Global İletişim Devrimi ve Marshall McLuhan

Fahrettin Altun

MAM Çağdaş Kuramcılar
 
29 Mayıs 2007               
De­ğer­len­dir­me: İbrahim Zarif
 
Çağ­daş Ku­ram­cı­lar baş­lık­lı top­lan­tı­lar di­zi­mi­zin ye­din­ci­si­ni Ma­yıs ayın­da, Fa­tih Üni­ver­si­te­si Fen Ede­bi­yat Fa­kül­te­si Sos­yo­lo­ji Bö­lü­mü öğ­re­tim üye­si Yrd. Doç. Dr. Fah­ret­tin Al­tun ile bir­lik­te Ka­na­da­lı ile­ti­şim ku­ram­cı­sı Mars­hall McLu­han üze­ri­ne ger­çek­leş­tir­dik. Bir ön­ce­ki ay­da Ka­na­da­lı si­ya­set fi­lo­zo­fu Char­les Tay­lor top­lan­tı­mı­zı mü­te­aki­ben di­ğer bir Ka­na­da­lı dü­şü­nür olan Mars­hall McLu­han’ı ele ala­rak çağ­daş Ka­na­da dü­şün­ce­si­nin önem­li iki fi­gü­rü­nü iki önem­li uz­man ile bir­lik­te ta­nı­ma im­kâ­nı­na ka­vuş­tuk.
Dr. Fah­ret­tin Al­tun su­nu­mun­da McLu­han’ın ha­yat öy­kü­sü ile eser­le­ri­nin eş­za­man­lı ola­rak de­ğer­len­dir­me­si­ni yap­tı. Al­tun’un an­lat­tık­la­rı­nı kı­sa­ca özet­le­ye­cek olur­sak, McLu­han li­sans eği­ti­mi­ni İn­gi­liz Di­li ve Ede­bi­ya­tı ala­nın­da özel­lik­le Vik­tor­ya dö­ne­mi ağır­lık­lı ola­rak yap­mış­tır. 26 ya­şın­da ken­di is­te­ği ile Ka­to­lik­li­ğe ih­ti­da et­miş­tir. Cam­brid­ge Üni­ver­si­te­si’nde oku­yan McLu­han’ın bu il­gi­si onu, T. S. Eli­ot, E. Po­und, G. K. Ches­ter­ton, J. Joy­ce, W. Le­wis gi­bi mo­dern dün­ya­da ge­liş­miş olan de­ğer­le­rin in­sa­nın özü­nü tah­rip et­ti­ği id­di­asın­da olan ve ge­le­nek­sel top­lum an­la­yı­şı­na ya­kın du­ran sa­nat­çı­la­rın dü­şün­ce­le­ri­ne gö­tür­müş­tür. Ay­dın­lan­ma­cı ve ras­yo­na­list top­lum ve dev­let dü­şün­ce­le­ri­ne kar­şı önem­li re­zerv­le­ri olan bu sa­nat­çı­lar, için­de ya­şa­dık­la­rı mo­dern kit­le kül­tü­rü­nün in­san ben­li­ği­ni tah­rip et­ti­ği dü­şün­ce­si­ni eser­le­ri­ne ta­şı­mış­lar­dır. McLu­han’ın bu il­gi­si onu bir dö­nem ol­duk­ça be­lir­gin bir bi­çim­de et­ki­le­miş­tir. Bu et­ki 1940’lı yıl­lar­da­ki ya­zı­la­rın­da ve 1951 yı­lın­da ya­yın­la­nan ilk ki­ta­bı Me­ka­nik Ge­lin’debe­lir­gin bir bi­çim­de or­ta­ya çık­mış­tır. Son eser­le­ri­ne ka­dar da his­se­di­len mu­ha­fa­za­kâr İn­gi­liz dü­şün­ce­si­nin ve mo­der­nist sa­na­tın et­ki­si McLu­han’ın alâ­me­ti­fa­ri­ka­sı ol­muş­tur.
Eği­tim ha­ya­tı­nı Cam­brid­ge, St. Lo­ui­se ve To­ron­to’da ta­mam­la­yan Mars­hall McLu­han’a bi­raz da­ha ay­rın­tı­lı ba­kıl­dı­ğın­da kar­ma­şık ki­şi­lik özel­lik­le­ri­ne sa­hip bir dü­şü­nür kar­şı­mı­za çık­mak­ta­dır. Onun 1950’le­rin ikin­ci çey­re­ği­ne ka­dar yaz­dı­ğı ya­zı­la­rı­nın hâ­kim un­su­ru me­ka­nik tek­no­lo­ji ten­ki­di iken, bu ta­rih­ten iti­ba­ren yaz­dı­ğı eser­le­rin­de öne çı­kan vur­gu elek­tro­nik tek­no­lo­ji­ye kar­şı bes­le­nen ümit­tir. 1951’de­ki Me­ka­nik Ge­lin’den son­ra McLu­han, ona ulus­la­ra­ra­sı alan­da önem­li bir şöh­ret ge­ti­ren ki­ta­bı Gu­ten­berg Ga­lak­si­si’ni 1961’de, Un­ders­tan­ding Me­di­a’yı (Med­ya’yı An­la­mak) 1967’de ve dün­ya­da­ki ilk vi­de­o-ki­tap­lar­dan olan Me­di­um is the Mes­sa­ge’ı da (Araç Me­sa­jın ta Ken­di­si­dir) 1967’de ya­yın­la­mış­tır. Ay­rı­ca 1974 yı­lın­da Pa­pa­lık İle­ti­şim Ko­mis­yo­nu’na da­vet edil­miş fa­kat bu da­ve­ti te­red­düt­le ka­bul et­miş ve kı­sa sü­re bu ku­ru­ma da­nış­man­lık yap­mış­tır. McLu­han’ın Ka­to­lik kim­li­ği onun en­te­lek­tü­el kim­li­ği­nin vaz­ge­çil­mez bir par­ça­sı­dır. McLu­han 1970’li yıl­lar­da unu­tu­lur. 1960’lar­da­ki şöh­re­ti pek kal­ma­mış­tır. Fa­kat 1980’ler­de baş­la­yan “kü­re­sel­leş­me” söy­le­miy­le kü­re­sel­leş­me­nin ön­cü dü­şü­nü­rü ola­rak, da­ha doğ­ru­su bir kâ­hin ola­rak ye­ni­den keş­fe­di­lir Ang­lo-Sak­son dün­ya­da.
McLu­han’ın Türk­çe­de üç ese­riy­le ta­nın­dı­ğı­nı ve her­han­gi bir di­sip­li­nin onun dü­şün­ce­le­ri­ne sa­hip çık­ma­dı­ğı­nı be­lir­ten Al­tun, genç ve yaş­lı McLu­han gi­bi bir ay­rı­mın yan­lış ol­du­ğu­nu be­lirt­ti. McLu­han eser­le­rin­de mo­za­ik yön­tem adı­nı ver­di­ği bir yo­lu ta­kip et­miş­tir. Ona gö­re bu yön­tem, ar­gü­man­tas­yon­dan zi­ya­de ir­de­le­me­ye da­yan­mak­ta­dır. “Mo­za­ik yön­tem” bi­lim­ler ara­sın­da­ki ge­le­nek­sel ay­rı­mı red­de­den, “bi­lim­sel uz­man­laş­ma”nın kar­şı­sın­da yer alan bir kav­ra­yış için­de şe­kil­len­miş, bü­tün bil­gi alan­la­rın­dan is­te­di­ği ka­dar ya­rar­lan­ma­yı, in­sa­nın beş du­yu or­ga­nı­na bir­den hi­tap et­me­yi amaç­la­yan bir içe­ri­ğe sa­hip­tir. McLu­han me­tin­le­rin­de ede­bi­yat, an­tro­po­lo­ji, ta­rih, fel­se­fe, psi­ko­lo­ji ve do­ğa bi­lim­le­ri ça­lış­ma­la­rı­nı bir­lik­te kul­lan­mış, “ar­gü­man”lar yo­luy­la üret­ti­ği bil­gi­nin doğ­ru­la­ma­sı­nı yap­mak ye­ri­ne, sü­rek­li “ir­de­le­me”nin öne­mi­ne vur­gu yap­mış­tır. Ay­rı­ca McLu­han sko­las­tik eği­tim­de ve bil­gi üre­ti­min­de kul­la­nı­lan mü­na­za­ra man­tı­ğı al­mış­tır. McLu­han’a gö­re, ta­ri­hi ay­nı za­man­da in­sa­nın du­yu or­gan­la­rı ara­sın­da­ki bir eş­gü­düm ta­ri­hi ola­rak da oku­ya­bi­li­riz. Bu­na gö­re McLu­han ta­ri­hi üç dö­ne­me ayır­mış­tır: 1- Al­fa­be ön­ce­si dö­nem 2- Al­fa­be­nin keş­fe­dil­di­ği dö­nem 3- Elek­trik ve elek­tro­ni­ğin keş­fe­dil­di­ği dö­nem.
Le­wis Mum­ford’un Tech­nics and Ci­vi­li­sa­ti­on ve Ha­rold In­nis’in The Bi­as of Com­mu­ni­ca­ti­on ad­lı ça­lış­ma­la­rın­da or­ta­ya koy­duk­la­rı ta­rih me­to­do­lo­ji­si­ni te­mel alan McLu­han, çö­züm­le­me­le­ri­ni bir­kaç ana ta­rih­sel ka­te­go­ri çer­çe­ve­sin­de or­ta­ya ko­yar. Gu­ten­berg Ga­lak­si­si’nden son­ra­ki eser­le­rin­de çiz­di­ği ta­ri­hî çer­çe­ve­ye sa­dık ka­lan McLu­han, elek­tro­nik ile­ti­şim tek­no­lo­ji­le­ri sa­ye­sin­de in­san­lı­ğın gel­di­ği nok­ta­da “kur­tu­lu­şun im­kân­la­rı”nı gös­ter­me­ye ça­lı­şır. McLu­han’ın eser­le­ri ge­le­nek­sel aka­de­mik ya­zım usul­le­rin­den fark­lı­lı­ğı ne­de­niy­le ko­lay an­la­şı­la­bi­lir tür­den me­tin­ler ola­rak gö­rül­me­miş­tir. Me­tin­le­rin­de­ki yo­ğun tek­rar­lar onun sis­te­ma­tik bir dü­şün­me be­ce­ri­si gös­te­re­me­di­ği şek­lin­de de yo­rum­lan­mış­tır. McLu­han’ın Med­ya­yı An­la­mak’tan iti­ba­ren ka­le­me al­dı­ğı me­tin­le­rin ta­ma­mı, ola­bil­di­ğin­ce ge­niş top­lum ke­sim­le­ri ta­ra­fın­dan an­la­şı­la­bil­me kay­gı­sı ta­şı­na­rak ka­le­me alın­mış­lar­dır.
McLu­han’a gö­re ta­rih­sel sü­reç içe­ri­sin­de te­mel du­yu­la­rı ara­sın­da­ki eş­gü­dü­mü kay­be­den in­sa­noğ­lu elek­tro­nik ile­ti­şim tek­no­lo­ji­le­ri­nin neş­vü­ne­ma bul­ma­sı ile bir­lik­te bu eş­gü­dü­mü ye­ni­den sağ­la­ya­bi­lir ha­le gel­miş­tir. Mat­baa­nın keş­fi ile zir­ve­ye çı­kan bi­rey­ci­lik, top­lum­sal fark­lı­laş­ma, eşit­siz­lik, se­ri üre­tim, mil­li­yet­çi­lik, sa­vaş ve mi­li­ta­rizm gi­bi has­ta­lık­lar­dan kur­tul­ma, in­san­la­rın bir ara­da ya­şa­ya­bi­le­ce­ği bir köy in­şa et­me im­kâ­nı doğ­muş­tur. Bu ta­rih­ten iti­ba­ren McLu­han’ın tek­no­lo­ji­nin ta­ri­hin mo­to­ru ol­du­ğu­na iliş­kin gö­rüş­le­rin­de bir de­ği­şik­lik ol­ma­sa da tek­no­lo­ji­ye ve özel­lik­le de elek­tro­nik ile­ti­şim tek­no­lo­ji­le­ri­ne iliş­kin bes­le­di­ği ümit git­tik­çe mer­ke­zi bir hal al­mış­tır. Kü­re­sel köy kav­ra­mı­nın mu­ci­di ola­rak bi­li­nen McLu­han, te­le­viz­yo­nu, hiç­bir şe­yin sır ola­rak kal­ma­dı­ğı, giz­li­li­ğin or­ta­dan kalk­ma­sı­nı sağ­la­yan bü­yük bir bu­luş ola­rak gö­rür. Zi­ra in­sa­nın bü­tün du­yu or­gan­la­rı­na hi­tap eden ve bun­lar ara­sın­da eş­gü­düm oluş­tu­ran bir ci­haz­dır.
McLu­han’a yö­nel­ti­len eleş­ti­ri­le­ri de ay­rın­tı­sıy­la ele alan Al­tun, McLu­han’ın Tür­ki­ye’de ek­sik bir bi­çim­de ta­nın­dı­ğı­nı ve onun dü­şün­ce­le­ri­nin Ka­to­lik­lik­ten ay­rış­tı­rı­la­rak an­la­şıl­ma­sı­nın müm­kün ol­ma­dı­ğı­nı be­lir­te­rek su­nu­mu­nu ta­mam­la­dı. İki saa­ti aşan top­lan­tı ge­niş bir mü­za­ke­re ile son bul­du.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.