Yerel Tarihçilerle Buluşuyoruz 2 Bir Ömür Afyon Tarihi

Muharrem Bayar

25 Ocak 2010
De­ğer­len­dir­me: N. Bilge Özel İmanov
 
Af­yon­lu ye­rel ta­rih­çi Mu­har­rem Ba­yar’ın su­nu­mu, gö­nül ve­ril­di­ği tak­dir­de aka­de­mi dı­şın­da da cid­di araş­tır­ma­lar ya­pı­lıp sa­yı­sız eser­ler ve­ri­le­bi­le­ce­ği­nin is­pa­tıy­dı. El­li­ye ya­kın ki­ta­bı, yüz­ler­ce ma­ka­le­si ve teb­li­ği, fah­ri dok­to­ra­sı, ödül­le­ri, hak­kın­da ya­pı­lan bib­li­yog­ra­fik ma­hi­yet­li tez ça­lış­ma­sı ve din­le­yen­le­ri şa­şır­tan kuv­vet­li ha­fı­za­sı ile ne­vi şah­sı­na mün­ha­sır bir isim Mu­har­rem Ba­yar. Ro­ma, Bi­zans, Sel­çuk­lu ve Os­man­lı dö­nem­le­ri si­ya­sî, ida­rî, sos­yo-kül­tü­rel ve di­nî ha­ya­tı, ta­ri­kat­la­rı, ca­mi­le­ri, med­re­se­le­ri, ma­hal­le­le­ri ile Bol­va­din’in on bin yıl­lık ta­ri­hi ken­di­sin­den so­ru­lu­yor.
Mu­har­rem Ba­yar 1945 Bol­va­din do­ğum­lu. İl­ko­ku­la de­vam eder­ken ha­fız­lı­ğı­nı ta­mam­lı­yor. Li­se yıl­la­rın­da, “Tür­ki­ye’nin en iyi­le­rin­den bi­ri” di­ye ta­nım­la­dı­ğı Bol­va­din müf­tü­sü Ha­san Efen­di’den Arap­ça, Fars­ça ve Os­man­lı­ca öğ­re­ni­yor. İs­tan­bul Üni­ver­si­te­si Ede­bi­yat Fa­kül­te­si’nde Ede­bi­yat oku­yor ve Os­man­lı­ca bil­gi­si­ni bu dö­nem­de da­ha da iler­le­ti­yor. Ede­bi­yat me­zu­nu ol­ma­sı­na rağ­men da­ha zi­ya­de ta­rih ala­nın­da ça­lı­şıp eser­ler ver­me­si­ni ar­şiv araş­tır­ma­la­rı­nı müm­kün kı­lan ile­ri dü­zey Os­man­lı­ca bil­gi­si­ne ve ho­ca­sı­nın bu yön­de­ki teş­vik­le­ri­ne bağ­lı­yor. Fran­sız­ca, La­tin­ce ve Grek­çe de bi­len Ba­yar bu sa­ye­de Ro­ma ve Bi­zans dö­ne­mi ki­ta­be­le­ri­ni de oku­ya­bi­li­yor.
Ba­yar, 1970’e ka­dar ede­bi eser­ler üre­ti­yor. Hi­kâ­ye­le­ri, de­ne­me­le­ri ve bir de şi­ir ki­ta­bı var. 1970 son­ra­sı ise ar­şi­ve da­ya­lı ça­lış­ma­lar ya­pı­yor ve iş­te bu ça­lış­ma­lar on­lar­ca ki­tap ve yüz­ler­ce ma­ka­le­ye ze­min ha­zır­lı­yor. Kül­tür Ba­kan­lı­ğı Onur Ödü­lü, Türk Folk­lo­ru­na Hiz­met Ödü­lü, Bal­kan Türk­le­ri Hiz­met Ödü­lü de dâ­hil ol­mak üze­re çok sa­yı­da ödü­lü var. Eser­le­ri­nin tü­mü de­ğer­len­di­ri­le­rek ken­di­si­ne Fah­ri Dok­tor un­va­nı da ve­ril­miş.
Eser­le­ri için­de ilk zik­re­dil­me­si ge­re­ken beş cilt­lik Bol­va­din Ta­ri­hi’dir. Bu­ra­da, “Ana­do­lu’nun en es­ki şe­hir­le­rin­den” bi­ri ola­rak ta­nım­la­dı­ğı Bol­va­din’in ta­ri­hi­ni ar­ka­ik dö­nem­den baş­la­ya­rak gü­nü­mü­ze de­ğin si­ya­sî ve ida­rî ya­pı­sı, ku­rum­la­rı, yö­ne­ti­ci­le­ri, sos­yal ha­ya­tı dâ­hil ol­mak üze­re tüm yön­le­riy­le ar­şiv bel­ge­le­ri te­me­lin­de ve bol gör­sel ma­ter­yal eş­li­ğin­de su­nu­yor. Bol­va­din’in şe­hit­lik­le­ri, tür­be­le­ri, ca­mi­le­ri, mev­le­vi­ha­ne­si, ma­ni­le­ri, ye­tiş­tir­di­ği ki­şi­ler de ay­rı ay­rı ça­lış­ma­la­rın ko­nu­su olu­yor. Bir Şeh­rin Soy­kü­tü­ğü’nde ise 19. yüz­yı­la ait Te­met­tü­at def­ter­le­ri­ni kul­la­na­rak şe­hir sa­kin­le­ri­nin şe­ce­re­si­ni 1800 yı­lı­na ka­dar tes­pit edi­yor. Bol­va­din Şe­hit­le­ri’ni ise, “1897’den gü­nü­mü­ze, sa­vaş­lar­da şe­hit dü­şen 2400 Bol­va­din­li­nin ki­ta­bı” di­ye ta­nım­lı­yor. Af­yon eği­tim ta­ri­hi­ne iliş­kin de önem­li bir ma­ka­le­si var. Bu­ra­da Af­yon dö­ne­mi med­re­se­le­ri­ni tek tek in­ce­li­yor ve 1924’te ka­pa­tıl­ma­dan he­men ön­ce bir kıs­mı Sel­çuk­lu, bir kıs­mı Os­man­lı dö­ne­mi­ne ait ol­mak üze­re top­lam 39 fa­al med­re­se ol­du­ğu­nu be­lir­ti­yor. Bol­va­din’de ta­sav­vu­fun ge­li­şi­mi ve sey­ri­ni de ele alı­yor ki­tap­la­rın­da. Bol­va­din’de Mev­le­vî, Şa­ze­lî, Nak­şi­ben­dî, Ru­faî ve Ka­di­rî tek­ke­le­ri­nin yer al­dı­ğı­nı, hat­ta Şa­ze­lî ta­ri­ka­tı­nın tek mer­ke­zi­nin Bol­va­din ol­du­ğu­nu be­lir­ti­yor. Şa­ze­lî ve Ru­faî tek­ke­le­ri­nin et­kin­lik­le­ri­ni çok faz­la de­vam et­tir­me­dik­le­ri­ni, an­cak ön­de ge­len ki­şi­le­re ait isim­le­ri­n top­lum­da mev­cu­di­yet­le­ri­ni sür­dür­dü­ğü­nü be­lir­ti­yor. Ör­ne­ğin Ru­faî ta­ri­ka­tın­dan Sul­tan Ca­rul­lah Ze­mah­şe­rî’nin is­mi­ne is­ti­na­den Ca­rul­lah is­mi hâ­len kul­la­nı­lı­yor. Nü­fus ya­pı­sı­nı da Müs­lü­man ve gay­ri­müs­lim bi­le­şen­le­ri, za­man için­de­ki iniş çı­kış­la­rı ve bun­la­rın se­bep­le­ri ile de­tay­lı­ca in­ce­le­miş.
As­lın­da Ba­yar’ı yal­nız­ca Af­yon ye­rel ta­rih­çi­si ola­rak ta­nım­la­mak ye­ter­siz olur zi­ra baş­ka il­ler hak­kın­da da eser­ler ver­miş. Si­nop, Ak­şe­hir, De­niz­li, Ha­tay bun­lar­dan yal­nız­ca bir­ka­çı. Ba­yar’ın eser­le­ri ko­nu­la­rı ba­kı­mın­dan da hay­li zen­gin bir ya­pı ar­ze­di­yor. Yu­ka­rı­da bah­se­di­len ko­nu­la­ra ila­ve­ten, aşi­ret­ler, aşi­ret­le­rin is­kâ­nı ve göç hak­kın­da ol­duk­ça önem­li ça­lış­ma­la­rı var. Ka­ra­ke­çi­li Yö­rük­le­ri üze­ri­ne yap­tı­ğı ça­lış­ma, ki­tap ba­zın­da ala­nın­da ilk ve tek. Ba­yar bu­ra­da Ka­ra­ke­çi­li­le­rin Or­ta As­ya’dan Ana­do­lu’ya göç eden ilk aşi­ret ol­du­ğu­nu tes­pit edi­yor. Ve­si­ka­la­ra Gö­re Türk­men Aşi­ret­le­ri­nin İs­kâ­nı 1996’da Kül­tür Ba­kan­lı­ğı Onur Ödü­lü’ne la­yık gö­rül­müş. Nas­red­din Ho­ca’yı ele al­dı­ğı ça­lış­ma­sın­da Ho­ca’nın bü­yük bir âlim ve ka­dı ol­du­ğu­nu be­lir­ti­yor ve ona at­fe­di­len nük­te­le­rin, 13. ve 14. yüz­yıl­lar­da Mo­ğol is­ti­la­sı­na uğ­ra­yan Ana­do­lu’da hal­kın ken­di söy­le­ye­me­dik­le­ri­ni Ho­ca’nın ağ­zın­dan söy­le­me­siy­le or­ta­ya çık­tı­ğı­nı ile­ri sü­rü­yor.
Ba­yar eser­le­ri­ni bi­rin­cil kay­nak­lar te­me­lin­de vü­cu­da ge­ti­ri­yor. Ta­pu Ka­das­tro Mü­dür­lü­ğün­de 1640 ta­rih­li Ara­zi def­ter­le­ri, 17. yüz­yıl Ava­rız def­ter­le­ri, Va­kıf def­ter­le­ri, 1839 nü­fus sa­yı­mı, 1840 Te­met­tu­at def­ter­le­ri, 1854, 1881 ve 1904 nü­fus sa­yım­la­rı ve Şer‘iy­ye si­cil­le­ri kul­lan­dı­ğı ar­şiv kay­nak­la­rı ara­sın­da ön sı­ra­lar­da yer alı­yor. Bun­dan son­ra ye­ni ça­lış­ma­lar yap­mak için ye­ni ve­si­ka­lar bu­lun­ma­sı ge­re­kir di­ye­cek ka­dar da id­dia­lı bu ko­nu­da. Ta­ri­hî ve­si­ka­la­rın bir za­man­lar ma­ruz kal­dı­ğı tah­ri­ba­ta da as­la ses­siz kal­ma­dı­ğı­nı, ki­mi be­rat ve Şer‘iy­ye si­cil­le­ri­ni ka­ğıt fab­ri­ka­sın­da “ka­ğı­da” dö­nüş­mek­ten son an­da kur­tar­dı­ğı­nı söy­lü­yor. Kü­tüp­ha­ne­sin­de bu­lu­nan ve tas­ni­fi­ni yap­tı­ğı 5000 yaz­ma ese­rin, yük­sek li­sans ya­pan öğ­ren­ci­ler ta­ra­fın­dan kul­la­nıl­dı­ğı­nı da söz­le­ri­ne ek­li­yor.
Gör­sel ma­ter­yal ar­şi­vi de ol­duk­ça zen­gin Ba­yar’ın. 2005’te Sa­kar­ya Üni­ver­si­te­si’nde ger­çek­leş­ti­ri­len bir sem­poz­yum mü­na­se­be­tiy­le, ar­şi­vin­de bu­lu­nan be­rat, ilam, fer­man, te­re­ke ve vak­fi­ye­na­me­ler­den olu­şan bir “Os­man­lı Ve­si­ka­la­rı Ser­gi­si” aç­mış. Bol­va­din Sev­gi­si si­te­sin­de de Ba­yar’ın ar­şi­vin­den der­le­nen çok sa­yı­da fo­toğ­raf, in­sa­nı ya­şa­ma­dı­ğı yıl­la­ra, gö­re­me­di­ği me­kân­la­ra gö­tü­rü­yor. Ye­rel ta­ri­hin ca­zi­be­si bu ol­sa ge­rek. Ama si­te­nin ba­şın­da­ki şu no­tu da ile­te­lim il­gi­li­le­ri­ne: “Dik­kat! Lüt­fen eme­ğe say­gı açı­sın­dan, fo­toğ­raf­la­rı kop­ya­la­ma­yı­nız. Kop­ya­la­yan­lar­la, ya­rın Rûz-ı Mah­şer­de, Mah­ke­me-i Küb­ra ku­ru­lun­ca gö­rüş­mek di­le­ğiy­le…”

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.