Çocuk Yargılama Sistemimizin Siyasal Boyutu

Faik AKÇAY

17 Nisan 2010
De­ğer­len­dir­me: Hüseyin Ali Uğur
 
İl­köğ­re­tim ku­rum­la­rın­da yak­la­şık 30 yıl öğ­ret­men­lik ve yö­ne­ti­ci­lik yap­tık­tan son­ra emek­li olan, halk­la iliş­ki­ler ve ulus­la­ra­ra­sı iliş­ki­ler alan­la­rın­da iki yük­sek li­san­sı bu­lu­nan Fa­ik Ak­çay, çe­şit­li dal­lar­da yap­tı­ğı araş­tır­ma­lar­dan bi­ri­si­ni, Tür­ki­ye’de­ki ço­cuk yar­gı­la­ma sis­te­mi­nin si­ya­sal bo­yu­tu­na iliş­kin araş­tır­ma­sı­nı sun­du. Bu çer­çe­ve­de Ak­çay, Türk yar­gı sis­te­mi­nin ço­cuk yar­gı­la­ma ala­nı­na na­sıl yan­sı­dı­ğı­nı, bu yan­sı­ma­la­rın ta­raf ol­du­ğu ulus­la­ra­ra­sı hu­kuk söz­leş­me­le­ri­ne uy­gun­lu­ğu­nu ve suç iş­le­yen ço­cuk­la­rın ce­za ve­ril­mek ye­ri­ne top­lu­ma fay­da­lı bi­rer bi­rey hâ­li­ne na­sıl ge­ti­ri­le­bi­le­ce­ği­ni ele al­dı.
Ak­çay’a gö­re, 1991’den son­ra dün­ya ge­ne­lin­de gü­ven­lik ko­nu­la­rı ön pla­na çı­kar­ken, Tür­ki­ye de bu eği­li­me uy­gun ola­rak 1991’de Te­rör­le Mü­ca­de­le Ka­nu­nu’nu ka­bul et­ti. Dev­le­te kar­şı iş­le­nen suç­la­rı dü­zen­le­yen bu ve ben­ze­ri ka­nun­la­rın ço­cuk yar­gı­la­ma ala­nı­na yan­sı­ma­sı­na ba­kıl­dı­ğın­da çok va­him du­rum­lar­la kar­şı­la­şıl­dı. “Taş atan ço­cuk­lar” ola­rak Türk si­ya­sî ta­ri­hi­ne ge­çen olay­lar­da tu­tuk­la­nan ço­cuk­lar, bu ka­nun­lar kap­sa­mın­da yar­gı­lan­dı ve çok ağır ce­za­la­ra çarp­tı­rı­la­rak hap­se kon­du. Tür­ki­ye, 1989’da Ulus­la­ra­ra­sı Ço­cuk Hak­la­rı Söz­leş­me­si’ne –3 mad­de­ye çe­kin­ce ko­ya­rak– ta­raf ol­ma­sı­na rağ­men, ço­cuk­la­ra dev­le­te kar­şı iş­le­di­ği suç­lar­da en ağır ce­za­la­rı ver­di. Ço­cuk­la­rın bi­rey­le­re kar­şı iş­le­di­ği suç­lar­da ve­ri­len ce­za­lar, dev­le­te kar­şı iş­le­di­ği suç­lar­da ve­ri­len­le­rin üç­te bi­ri ka­dar ki bu da dev­le­te kar­şı iş­le­nen suç­lar­da ve­ri­len ce­za­la­rın ada­let­siz­li­ği­ni göz­ler önü­ne se­ri­yor. Gü­ven­lik güç­le­ri­ne taş atar­ken ya­ka­la­nan ço­cuk­lar 35 yıl gi­bi çok ağır ce­za­la­ra çarp­tı­rı­lır­ken, bi­rey­le­re kar­şı suç iş­le­yen ço­cuk­la­ra ve­ri­le­bi­le­cek en ağır ce­za 12 yıl­la sı­nır­lan­dı­rıl­mış du­rum­da.
Ak­çay’ın araş­tır­ma­sın­dan çı­kan bir di­ğer so­nuç, 1997-2007 yıl­la­rı ara­sın­da yar­gı­la­nan ço­cuk sa­yı­sı­nın 140.000 ci­va­rın­da ol­ma­sı. Tür­ki­ye’de 9-18 yaş ara­lı­ğın­da bu­lu­nan suç iş­le­miş ço­cuk­lar, uy­gun ol­ma­yan or­tam ve ko­şul­lar­da tu­tuk­la­nı­yor ve yar­gı­la­nı­yor. Ame­ri­ka’da ço­cuk suç­lu­la­rın ya­ka­lan­ma­sı ve yar­gı­lan­ma­sı sı­ra­sın­da uz­man psi­ko­log­la­rın bu­lun­du­rul­ma­sı zo­run­lu; suç­lu ço­cuk­la­rın tu­tul­du­ğu yer­ler­de gö­rev­li olan per­so­nel de ço­cuk psi­ko­lo­ji­si ve eği­ti­mi ko­nu­sun­da eği­tim­den ge­çi­ri­li­yor. Tür­ki­ye’de ise ço­cuk­la­rın tu­tuk­lu kal­dık­la­rı or­tam ve ko­şul­lar çok ağır. Ce­za­la­rı­nı ta­mam­la­yan ço­cuk­lar, top­lu­ma ve dev­le­te kar­şı da­ha düş­man ola­rak bu­ra­lar­dan ay­rı­lı­yor­lar ve ör­gü­tün pro­pa­gan­da­sı­na da­ha açık hâ­le ge­li­yor­lar. Bu­nun ön­len­me­si için dev­le­te kar­şı suç iş­le­yen ço­cuk­la­rın da­ha kı­sa sü­re­de yar­gı­la­nıp da­ha az ce­za­lar al­ma­la­rı ge­re­ki­yor. Ay­rı­ca ço­cuk psi­ko­log­la­rı ta­ra­fın­dan bu sü­re­cin de­vam­lı ta­kip edil­me­si ve ço­cuk­la­rın psi­ko­lo­jik ola­rak des­tek­len­me­si lâ­zım. En önem­li­si ise yar­gı­la­nan ço­cuk­la­rın top­lu­ma tek­rar ka­zan­dı­rıl­ma­sı için han­gi or­tam­lar­da ne tür ce­za­lar­la ce­za­lan­dı­rıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­nin tar­tı­şıl­ma­sı.
Ak­çay, ço­cuk­la­rın suç­tan alı­ko­yul­ma ve top­lu­ma ge­ri ka­zan­dı­rıl­ma­sı­na yö­ne­lik en iyi ör­nek uy­gu­la­ma­nın Şan­lı­ur­fa’da ger­çek­leş­ti­ği­ni di­le ge­tir­di. Şan­lı­ur­fa’da hır­sız­lık ya­pan, tu­rist­le­ri ra­hat­sız eden, yan ke­si­ci­lik ya­pan ço­cuk­lar tes­pit edi­li­yor ve ha­pis ce­za­sı ye­ri­ne tu­rist­le­re reh­ber­lik et­me­si ama­cıy­la ya­ban­cı dil ve reh­ber­lik eği­ti­mi ve­ri­li­yor. Eği­tim­den son­ra reh­ber­lik et­me­ye baş­la­yan ço­cuk­lar hem harç­lık­la­rı­nı ka­za­na­cak­la­rı bir yol bul­muş hem de suç­tan uzak dur­muş olu­yor­lar. Oy­sa bu ço­cuk­lar ha­pis yat­mış ol­sa­lar­dı, ha­pis­ten çık­tık­tan son­ra suç iş­le­me­ye de­vam ede­cek­ler­di. Ço­cuk­la­rı top­lu­ma ka­zan­dı­ra­cak bu tür uy­gu­la­ma­la­rın çe­şit­len­di­ri­lip ge­liş­ti­ril­me­si ge­re­ki­yor. Te­rör ör­gü­tü­nün ne ol­du­ğu­nu al­gı­la­ya­cak yaş­ta da­hi ol­ma­yan ço­cuk­la­rın te­rör ör­gü­tü pro­pa­gan­da­sı ya­pı­yor di­ye gö­zal­tı­na alı­nıp yar­gı­lan­ma­sı ve hap­se atıl­ma­sı, on­la­rı dev­le­te düş­man hâ­li­ne ge­ti­ri­yor ve te­rör ör­gü­tü­nün ku­ca­ğı­na iti­yor. Bu­nun önü­ne ge­çil­me­si için ço­cuk­la­rı top­lu­ma ka­zan­dı­ra­cak ye­ni dü­zen­le­me­le­rin ve ye­ni uy­gu­la­ma­la­rın ya­pıl­ma­sı ge­re­ki­yor.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.