Pasif ve Dışlayıcı Laiklik: ABD, Fransa ve Türkiye

Ahmet Kuru

25 Mayıs 2010
De­ğer­len­dir­me: Veysel Kurt
 
San Die­go Üni­ver­si­te­si öğ­re­tim üye­si Dr. Ah­met Ku­ru, Türk­çe­ye çev­ril­mek­te olan dok­to­ra te­zi üze­rin­den din po­li­ti­ka­la­rı uy­gu­la­ma­la­rı­nın üç fark­lı ör­ne­ği ABD, Fran­sa ve Tür­ki­ye’yi kar­şı­laş­tır­dı. Su­nu­mu­na, bir­çok ko­nu­da ol­du­ğu gi­bi, din-dev­let ve din-top­lum iliş­ki­le­rin­de sü­rek­li vur­gu­la­nan “Tür­ki­ye’nin bi­ri­cik­li­ği” ön ka­bu­lü­nü eleş­ti­re­rek baş­la­yan Ku­ru, şu iki kri­ter üze­rin­den dün­ya ül­ke­le­ri­nin din-dev­let iliş­ki­le­ri­ni sı­nıf­lan­dır­dı: (i) Dev­le­tin res­mî di­ni­nin olup ol­ma­ma­sı; (ii) di­nin hu­ku­ka ege­men olup ol­ma­ma­sı. Bu iki il­ke­nin ge­çer­li ol­du­ğu 12 ül­ke, yal­nız­ca bi­rin­ci il­ke­nin ge­çer­li ol­du­ğu 60 ül­ke var iken; her iki il­ke­nin de ge­çer­li ol­ma­dı­ğı la­ik ül­ke­le­rin sa­yı­sı ise yak­la­şık 120. Di­ne kar­şı bir ya­pı­lan­ma için­de olan ül­ke­le­rin sa­yı­sı ise yal­nız­ca 5.
İde­o­lo­jik sa­ik­ler­le açık­la­na­bi­le­cek iki tip la­ik­lik bu­lun­du­ğu­nu sa­vu­nan Ku­ru, di­nin ka­mu­sal alan­dan dış­lan­ma­sı­nı ve di­ni, vic­da­nî bir çer­çe­ve­ye yer­leş­tir­me­yi içe­ren sos­yal bir mü­hen­dis­lik pro­je­si olan la­ik­lik an­la­yı­şı­nı “dış­la­yı­cı (as­ser­ti­ve) la­ik­lik”; dev­le­tin ka­mu­sal alan­da da bi­rey­sel bağ­lam­da da di­nî ter­cih­le­re mü­da­hil ol­ma­dı­ğı da­ha yu­mu­şak la­ik­lik an­la­yı­şı­nı ise “pa­sif la­ik­lik” ola­rak ta­nım­la­dı. Ar­dın­dan Ku­ru, “Her üç ül­ke de la­ik ol­ma­sı­na rağ­men ABD’de di­ne yak­la­şım ne­den yu­mu­şak?” so­ru­su üze­rin­den bu ül­ke­le­rin la­ik­lik an­la­yış­la­rı­nı kar­şı­laş­tır­dı. Bu­na gö­re fark­lı­lı­ğın te­mel se­be­bi, –güç mü­ca­de­le­le­ri hâ­len de­vam et­se de– ABD’de pa­sif la­ik­lik, Fran­sa ve Tür­ki­ye’de ise dış­la­yı­cı la­ik­lik an­la­yı­şı­nın hâ­kim ol­ma­sı. Ku­ru bu fark­lı­lık­la­rı açık­la­ya­bi­le­cek al­ter­na­tif yak­la­şım­lar­dan üçü­nü ele al­dı:
1. Mo­dern­leş­me Te­ori­si: Eko­no­mik kal­kın­ma re­fah se­vi­ye­si­nin yük­sel­me­si­ne yol aç­tı­ğı, re­fah se­vi­ye­si de bi­rey­le­re al­ter­na­tif ha­yat tar­zı sun­du­ğun­dan, bi­rey­le­re da­ha se­kü­ler bir an­la­yış hâ­kim olur. An­cak hem ül­ke­le­rin ge­liş­miş­lik se­vi­ye­le­ri ile la­ik­lik uy­gu­la­ma­la­rı ara­sın­da­ki ters oran­tı hem de re­fah se­vi­ye­si açı­sın­dan bir­bi­ri­ne ya­kın ül­ke­le­rin la­ik­lik uy­gu­la­ma­la­rı­nın fark­lı ol­ma­sı bu te­ori­nin ye­ter­siz­li­ği­ni or­ta­ya ko­yu­yor.
2. Me­de­ni­yet Yak­la­şı­mı: Ber­nard Le­wis ve Sa­mu­el Hun­ting­ton’ın tem­sil et­ti­ği bu yak­la­şı­ma gö­re, din­le­rin fark­lı ta­bi­at­la­ra sa­hip ol­ma­sı, la­ik­lik uy­gu­la­ma­la­rı­nın ana mo­to­ru. Hris­ti­yan­lı­k’ın özün­de se­kü­ler­li­ği ba­rın­dır­ma­sı, İs­lâm’ın ise bu­na uy­gun ol­ma­ma­sı, Ba­tı ül­ke­le­ri­nin la­ik­leş­me­si­nin te­mel se­be­bi. An­cak bu yak­la­şı­ma gö­re, her iki­si de Ba­tı me­de­ni­ye­ti­nin bi­rer par­ça­sı olan Ame­ri­kan ve Fran­sız la­ik­lik bi­çim­le­ri­nin bir­bi­ri­ne ben­ze­me­si ge­re­kir­ken, hem teo­rik yak­la­şım hem de uy­gu­la­ma açı­sın­dan bi­ri Ba­tı di­ğe­ri İs­lâm me­de­ni­ye­ti­ne ait olan Fran­sa ile Tür­ki­ye bir­bi­ri­ne ben­zi­yor ve ABD bun­lar­dan ay­rı­lı­yor.
3. Ras­yo­nel Se­çim (Ra­tio­nal Choi­ce): Bu yak­la­şım, yö­ne­ti­ci eli­tin po­li­tik ter­cih­le­ri­nin si­ya­sî ve eko­no­mik açı­dan kâr-za­rar he­sa­bı­na da­yan­dı­ğı­nı sa­vu­nur. Hâl­bu­ki en ba­riz ör­nek ola­rak ba­şör­tü­sü ya­sa­ğı, bu uy­gu­la­ma­yı sa­vu­nan po­li­tik yö­ne­ti­ci­le­rin ne si­ya­sî ne de eko­no­mik bir ka­zanç el­de et­me­di­ği­ni gös­te­ri­yor.
Al­ter­na­tif yak­la­şım­la­rı bu şe­kil­de eleş­ti­ren Ku­ru, ken­di açık­la­ma bi­çi­mi­ni ide­olo­jik sa­ik­ler üze­rin­den kur­du. Bu­na gö­re, ay­nı me­de­ni­ye­te men­sup ol­ma­la­rı­na rağ­men ABD ile Fran­sa’nın la­ik­lik yak­la­şım­la­rı­nın çok fark­lı, fark­lı me­de­ni­ye­tlere men­sup ol­ma­la­rı­na rağ­men Tür­ki­ye ile Fran­sa’nın la­ik­lik an­la­yış­la­rı­nın ben­zer ol­ma­sı­nın te­mel se­be­bi, bu ül­ke­ler­de­ki yö­ne­ti­ci eli­tin ide­olo­jik ter­cih­le­ri.
Pa­sif la­ik­lik an­la­yı­şı­nın ge­çer­li ol­du­ğu ABD’de bi­rey­sel hak­lar vur­gu­su hâ­kim. Di­nî sem­bol­le­rin ka­mu­sal ala­na gi­ri­şi nok­ta­sın­da fark­lı gö­rüş­ler bu­lun­sa da, bu tar­tış­ma­la­rın te­mel ek­se­ni di­ni dış­la­yı­cı de­ğil; uy­gu­la­ma­nın di­ğer din ya da mez­hep men­sup­la­rı­nı na­sıl et­ki­le­ye­ce­ği yö­nün­de. Fran­sa’da ise mü­ca­de­le, ra­di­kal la­ik­ler ile pa­sif la­ik­ler ara­sın­da. Tür­ki­ye’de­ki mü­ca­de­le de, la­ik­ler ile din sa­vu­nu­cu­la­rı ara­sın­da de­ğil, özel­lik­le son 10 yıl­dır ra­di­kal la­ik­ler ile pa­sif la­ik­lik sa­vu­nu­cu­la­rı ara­sın­da ce­re­yan edi­yor.
Pe­ki, bu fark­lı la­ik­lik uy­gu­la­ma­la­rı­nın kay­na­ğı ne? Ku­ru’ya gö­re bu, ta­ri­hî mi­ras­la açık­la­na­bi­lir. Bu nok­ta­da en önem­li kav­ram “devr-i sâ­bık” (old re­gi­me) kav­ra­mı. Bir ül­ke­de­ki ta­ri­hî şart­lar şu dört kri­te­re kar­şı­lık gel­di­ğin­de dış­la­yı­cı la­ik­lik ya da di­nin ta­ma­men dış­lan­ma­sı or­ta­ya çı­kar: (i) Meş­rû­tî mo­nar­şi­nin var­lı­ğı; (ii) hâ­kim bir di­nin var­lı­ğı; (ii­i) bu mo­nar­şi ile di­nin iş­bir­li­ği için­de ol­ma­sı; (iv) bu iş­bir­li­ği­ne kar­şı ba­şa­rı­ya ula­şan cum­hu­ri­yet­çi bir ha­re­ket. Bu bağ­lam­da ABD’yi Fran­sa ve Tür­ki­ye’den fark­lı kı­lan ta­ri­hî şart­lar, ilk üç aşa­ma­nın bu ül­ke­de ya­şan­ma­mış ol­ma­sı. Ay­rı­ca ABD’de pa­sif la­ik­li­ğin be­nim­sen­me­sin­de kri­tik nok­ta, 1791 Ana­ya­sal De­ği­şik­li­ği’nde ka­bul edi­len “dev­le­tin hiç­bir di­ni ve­ya mez­he­bi des­tek­le­me­ye­ce­ği ve hiç­bir din ya da mez­he­bin yok sa­yı­la­ma­ya­ca­ğı” il­ke­si. Di­ğer iki ül­ke­ye ge­lin­ce, Fran­sa’da 1875-1905 yıl­la­rı ara­sın­da cum­hu­ri­yet­çi-mo­nar­şi çe­kiş­me­si, Tür­ki­ye’de ise 1949’a ka­dar la­ik­lik-din ça­tış­ma­sı ya­şan­dı.
Bu üç ül­ke hal­kı­nın din ko­nu­sun­da­ki ter­cih­le­ri­ne iliş­kin is­ta­tis­tik­le­re ba­kıl­dı­ğın­da, en din­dar ül­ke Tür­ki­ye, ikin­ci­si ABD, üçün­cü­sü Fran­sa. Ku­ru’ya gö­re, ABD’nin pa­sif la­ik­lik an­la­yı­şı, hal­kı­nın din­dar­lı­ğı ile bir so­ru­na yol aç­mı­yor; Fran­sa’da din­dar­lık ora­nı­nın dü­şük­lü­ğü, dış­la­yı­cı la­ik­li­ği bü­yük bir so­run ol­mak­tan çı­ka­rı­yor. An­cak bu du­rum, hem hal­kı­nın bü­yük bir ke­si­mi din­dar hem de dış­la­yı­cı la­ik­lik an­la­yı­şı­nın hâ­kim ol­du­ğu Tür­ki­ye açı­sın­dan bü­yük bir pa­ra­dok­sa yol açı­yor. Bu so­ru­nun aşıl­ma­sı için de ya Türk hal­kı­nın bü­yük bir kıs­mı se­kü­ler­leş­mek ya da Tür­ki­ye’de­ki la­ik­lik an­la­yı­şı yu­mu­şa­mak du­ru­mun­da.
Bu tes­pit ile su­nu­mu­nu ta­mam­la­yan Ku­ru, bir so­ru­ya ver­di­ği ce­vap­ta, ki­ta­bı­nın en çok Tür­ki­ye’yi il­gi­len­dir­me­si­ne rağ­men en az tep­ki­yi Tür­ki­ye’den al­dı­ğı­nı ve bu tep­ki­le­rin de ma­ale­sef ön yar­gı­la­ra da­ya­nan çok sat­hî de­ğer­len­dir­me­ler ol­du­ğu­nu ifa­de et­ti.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.