Felsefe 8 Kant’ın Tanrı Anlayışı

Mehmet Günenç

20 Nisan 2010      
De­ğer­len­dir­me: Arif Bilir
 
Fa­tih Üni­ver­si­te­si Fel­se­fe Bö­lü­mü’nden Dr. Meh­met Gü­nenç, 2009 yı­lın­da İs­tan­bul Üni­ver­si­te­si Fel­se­fe Bö­lü­mü’nde ta­mam­la­dı­ğı “Kant’ın Tan­rı An­la­yı­şı” baş­lık­lı te­zi­nin te­mel id­di­ala­rı­nı din­le­yi­ci­ler­le pay­laş­tı.
Mo­dern dö­nem­de fel­se­fe­nin bir in­şa, da­ha doğ­ru­su, ye­ni bir öz­ne in­şa­sın­dan ha­re­ket et­ti­ği­ne işa­ret eden Gü­nenç, bu in­şa­nın baş ak­tö­rü­nün Des­car­tes ol­du­ğu ka­bul edil­se de, Kant’ın Des­car­tes ta­ra­fın­dan açı­lan yo­lu da­ha da de­rin­leş­tir­di­ği­ni ve ra­fi­ne hâ­le ge­tir­di­ği­ni ile­ri sür­dü. Bu­na gö­re, Kant, Des­car­tes’in bil­me te­mel­li teo­rik in­şa­sı­na, ey­le­me­yi, ya­ni pra­tik ala­nı, ah­lâ­kı da ka­ta­rak ta­mam­la­mak­ta­dır.
Gü­nenç’e gö­re in­şa edi­len mo­dern öz­ne, her­han­gi bir ha­ki­kat ara­yı­şın­dan öte bi­lim­sel bil­gi­nin pe­şin­de­dir ve Kant’ın ifa­de­siy­le bu bil­gi­nin sen­te­tik a prio­ri ol­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Bil­gi­nin kri­te­ri­nin sen­te­tik a prio­ri ol­ma­sı, onun ev­ren­sel­li­ği­ni ve zo­run­lu­lu­ğu­nu da ga­ran­ti et­mek­te­dir. Kant, Des­car­tes’ten fark­lı ola­rak bil­gi­yi sa­de­ce dü­şün­me­nin bir ürü­nü ola­rak gör­me­miş, bu­na du­yum­la­ma­yı da ek­le­miş­tir. Du­yum­la­ma­nın te­me­li­ni oluş­tu­ran za­man ve me­kân ise bil­gi­le­ri­mi­zin sı­nı­rı­nı gös­ter­mek­te ve bu şe­kil­de bil­gi­ye/bil­me­ye da­ya­lı bir ger­çek­lik al­gı­sı oluş­mak­ta­dır. Du­yum­la­ma gü­cü­nün dı­şın­da olan “şey­ler” ar­tık bil­gi­nin ko­nu­su ola­ma­mak­ta ve do­la­yı­sıy­la ger­çek­lik sa­ha­sı­nın dı­şı­na çık­mak­ta­dır. Gü­nenç’e gö­re, bu tür bir bil­gi an­la­yı­şı Tan­rı’yı dı­şa­rı­da/ke­nar­da bı­rak­mak­ta­dır. Her ne ka­dar Tan­rı, Kant açı­sın­dan teo­rik akıl­da bir ide­al ola­rak bu­lun­sa da, bu onun va­rol­du­ğu­nu gös­ter­me­mek­te­dir. Kla­sik me­ta­fi­zik­le­rin de Kant’a gö­re en bü­yük ya­nıl­gı­sı, in­san ak­lı­nı dön­gü­sel­lik­ten ko­ru­mak için va­rol­mak du­ru­mun­da olan Tan­rı’yı ger­çek an­lam­da/bil­fi­il va­ro­la­rak ta­sar­la­ma­la­rın­dan kay­nak­lan­mak­ta­dır. Gö­nenç’in de be­lirt­ti­ği üze­re Kant, Tan­rı’nın var­lı­ğı­nı teo­rik akıl ye­ri­ne pra­tik akıl açı­sın­dan an­lam­lı bul­mak­ta ve in­sa­nın ah­lâ­kî ey­lem­le­ri­ni te­mel­len­dir­mek için Tan­rı’ya sis­te­min­de bir yer ver­mek­te­dir.
Des­car­tes ta­ra­fın­dan or­ta­ya ko­nan me­ka­nik âlem an­la­yı­şı­nın Kant ta­ra­fın­dan da­ha sis­te­ma­tik ve fel­se­fî hâ­le ge­ti­ril­di­ği­ne dik­kat çe­ken Gü­nenç, su­nu­mu­nu, ger­çek bir “var­lık” ola­rak Tan­rı’ya yer ver­me­yen bu an­la­yı­şa Ki­er­ke­ga­ard ta­ra­fın­dan yö­nel­ti­len eleş­ti­ri­le­re da­ir tes­pit­le­riy­le so­na er­dir­di.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.