Thomas Kuhn ve Bilimsel İlerlemenin Sürekliliği Sorunu

Hüseyin Gazi Topdemir

26 Haziran 2007             
De­ğer­len­dir­me: Eyüp Süzgün
 
Se­ki­zin­ci­si dü­zen­le­nen Çağ­daş Ku­ram­cı­lar di­zi­si­nin Ha­zi­ran ayı ko­nu­ğu olan An­ka­ra Üni­ver­si­te­si Dil ve Ta­rih-Coğ­raf­ya Fa­kül­te­si Fel­se­fe Bö­lü­mü öğ­re­tim üye­si Doç. Dr. Hü­se­yin Ga­zi Top­de­mir, “Tho­mas Kuhn ve Bi­lim­sel İler­le­me­nin Sü­rek­li­li­ği So­ru­nu” baş­lık­lı bir ko­nuş­ma yap­tı.
Bi­lin­di­ği üze­re, Ba­tı’da ger­çek­le­şen “Bi­lim­sel Dev­rim” sü­re­ciy­le baş­la­yıp yir­min­ci yüz­yı­lın ilk çey­re­ği­ne ka­dar ge­çen sü­re için­de, ev­re­nin iş­le­yi­şi­nin ak­lî te­mel­le­ri­ne ula­şıl­dı­ğı ge­nel ka­bul gö­ren bir dü­şün­cey­di. Ev­ren, bu sü­re için­de ye­ni bir an­lam ka­zan­mış ve­ya an­la­şı­la­bi­lir­li­ğe ka­vuş­muş ve her za­man­kin­den da­ha faz­la eri­şi­le­bi­lir bir hal al­mış­tı. An­cak, bu du­rum çok uzun sür­me­di ve yir­min­ci yüz­yı­lın ilk dö­nem­le­rin­den iti­ba­ren, hem eş­ya­nın do­ğa­sı hem de bi­zim onu kav­ra­ma gü­cü­müz hak­kın­da­ki bu ge­le­nek­sel dü­şün­me bi­çi­mi­nin al­tı­nı oya­cak bir di­zi ge­liş­me or­ta­ya çık­ma­ya baş­la­dı. Kı­sa­ca ifa­de edi­lir­se, za­man ve me­kân ya da mad­de ve ener­ji hak­kın­da­ki en te­mel ka­bul­le­ri­mi­zi teh­dit eden Gö­re­li­lik Ku­ra­mı’nın Eins­te­in ta­ra­fın­dan or­ta­ya ko­nul­ma­sı; Rus­sell’ın ma­te­ma­ti­ğin te­mel­le­ri­ni sar­sa­cak teo­rik pa­ra­doks­lar di­zi­si­ni keş­fet­me­si; Fre­ud’cu psi­ko­lo­ji­nin ras­yo­nel bi­lin­cin te­mel­le­ri­ni ir­ras­yo­nel bi­linç­dı­şı ok­ya­nu­sun­da bir ada­cı­ğa in­dir­ge­me­si; Gö­del’in ma­te­ma­tik­sel sis­tem­ler için­de doğ­ru­luk­la­rı is­pat­la­na­ma­yan doğ­ru yar­gı­la­rın var­lı­ğı­na da­ir öne sür­dü­ğü ek­sik­lik ka­nı­tı; Ku­an­tum Me­ka­ni­ği’nin fi­zik­sel ger­çek­li­ğin be­lir­siz ka­rak­te­ri­ni or­ta­ya çı­ka­ra­rak göz­lem­le­nen ger­çek­li­ğin bi­linç­li göz­lem­ci ta­ra­fın­dan ye­ni­den ku­rul­du­ğu­nu gös­ter­me­si; Witt­gens­te­in’ın ras­yo­na­li­te­nin ev­ren­sel stan­dart­la­rı­nı ge­çer­siz kı­la­cak olan bir dil oyun­la­rı di­zi­si­nin var­lı­ğı­nı yap­tı­ğı dil ana­liz­le­ri yo­luy­la açı­ğa çı­kar­ma­sı ve ras­yo­na­li­te­nin an­tro­po­lo­jik te­mel­le­ri­nin ya­pı­lan kül­tür ça­lış­ma­la­rıy­la sar­sıl­ma­sı bu ge­liş­me­le­rin en be­lir­gin­le­ri ola­rak sı­ra­la­na­bi­lir.
Tüm bun­la­rın ya­nın­da, 1950 son­ra­sı dö­nem­den iti­ba­ren tar­tış­ma­lar bi­lim fel­se­fe­si­ni de et­ki­le­di ve Tho­mas S. Kuhn ile Pa­ul Fe­ye­ra­bend gi­bi bi­lim fel­se­fe­ci­le­ri, bi­li­min bi­za­ti­hi ken­di­si­nin ras­yo­nel­li­ği­ne sal­dı­ra­rak, onu key­fi­lik­le ve ir­ras­yo­nel ol­mak­la suç­la­dı­lar. Ga­zi Top­de­mir’in su­nu­mu­nun da oda­ğın­da yer alan bi­li­min ras­yo­nel­li­ği­ne ve iler­le­me­ci an­la­yı­şı­na cid­di ten­kit­ler ge­ti­ren Kuhn (1922-1996), ilk de­fa 1962’de ya­yım­la­dı­ğı The Struc­tu­re of Sci­en­ti­fic Re­vo­lu­ti­ons (Bi­lim­sel Dev­rim­le­rin Ya­pı­sı) ad­lı eser­le bu dü­şün­ce­le­ri­ni sis­te­ma­tik bir şe­kil­de or­ta­ya koy­du.
Teb­li­ğin­de Kuhn’u mer­ke­ze ala­rak, bi­lim fel­se­fe­sin­de mey­da­na ge­len bu ge­liş­me ve de­ğiş­me­le­ri ele alan Top­de­mir, bi­li­min ras­yo­nel ve iler­le­me­ci ol­du­ğu şek­lin­de­ki an­la­yı­şın ve­ya bu bağ­lam­da yü­rü­tü­len tar­tış­ma­la­rın “bi­lim, so­nu iler­le­mey­le bi­ten tek en­te­lek­tü­el uğ­raş­tır” yar­gı­sın­dan tü­re­di­ği­ni be­lir­te­rek, il­gi­li yar­gı­nın Kla­sik Po­zi­ti­vist­ler (ve da­ha son­ra da Ye­ni Po­zi­ti­vist­ler) ta­ra­fın­dan or­ta­ya ko­nul­du­ğu­nu ifa­de et­ti. “Pe­ki ama sö­zü edi­len bu iler­le­me na­sıl ger­çek­le­şir?” so­ru­su et­ra­fın­da ise ras­yo­na­lizm ile rö­la­ti­vizm ve­ya nes­nel­lik ile gö­re­li­lik ek­se­nin­de bir tar­tış­ma­nın baş­la­dı­ğı­na işa­ret eden Top­de­mir, ras­yo­na­liz­me ve­ya nes­nel­li­ğe da­ir po­zi­ti­viz­min te­mel ar­gü­man­la­rı­nın ge­nel bir çer­çe­ve­si­ni sun­du. Ayer’in de­yi­şiy­le “Me­ta­fi­zi­ğin elen­di­ği”, fel­se­fe­nin bi­li­me in­dir­gen­di­ği bu sü­reç­te, dö­ne­min önem­li tem­sil­ci­le­rin­den ha­re­ket­le bi­li­min na­sıl iler­le­me­ci bir an­la­yış içe­ri­sin­de ko­num­lan­dı­rıl­dı­ğı­nı ak­ta­ran Top­de­mir, Kuhn ve Fe­ye­ra­bend gi­bi bi­lim fel­se­fe­ci­le­ri­nin bu an­la­yı­şa kar­şı gö­re­ce­li bir yak­la­şı­mı ge­liş­tir­dik­le­ri­ni ve bi­li­min gö­re­ce­li do­ğa­sı­nı tar­tış­ma­ya aç­tık­la­rı­nı vur­gu­la­dı.
Bu­ra­da Kuhn’un öne­mi, be­nim­se­di­ği yak­la­şım iti­ba­riy­le bi­lim fel­se­fe­si­ni bi­lim ta­ri­hiy­le yüz­leş­tir­me­si­dir. Bu yüz­leş­tir­me­yi sis­te­ma­tik ola­rak ger­çek­leş­tir­di­ği Bi­lim­sel Dev­rim­le­rin Ya­pı­sı ad­lı ça­lış­ma­sın­da yer alan bi­lim­sel dev­rim, pa­ra­dig­ma, pa­ra­dig­ma de­ği­şi­mi ve öl­çü­le­mez­lik gi­bi te­mel kav­ram­lar, ken­di­sin­den son­ra uzun yıl­lar bo­yun­ca fel­se­fî tar­tış­ma­la­rın mer­ke­zin­de yer al­mış­tır. Bu nok­ta­la­ra işa­ret eden Top­de­mir, da­ha son­ra Kuhn’un bi­lim an­la­yı­şıy­la il­gi­li ola­rak özet­le şun­la­rı ifa­de et­ti: Kuhn’a gö­re bi­lim üst dü­zey bir et­kin­lik­tir ve bi­li­min bi­ri­ki­me da­ya­lı ola­rak iler­le­di­ği fik­ri ar­tık de­ğiş­ti­ril­me­li­dir. Ye­ni bi­lim an­la­yı­şı adıy­la or­ta­ya koy­du­ğu ça­lış­ma mo­de­lin­de, Kuhn bi­lim­sel ge­liş­me­nin şu aşa­ma­lar­dan oluş­tu­ğu­nu be­lir­tir: Ola­ğan bi­lim ön­ce­si dö­nem, ola­ğan bi­lim dö­ne­mi ve bi­lim­sel dev­rim. Bun­la­rın için­de ola­ğan bi­lim ön­ce­si dö­ne­min her bi­lim da­lın­da yal­nız­ca bir kez ya­şan­dı­ğı­nı, bir an­lam­da bir ku­ram­sal çok­luk dö­ne­mi ol­du­ğu­nu ve bu ku­ram­la­rın bir­bir­le­riy­le ya­rış­tı­ğı­nı be­lir­ten Kuhn, za­man içe­ri­sin­de bu ku­ram­lar­dan bi­ri­nin di­ğer­le­ri­ne üs­tün ge­le­rek ba­şat ko­nu­ma geç­ti­ği­ni be­lirt­mek­te­dir. Ba­şat ko­nu­ma ge­çen ku­ram da, en az bir prob­le­mi çöz­mek­le, bü­tün bi­lim­sel et­kin­li­ği sı­nır­la­yan ve be­lir­le­yen bir ku­ram ya da pa­ra­dig­ma ha­li­ne ge­lir. Bu aşa­ma­dan son­ra baş­la­yan bi­lim yap­ma sü­re­ci de ola­ğan bi­lim dö­ne­mi adı­nı alır.
Kuhn, ola­ğan bi­lim ifa­de­si­ni, geç­miş­te ka­za­nıl­mış bir ya da da­ha faz­la bi­lim­sel ba­şa­rı üze­ri­ne sağ­lam ola­rak otur­tul­muş araş­tır­ma ve söz ko­nu­su ba­şa­rı­yı da, bel­li bir bi­lim çev­re­si­nin uy­gu­la­ma­nın sü­rek­li­li­ği­ni sağ­la­mak üze­re, bir sü­re için te­mel ka­bul et­ti­ği bi­lim­sel iler­le­me­ler an­la­mın­da kul­lan­mış­tır. Kuhn’a gö­re ola­ğan bi­li­min, ye­ni ve ben­zer­siz ol­ma­sı ile ge­liş­me­le­re açık ol­ma­sı şek­lin­de iki te­mel özel­li­ği var­dır. Bu iki özel­li­ği ta­şı­yan ba­şa­rı­la­ra pa­ra­dig­ma adı­nı ve­ren Kuhn, bir pa­ra­dig­ma­nın ku­rul­ma­sı sa­ye­sin­de da­ha ka­pa­lı ve uz­man­laş­mış araş­tır­ma ya­pı­la­bil­me­si­nin, her­han­gi bir bi­lim­sel da­lın ol­gun­laş­ma­sı­nın öl­çü­sü ol­du­ğu­nu ifa­de et­miş­tir.
Kuhn için bu­na­lım pa­ra­dig­ma de­ği­şi­mi­nin ön­ko­şu­lu­dur. Ona gö­re, ye­ni ku­ram ara­yış­la­rı­nın ne­de­ni var olan ku­ram içe­ri­sin­de bir ta­kım ay­kı­rı ör­nek­le­rin baş gös­ter­me­si­dir. Ay­kı­rı­lı­ğın far­kı­na va­rıl­ma­sıy­la bir­lik­te, ay­kı­rı­lık alı­şıl­mış bir ol­gu ha­li­ne ge­le­ne ka­dar, kav­ram­sal ka­te­go­ri­le­rin ayar­lan­dı­ğı bir dö­nem baş­lar. Bu sü­reç şöy­le iş­ler: ilk adım­da pa­ra­dig­ma be­lir­siz­le­şir ve ar­dın­dan ola­ğan bi­lim ku­ral­la­rı gev­şer. İkin­ci adım ise üç şe­kil­de so­nuç­la­na­bi­lir; ya so­nu­nun gel­di­ği dü­şü­nü­len pa­ra­dig­ma bu­na­lım ya­ra­tan so­ru­nu çöz­mek için ge­rek­li es­nek­li­ği gös­ter­me­yi ba­şa­rır, ya bu­na­lım ya­ra­tan so­run son de­re­ce kök­ten­ci ye­ni yak­la­şım­la­ra bi­le di­ren­me­ye de­vam eder, ya da bu­na­lım ye­ni bir pa­ra­dig­ma ada­yı­nın or­ta­ya çık­ma­sı ve bu­nun ka­bu­lü­ne iliş­kin son bir mü­ca­de­le ile so­na erer. Kuhn bu­na ola­ğan bi­lim­sel et­kin­li­ğin çö­kü­şü an­la­mı­na ge­len dev­rim de­mek­te­dir. Dev­rim yo­luy­la sü­rek­li ola­rak bir pa­ra­dig­ma­dan di­ğe­ri­ne ge­çi­şi de ol­gun bi­li­min alı­şıl­mış ge­li­şim çiz­gi­si di­ye ka­bul et­mek­te­dir. Ona gö­re, bi­lim­sel dev­rim­ler, bi­ri­kim­ci ol­ma­yan an­cak ge­li­şim­ci bir sü­re­cin par­ça­sı­dır­lar. Do­la­yı­sıy­la, art ar­da ge­len bi­lim­sel ku­ram­la­rın bir­bir­le­ri­ni bir man­tık sil­si­le­si ha­lin­de içer­dik­le­ri dü­şün­ce­si doğ­ru de­ğil­dir. Bir ku­ram dev­rim­sel bir bi­çim­de di­ğe­ri­nin ye­ri­ni alır. Son­ra­ki ku­ram bir ön­ce­ki ku­ra­ma gö­re prob­lem­le­ri da­ha ay­rın­tı­lı ve ba­şa­rı­lı bir bi­çim­de çö­züm­ler ve bu an­lam­da bir ge­liş­me söz ko­nu­su­dur. Ye­ni pa­ra­dig­ma ile bü­tün ol­gu­lar ye­ni bir an­lam ka­za­nır ve ön­ce­ki pa­ra­dig­ma­nın çö­züm­le­ye­me­di­ği anor­mal du­rum­lar nor­mal bi­li­min do­ğal bir par­ça­sı ha­li­ne ge­lir­ler. Dün­ya gö­rüş­le­ri de­ği­şik ol­du­ğun­dan ye­ni ve es­ki pa­ra­dig­ma­la­rı ölç­mek, de­ğer­len­dir­mek söz ko­nu­su bi­le de­ğil­dir. Pa­ra­dig­ma­nın de­ğiş­me­siy­le bir­lik­te dün­ya gö­rü­şü de de­ğiş­mek­te­dir. Bun­dan do­la­yı pa­ra­dig­ma de­ği­şik­li­ği bi­lim adam­la­rı­nın araş­tır­ma ile bağ­lan­mış ol­duk­la­rı dün­ya­yı fark­lı şe­kil­de gör­me­le­ri­ne ne­den olur.
Top­de­mir bu açık­la­ma­la­rın ışı­ğın­da, iler­le­me­nin ger­çek­leş­ti­ği ka­bul edi­len, ku­ram­sal dö­nü­şüm­ler­le (dev­rim­ler­le) bir­lik­te or­ta­ya çı­kan ku­ram se­çi­mi­nin, nes­nel ge­le­nek (Ye­ni Po­zi­ti­vist­ler) için salt akıl­cı bir ey­lem ola­rak ka­bul edil­di­ği­ni, an­cak rö­la­ti­vist ge­le­nek ta­ra­fın­dan ay­nı sü­re­cin ta­ma­men öz­nel ve ba­zen de is­tenç dı­şı ola­rak ele alın­dı­ğı­nı ifa­de et­me­nin müm­kün ol­du­ğu­nu be­lirt­ti. Ay­rı­ca bi­lim ta­ri­hi­nin gös­ter­di­ği ka­da­rıy­la, ba­şa­rı­sız bir ku­ra­mın he­men de­ğiş­ti­ril­me­di­ği­ni de vur­gu­la­yan Top­de­mir, hem rö­la­ti­vist hem de ras­yo­na­list ge­le­ne­ğin yol gös­te­ri­ci ta­raf­la­rı ol­ma­sı­na rağ­men, hiç­bi­ri­nin tek ba­şı­na ye­ter­li ol­ma­dı­ğı­nı ek­le­ye­rek söz­le­ri­ni nok­ta­la­dı.
Bu zen­gin su­nu­mun ar­dın­dan, ol­duk­ça gü­zel ve uzun bir tar­tış­ma kıs­mı­na ge­çil­di. Yak­la­şık iki bu­çuk sa­at sü­ren top­lan­tı, din­le­yi­ci­ler ta­ra­fın­dan da yo­ğun bir il­gi gör­dü. 

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.