreselleşmenin de belirtisi olarak görülebilir. İstanbul ticarî peyzajının ağırlıklı olarak küçük ölçekli, 1990 sonrası kurulan firmalardan oluştuğu; yabancı yatırımcı firmaların yerel firmalara göre daha az olduğu; firma yer seçim kararlarının bir planlama erkinden, müdahaleden ziyade serbest piyasa şartları içerisinde şekillendiği görülmüştür. Tarihî merkez hâlâ küçük ve yeni firmalar için kuluçka merkezi rolüne sahiptir. Ticarî aktiviteler hem yayılma hem merkezîleşme eğilimi gösterirken orman, deniz gibi doğal eşikler de İstanbul ticarî peyzajının gelişiminde önemli rol oynamaktadır.
Bu çalışma İstanbul’un yerel yapısının çözümlenmesine yardım ederken, kentteki toplumsal mekansal farklılaşmaya ilişkin yapıları kategorileştirerek ortaya çıkarmaya da olanak sağlamıştır. Oluşturulan yeni temsil dilleri, ilçe/mahalle/sokak düzeyinde yapılan katmanlaştırılmış analizler ile şehir ve bölge planlaması yapılırken imar planında yol gösterici olmaları açısından önemlidir. Verilerin doğrudan haritadan alınabilmesi, zaman içinde değişimin izlenmesi, dönüşüm alanlarının tespitinin sağlanması 21. yüzyılda kent araştırmaları ve diğer bilimlerdeki çalışmalar için önemli katkılar sağlayacaktır.
Tezin uygulamaya yönelik eleştiri ve önerileri de bulunmaktadır: İstanbul için daha önce yapılan plan çalışmalarından farklı olarak alt ölçeklerde müdahale edilebilecek bir yapı sağlanabilmesi için temsil ölçeği ile müdahale ölçeğinin örtüşmesi gerekmektedir. Yılmaz bu çalışmanın devamı olarak İTO kayıtları üzerinden gelecekteki kentin nasıl olacağı, kentte günlük yaşamla bağlantılı olarak mevcut durumun nasıl değiştiği üzerine çalışma yapılabileceğini ifade etti. Ayrıca oluşturulan veri tabanında bulunan 87 farklı sektörün her birinin mekansal davranışı incelenerek kentte kurumların mekansal yer değiştirme stratejilerinin neler olabileceğinin de araştırılabileceğini belirtti.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ