İbn Sîna, Gazzâlî ve İbn Rüşd’de Eskataloji

Ahmet Çapku

17 Temmuz 2007           
De­ğer­len­dir­me: Abdullah Yormaz
 
MAM bün­ye­sin­de her ay ger­çek­leş­ti­ri­len Tez­gâh­ta­ki­ler otu­ru­mu­nun Tem­muz ayı ko­nu­ğu İs­lâm fel­se­fe­si ala­nın­da­ki dok­to­ra te­ziy­le Ah­met Çap­ku idi. Ge­nel ma­na­da koz­mik âle­min so­nu, fer­di plan­da ise ki­şi­nin ölüm ve öte­siy­le il­gi­li olan Es­ka­to­lo­ji­nin, kla­sik İs­lâm dü­şün­ce­sin­de­ki kar­şı­lı­ğı­nın Me­ad ol­du­ğu­nu ha­tır­la­ta­rak söz­le­ri­ne baş­la­yan Ah­met Çap­ku, söz ko­nu­su ça­lış­ma­sı­nı bir gi­riş ve üç ana bö­lüm­de ele al­mış­tır.
An­tik dö­nem­de ölüm ve son­ra­sı­nın na­sıl an­la­şıl­dı­ğı­nın gös­te­ril­me­ye ça­lı­şıl­dı­ğı gi­riş bö­lü­mün­de üç te­mel yak­la­şım üze­rin­de du­rul­muş­tur. a) Ma­ter­ya­lis­tik (Deh­rî) Yak­la­şım: Gü­nü­müz­de de ta­kip­çi­le­ri olan bu gö­rü­şe gö­re in­sa­nı di­ğer can­lı­lar­dan ayı­ran bi­linç ha­li­nin ölüm­le or­ta­dan kalk­ma­sıy­la in­san ta­bia­ta ka­rış­mak­ta­dır. Bu yak­la­şı­ma gö­re ölüm son­ra­sın­da in­sa­nı bek­le­yen baş­ka bir dün­ya da yok­tur. b) Te­is­tik Yak­la­şım: Be­den­li ve ruh­lu ola­rak ahi­ret ha­ya­tı­nın var ol­du­ğu­nu söy­le­yen üç ilâ­hî di­nin sa­vun­du­ğu yak­la­şım. c) Te­na­süh (Re­en­kar­nas­yon): Hint dü­şün­ce­sin­de ölüm son­ra­sı ha­yat­la il­gi­li so­ru­ya ve­ri­len ce­vap­tır. Bu dün­ya­yı mer­ke­ze alan bu yak­la­şı­ma gö­re ruh ke­ma­le ulaş­mak için fark­lı be­den­le­ri kul­la­na­bil­mek­te­dir.
Ölüm ve öte­si hak­kın­da gö­rüş­le­ri in­ce­le­nen üç dü­şü­nür­den il­ki olan İbn Sî­nâ’nın ko­nuy­la il­gi­li gö­rüş­le­ri­nin or­ta­ya ko­nul­du­ğu bi­rin­ci bö­lüm, var­lık hi­ye­rar­şi­sin­de in­sa­nın ye­ri­nin gös­te­ril­me­si ama­cıy­la fi­lo­zo­fun su­dur te­ori­siy­le baş­la­mak­ta­dır. Nefs fi­lo­zo­fu ola­rak ta­nı­nan İbn Sî­nâ, ya­ra­tı­lış­la bir­lik­te in­san be­de­ni­ne nef­sin iliş­ti­ği­ni an­cak be­den­den ay­rı bir var­lık ol­du­ğu­nu be­lir­tir. Nefs te­ori­si üze­rin­den nü­büv­vet an­la­yı­şı­nı te­mel­len­di­ren fi­lo­zof, böy­le­ce ölüm ve öte­si­nin an­la­şıl­ma­sı­na da ka­pı ara­la­mış ol­mak­ta­dır. İbn Sî­nâ ahi­ret âle­mi­nin ge­rek­li­li­ği­nin akıl ile kav­ra­na­bi­le­ce­ği­ni an­cak bu âlem­le il­gi­li bil­gi­le­rin nü­büv­vet bil­gi­siy­le el­de edi­le­bi­le­ce­ği­ni be­lir­tir. Ne­bi’nin ge­tir­dik­le­ri­nin na­sıl an­la­şı­la­ca­ğı ko­nu­su ise üç dü­şü­nür ara­sın­da­ki te­mel ayı­rım ko­nu­su­dur. İbn Sî­nâ’nın te­vil an­la­yı­şı­na gö­re Ne­bi’nin ahi­ret ha­ya­tıy­la il­gi­li an­la­tı­mı sem­bo­lik olup ahi­ret ha­ya­tı be­de­nî de­ğil ru­hî­dir ve koz­mik kı­ya­me­tin mev­cu­di­ye­tin­den söz et­mek müm­kün gö­zük­me­mek­te­dir.
İkin­ci bö­lüm­de ise Gaz­zâ­lî’nin ko­nuy­la il­gi­li gö­rüş­le­ri­ne yer ve­ril­miş­tir. Nef­sin; akıl, kalp ve şu­ur isim­le­riy­le de ta­nım­la­na­bi­le­ce­ği­ni be­lir­ten Gaz­zâ­lî, ya­ra­tı­lış ön­ce­sin­de fer­dî ru­hun ol­ma­dı­ğı gö­rü­şün­de İbn Sî­nâ ile hem­fi­kir ol­ma­sı­na rağ­men on­dan ahi­ret ha­ya­tıy­la il­gi­li gö­rüş­le­ri se­be­biy­le ay­rıl­mak­ta­dır. İbn Sî­nâ’yı pey­gam­ber­le­ri ya­lan­cı­lık­la it­ham et­ti­ği ge­rek­çe­siy­le suç­la­yan ve tek­fir eden Ga­zzâ­lî, ölüm­den son­ra di­ri­li­şin yi­ne be­den­le ola­ca­ğı­nı, ahi­ret hal­le­ri­ni bil­di­ren ayet ve ha­dis­le­rin te­vil edil­me­yip ol­du­ğu şek­liy­le an­la­şıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni be­lirt­mek­te­dir.
Ça­lış­ma­nın son bö­lü­mün­de ise İbn Rüşd’ün gö­rüş­le­ri ele alın­mış­tır. Ga­zzâ­lî’nin İbn Sî­nâ ten­ki­di­ni ten­kit eden İbn Rüşd, ko­nuy­la il­gi­li ayet­le­ri an­la­ma­da tek ehil sa­hi­bi olan­la­rın bur­han il­mi­ne sa­hip olan­lar ya­ni fi­lo­zof­lar ol­du­ğu­nu söy­le­mek­te­dir. İbn Rüşd, ye­ni­den di­ri­li­şi be­den­li ola­rak ka­bul et­mek­le bir­lik­te, be­de­nin o âle­me öz­gü bir be­den ola­ca­ğı­nı da be­lirt­mek­te­dir. Yi­ne İbn Rüşd’e gö­re ölüm anın­da nefs-i na­tık ya­rı şu­ur du­ru­mu­na ge­çer ve ye­ni­den di­ril­mey­le tek­rar can­la­nır.
Ah­met Çap­ku, mut­lu­luk kav­ra­mı­nın üç dü­şü­nü­rün ölüm ve öte­siy­le il­gi­li gö­rüş­le­ri­ni şe­kil­len­di­ren kav­ram­la­rın ba­şın­da gel­di­ği­ni ifa­de et­mek­te­dir. İbn Sî­nâ’ya gö­re an­cak na­za­rî ve ame­lî er­dem­ler yo­luy­la ke­ma­le er­miş ruh­la­rın mut­lu­lu­ğa eri­şe­bi­le­ce­ği, ke­ma­le ere­me­miş ruh­la­rın ise azap için­de ka­la­ca­ğı be­lir­til­mek­te­dir. Ga­zzâ­lî ise ebe­dî ola­rak kur­tu­lu­şa eren­ler, ebe­dî he­lak olan­lar ve gü­nah­la­rı öl­çü­sün­de ce­za çe­ken­ler ol­mak üze­re üç­lü bir tas­nif sun­mak­ta­dır. İbn Rüşd ise ame­lî ve na­za­rî er­dem­le­rin ger­çek­leş­ti­ril­me du­ru­mu­na gö­re in­sa­nın ce­za çe­ke­ce­ği­ni ya da mü­kâ­fa­ta ere­ce­ği­ni be­lir­tir. İn­san, na­za­rî er­dem­le­re ulaş­mak için dai­ma ak­lı­nı fa­al du­rum­da tut­ma­sı­nın ya­nın­da, sos­yal ha­yat­ta da ame­lî er­dem­le­ri iş­le­ye­rek ol­gun­laş­ma­ya ça­lış­ma­lı­dır.
Ah­met Çap­ku, ölüm ve öte­siy­le il­gi­li İbn Sî­nâ, Ga­zzâ­lî ve İbn Rüşd’ün gö­rüş­le­ri­ni ele al­dı­ğı su­nu­mu­nu, dü­şü­nür­ler ara­sın­da­ki te­mel ayı­rı­mın nü­büv­vet ve te­vil an­la­yış­la­rın­dan kay­nak­lan­dı­ğı­nı vur­gu­la­ya­rak bi­tir­di.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.