- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- BÜLTEN ARŞİV
- SAYI 76 YIL: 2011
- Güncel Sanat Gezileri I
Güncel Sanat Gezileri I
Haziran 2011-Ağustos 2011
Değerlendirme: Rumeysa Kiger
1980’lerin sonundan itibaren varlığını hissettiren ve son on yıldır uluslararası dolaşıma giren Türk sanatçılar, peşpeşe açılan müzeler, galeriler, kültür merkezleri ve sanatçı inisiyatifleri, dünyaca ünlü kurumlar tarafından düzenlenen uluslararası müzayedeler ve son zamanlarda küresel sanat çevrelerinin de ilgisini çekmeye başlayan İstanbul Bienali’nin çabalarıyla, Türkiye’deki güncel sanatla ilgili gelişmeler, hem medyanın hem de kamunun ilgisini daha önce hiç olmadığı kadar çekmeyi başarmıştır.
Dahası, güncel sanatın Türkiye’de artık gelişmiş bir ekonomisinin oluşması; iş adamlarının güncel sanat eserlerine yatırım yapmaya başlaması, galeri sayılarının hızla artması ve yurtiçi güncel sanat müzayedelerinin düzenlenmesi, sanatçılarla kurumların da bu alana daha fazla yönelmesine sebep olmuştur.
Bütün bu gelişmelerin farkında olarak, Bilim ve Sanat Vakfı Sanat Araştırmaları Merkezi altında, “Güncel Sanat Gezileri” başlıklı bir programının ilk altı etkinliğini 2011 yazı içerisinde dokuz sergi gezerek gerçekleştirme imkânı bulduk.
İlk gezimizi 23 Haziran günü, Sanatorium Sivil Sanat İnisiyatifi Galerisi’nde yer alan İranlı kavramsal sanatçı Babak Golkar’ın “Black Cube: Moving Toward the Abstract Light” (Siyah Küp: Soyut Işığa Doğru Hareket Etmek) isimli sergisine düzenledik. Kanada’da yaşayan Golkar’ın mekâna yerleştirdiği ve girişinden itibaren seyircisini çeşitli seçimler yapmak zorunda bırakan ve bedensel katılımı gerektiren bu yerleştirmeyi, inisiyatif sanatçıları Tunca Subaşı ve Feza Velicangil mihmandarlığında gezdik ve Golkar’ın küpünün içindeki sarı kaydıraktan kayarak çocukluğumuza, İran’ın politik tarihine ve sanat tarihinin çeşitli dönemlerine uzandık.
30 Haziran günü gerçekleşen ikinci etkinliğimiz, SALT Beyoğlu’ndaki, kısa bir süre önce kaybettiğimiz kavramsal sanatçı Hüseyin Bahri Alptekin’in “Ben Bir Stüdyo Sanatçısı Değilim” isimli sergisineydi. Sanatçının yakın arkadaşı küratör Vasıf Kortun mihmandarlığında gerçekleşen gezide, Alptekin’in sanat pratiği boyunca devam eden küreselleşme, göç, depresyon gibi belli başlı temaları, çeşitli eserleri üzerinden kapsamlı bir şekilde konuşma şansımız oldu. Ayrıca SALT ekibinden Meriç Öner’in anlatımıyla da kurum hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirildik.
Serinin üçüncü gezisi Rampa Galeri’deki iki ayrı sergiye düzenlendi. 5 Temmuz’da gerçekleşen etkinlik sırasında galerinin direktörlerinden Sinem Erdoğan mihmandarlığında İzmir’de yaşayan güncel sanatçı Mehmet Dere’nin “Ne Bakıyorsun? Bu Senin Hikayen” ve İskoçya’da yaşayan kavramsal sanatçı Deniz Üster’in “Davetli ve Gönüllü” isimli sergilerini görme fırsatımız oldu. Türkiye’nin sosyal-politik geçmişini, maddî kültür üzerinden değerlendiren seriler hazırlayan Dere, katılımcıların zihninde yer etmiş birçok imge, olay ve kişiyi ironik düzenlemelerle biraraya getirirken, Firdevsî’nin Davetnamesi’nden ve Hint halk hikâyelerinden esinlenerek hazırladığı yerleştirmesiyle Üster, izleyiciyi masalsı bir atmosfere sokuyordu. Gezinin devamında ALANistanbul galeride genç sanatçı Gökçen Dilek Acay’ın George Orwell’in 1984 romanından ilhamla yapılmış bir dizi eleştirel eserini, sanatçı eşliğinde gezdik. Ayrıca kurum çalışanlarından Bengi Başaran’dan da galeri hakkında detaylı bilgiler edindik.
Dördüncü geziyse, geçtiğimiz birkaç yıl içinde güncel sanatın İstanbul’daki merkezlerinden biri hâline gelen Tophane Mahallesi’ndeki NON Galeri’ye 9 Temmuz’da düzenlendi. Katılımcılar, NON Galeri’de kavramsal sanatçı Nazım Hikmet Richard Dikbaş’ın detaylı anlatımıyla, genç kürator Nazlı Gürlek tarafından tasarlanan “Prova” başlıklı karma sergi hakkında ayrıntılı bir sohbet etme imkânı buldu. Antonioni’nin “Blow Up” isimli filminden ilham alarak oluşturulan sergide Dikbaş’ın çizimlerinin yanısıra Aslı Çavuşoğlu, Jan Freuchen, Basim Magdy, Magali Reus, Van den Bergh ve Conrad Ventur’un çeşitli medyumlarda ürettikleri işleri gördük ve aynı zamanda galeri kurucusu Derya Demir’den de galerinin geçmiş iki yıllık faaliyetlerini dinledik.
Tophanedeki ikinci durağımız Pi Artworks Galeri’de sanatçı İrfan Önürmen’in uzun yıllardır ürettiği gazete serilerinden “Otopsi”yi, sanatçının anlatımıyla dinledik. Gazetelerden çeşitli imajlar ve harfler kullanılarak galerinin duvarlarında oluşturulan kavram blokları üzerinden toplumun zihnine bir çeşit otopsi yapan sanatçıya, imaj seçimleri hakkında çeşitli sorular sorma ve kapsamlı bir sohbet etme imkânı bulduğumuz gibi, Eda Derala’dan da galeri üzerine bilgiler edindik. Gezimizin son durağı, Pırıl Güleşçi Arıkonmaz tarafından kurulan PG Art Galeri’yeydi. Ayşegül Süter, Burak Bedenlier, Burcu Aksoy, Can Ertaş, Didem Ünlü, Gonca Sezer ve Jerome Symons’un eserleriyle el teması üzerine yoğunlaşan “Ellerine Bak” sergisini, kurucu Arıkonmaz, sanatçı Sezer ve galeri direktörü Öznür Güzel Karasu eşliğinde gezdik.
21 Temmuz günü gerçekleşen beşinci gezimiz İstanbul Modern müzesindeki Türkiye’den ve yurt dışından 21 sanatçının videolarını biraraya getiren “Kayıp Cennet” isimli sergiyeydi. Kurum rehberleri eşliğinde gerçekleşen tur sırasında, insanoğlunun hayvanlar, doğa ve teknolojiyle ilişkisini irdeleyen işler hakkında genel olarak bilgilendirildik.
29 Temmuz günü gerçekleşen son gezimizse, rehber Özlem Mertel eşliğinde Santralistanbul’daki “Arazi Üzerinde: Kolombiya’da Çağdaş Sanat” ve “20. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı” sergilerineydi. Güncel sanatın biraz dışına çıkarak modern sanata da uzandığımız bu detaylı gezi sırasında, aynı zamanda Santralistanbul’daki Enerji Müzesi’ni de görme fırsatımız oldu.
Politika, felsefe, edebiyat, sinema, tarih vb. birçok disiplinden beslenen ve gündelik hayatımızı etkileyen her türlü meseleyi konu edinen güncel sanatın, Türkiye’de ne tür eserler sergilediğini görmek, sadece sanatla ilgilenenler için değil, entelektüel merakı olan herkes için son derece anlamlı bir çabadır. Başta 12. İstanbul Bienali olmak üzere, şehirdeki birçok kuruma geziler düzenleyerek, katılımcıların sanatçılar, küratörler ve kurum ilgilileriyle tanışma fırsatını da yakalayacakları program ikinci dönemine sonbaharda devam edecektir.
Her etkinlik öncesinde belirlenen sergi ile ilgili bir görsel/okuma paket hazırlanmakta ve geziye katılacakların bu paketin içeriğini okuyarak veya seyrederek geziye gelmesi beklenmektedir. Dokümanlar sergi kitabı ve katalogları, gazete ve dergi yazıları, sanatçılarla yapılan röportajlar, filmler, akademik metinler gibi dokümanlardan oluşmaktadır. Etkinliklere rezervasyon yapan herkes katılabileceği gibi, her dönemin sonunda yayınlanması düşünülen “Güncel Sanat Notları” isimli Notlariçin, katılımcıların her üç etkinlikten biri hakkında birer metin kaleme alması istenmektedir.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ