Geleneksel Türk Kâğıtçılığının Dirilişi

Oğuzhan Tuğrul

SAM Kır­kam­bar
 
2 Mayıs 2007                 
De­ğer­len­dir­me: Nermin Tenekeci
 
“Ena­yi­lik et­me… Son­ra piş­man olur­sun!”
1927 yı­lın­da, Tür­ki­ye’nin ilk kâ­ğıt mü­hen­di­si Meh­met Ali Kâ­ğıt­çı, Fran­sa’da­ki kâ­ğıt şir­ket­le­ri­nin ca­zip iş tek­lif­le­ri­ni ge­ri çe­vi­rip Türk kâ­ğıt sa­na­yi­ni kur­ma ide­ali­ni dö­ne­min Kır­şe­hir me­bu­su Mü­fit Öz­deş’le pay­laş­tı­ğın­da al­dı­ğı ce­vap tam da Türk işi­dir: “Da­ve­ti ka­bul et! Ya­rın git kon­so­lo­sa ka­bul et­ti­ği­ni söy­le ve he­men git­me­ye bak! Bu­ra­da se­nin kad­ri­ni bil­mez­ler… Ena­yi­lik et­me… Son­ra piş­man olur­sun!”
Oğuz­han Tuğ­rul’un 90’lı yıl­lar­da baş­la­yan kâ­ğıt­çı­lık se­rü­ve­ni, Kâ­ğıt­çı’dan bu ya­na hay­li me­sa­fe kat edil­se de, da­ha epey­ce yol al­ma­mız ge­rek­ti­ği­ni gös­te­ri­yor.
Tür­kis­tan­lı göç­men bir ai­le­nin oğ­lu olan Tuğ­rul, Ka­na­da Ma­ni­ta­ba Üni­ver­si­te­si’nde sa­nat ça­lış­ma­la­rı yap­tı. Da­ha son­ra­ki yıl­lar­da Şi­li, Pe­ru, Mek­si­ka, Ba­ha­ma, Ka­nar­ya Ada­la­rı, Fas, İs­pan­ya, Fran­sa, İtal­ya ve Hol­lan­da’ya Türk sa­na­tı­nın kö­ke­ni­ni araş­tır­mak ama­cıy­la ge­zi­ler­de bu­lun­du. Bu yıl­lar­da dı­şa­rı­sı ile Tür­ki­ye’de­ki du­ru­mu da­ha iyi mu­ka­ye­se eden sa­nat­çı 80’ler­de yur­da dön­dü. Esas mes­le­ği vit­ray-cam sa­nat­la­rı­na ye­ni açı­lım­lar ka­zan­dır­ma­ya, “al­çı­lı pen­ce­re sa­nat­la­rı­nın Os­man­lı mi­ma­ri­sin­de­ki ye­ri” gi­bi mes­le­kî ko­nu­lar­la il­gi­len­me­ye de­vam et­ti. Tür­ki­ye’de çok zor bu­lu­nan kat­man­lı-renk­li cam­la­rı vit­ray­da zi­yan et­me­mek için, asit­le bo­ya­ma tek­ni­ği­ni ge­liş­tir­di ve Ge­le­nek­sel Türk hat sa­na­tı­nı bu cam­la­ra uy­gu­la­dı. Ça­lış­ma­la­rı IR­CI­CA’dan des­tek gör­dü ve 1996’da Yıl­dız Sa­ra­yı Çit Kas­rı’nda Işık Hat­tı adıy­la ser­gi­len­di. Ge­le­nek­sel Türk cam sa­nat­la­rı­nı bu ku­ru­mun des­te­ğiy­le çe­şit­li or­ga­ni­zas­yon­lar­da ta­nıt­tı.
Tuğ­rul’un 70’li yıl­lar­dan gü­nü­mü­ze uza­nan sa­nat ça­lış­ma­la­rı­nı özet­le­di­ği su­nu­mu, be­ra­be­rin­de Tür­ki­ye’de­ki sa­nat-sa­nat­çı al­gı­la­yı­şı­na da ay­na tut­tu:
Ön­ce yer­li üre­ti­ci­ler­le te­ma­sa ge­çen Tuğ­rul, ma­ale­sef olum­lu bir ne­ti­ce ala­ma­mış. 1998’den be­ri Al­man Schott fir­ma­sı ile ça­lı­şan sa­nat­çı, ge­le­nek­sel Türk cam sa­nat­la­rı ala­nın­da­ki araş­tır­ma­la­rı­nı bu fir­ma­nın des­te­ğiy­le yü­rü­tü­yor. Yurt­dı­şın­dan ye­te­rin­ce teş­vik edi­li­yor ve böy­le­ce bu­gü­ne ka­dar de­nen­me­miş tek­nik­le­ri Türk İs­lâm cam sa­nat­la­rın­da uy­gu­la­ma im­kâ­nı bu­lu­yor.
Biz­de ne­den ol­ma­sın!?
Sa­nat­çı, 1997’de Hik­met Ba­rut­çu­gil’in dü­zen­le­di­ği ulus­la­ra­ra­sı eb­ru kon­gre­sin­de Ba­tı­lı kâ­ğıt­çı­lar­la ta­nış­mış. Bu ve­si­ley­le, Ti­bet’te ye­tim ço­cuk­lar için ku­ru­lan kâ­ğıt mer­ke­zin­den, mer­kez­de ana­ne­vî kâ­ğıt­çı­lı­ğı öğ­re­nen ço­cuk­la­rın bel­li bir ka­zanç sağ­la­dık­la­rın­dan ha­ber­dar ol­muş. Hem Uy­gur Tür­kü hem de Da­rüş­şa­fa­ka Li­se­si me­zu­nu Tuğ­rul, ara­da­ki ben­zer­lik­ten yo­la çı­ka­rak ken­di­si­ne ye­ni bir uğ­ra­şı edin­miş: Uy­gur ve Türk kâ­ğıt­çı­lı­ğı. Öy­le ya, “Biz­de ne­den ol­ma­sın?”
Ulus­la­ra­ra­sı ce­mi­yet­le­rin aza­sı olan ve beş dil bi­len sa­nat­çı­ya, ma­ale­sef bu ko­nu­da ilk tek­lif­ler de yurt­dı­şın­dan gel­miş.
Tuğ­rul, ne­re­dey­se iki bin yıl­lık bir geç­mi­şe sa­hip Or­ta As­ya Türk kâ­ğıt­çı­lı­ğı­nın düş­tü­ğü du­rum­dan bir hay­li dert­li! Dün­ya­da­ki bü­yük kâ­ğıt pa­zar­la­rın­dan (Hin­dis­tan, Çin vs.) is­ti­fa­de ede­mi­yor, ken­di zen­gin mi­ra­sı­mı­zı de­ğer­len­di­re­mi­yo­ruz. Ge­le­nek­sel Türk sa­nat­la­rı adı­na bir­çok sa­nat ye­ni­den can bu­lur­ken, kâ­ğıt­çı­lık ko­nu­sun­da­ki vur­dum­duy­maz­lık de­vam edi­yor. Sa­nat­kâr­la­rın Türk kâ­ğıt­la­rı­nı kul­lan­ma­la­rı­nın mil­lî bi­ri­ki­mi­miz, mad­dî-ma­ne­vî men­fa­at­le­ri­miz açı­sın­dan fay­da­la­rı or­ta­day­ken, araş­tır­ma­cı­la­rın, üni­ver­si­te­le­rin ve di­ğer ku­rum­la­rın ko­nu­ya il­gi­siz­li­ği an­la­şı­lır gi­bi de­ğil. Yurt­dı­şın­da kâ­ğıt­çı­lık en­düs­tri­yel sa­nat ola­rak da öğ­re­ti­lir­ken, hat­ta ana­sı­nı­fın­da­ki ço­cuk­la­ra eli­şi ders­le­rin­de gös­te­ri­lir­ken, il­gi­li ba­kan­lık­lar me­se­le­ye ye­te­rin­ce eğil­mi­yor. Bi­zans, Os­man­lı, Sel­çuk­lu ve Or­ta As­ya kâ­ğıt­çı­lı­ğı du­rur­ken, Mı­sır’dan it­hal edi­len pa­pi­rüs­le­re Türk sa­nat­la­rı uy­gu­la­nı­yor. Oy­sa, kâ­ğıt­çı­lık bir an ön­ce eği­tim müf­re­da­tı­na gir­me­li. Türk he­di­ye eş­ya pa­za­rı­na ye­ni bir so­luk ge­tir­mek, dün­ya­da za­ten otur­muş kâ­ğıt pa­zar­la­rı­na Türk kâ­ğı­dı­nı sok­mak, Türk hal­kı­na ve bil­has­sa ta­sa­rım­cı­la­ra ye­ni iş im­kân­la­rı sun­mak için va­kit kay­bet­me­den ge­rek­li adım­lar atıl­ma­lı.
Üs­te­lik Ana­do­lu’nun her böl­ge­si ol­duk­ça ko­lay el­de edi­len kâ­ğıt için mal­ze­me de­po­su! Fın­dık ve kes­ta­ne ka­buk­la­rın­dan, ken­dir, çır­çır ar­tık­la­rın­dan, en­düs­tri­yel atık­lar­dan, hat­ta ev­ler­de­ki çöp­ler­den, pa­çav­ra­lar­dan bi­le kâ­ğıt üretilebiliyor. 
Pos­ta­cı ka­pı­yı iki ke­re çal­dı!
Ge­le­nek­sel Türk cam sa­nat­la­rı, na­kış­lı al­çı pen­ce­re sa­nat­la­rı ve ge­le­nek­sel el ya­pı­mı Türk kâ­ğıt­çı­lı­ğı­nı, eği­tim ça­lış­ma­la­rı, ser­gi, ulus­la­ra­ra­sı kon­fe­rans­lar yo­luy­la dün­ya­nın dört bir ya­nın­da ta­nı­tan Tuğ­rul, aya­ğı­mı­za ka­dar ge­len iki fır­sa­ta dik­kat çe­ki­yor:
Bi­rin­ci­si, 2008 yı­lın­da ya­pı­la­cak Frank­furt Ki­tap Fua­rın­da ko­nu ül­ke Tür­ki­ye. Fu­ar, bu alan­da se­si­mi­zi du­yu­ra­bil­mek için bi­çil­miş kaf­tan!
İkin­ci­si, iki yıl­da bir Av­ru­pa’nın çe­şit­li kent­le­rin­de ulus­la­ra­ra­sı dün­ya kâ­ğıt kon­gre­le­ri dü­zen­le­yen Av­ru­pa­lı kâ­ğıt sa­nat­çı­la­rı­nın 2010’da­ki bu­luş­ma ye­ri Tür­ki­ye! 2010’da­ki bu­luş­ma­nın Tür­ki­ye’de ger­çek­leş­me­si için mü­ra­ca­at­ta bu­lun­du­ğu Av­ru­pa­lı Kâ­ğıt Ta­rih­çi­le­ri Ce­mi­ye­ti’nden olum­lu ce­vap alan Tuğ­rul en­di­şe­len­mek­te hiç de hak­sız de­ğil: Bir an ön­ce ko­nuy­la il­gi­li ça­lış­ma­lar pe­kiş­ti­ril­me­li, ya­yın­lan­ma­lı, gün­cel ha­ya­tı­mı­za so­kul­ma­lı ve asıl önem­li­si hem İs­tan­bul’a hem de Ana­do­lu’ya ge­le­nek­sel Türk kâ­ğıt­çı­lı­ğı ka­zan­dı­rıl­ma­lı ki kon­gre­de Türk­le­rin dün­ya kâ­ğıt­çı­lı­ğın­da­ki ye­rin­den bah­se­di­le­bil­sin.
Zey­tin­bur­nu pi­lot böl­ge
Yur­ti­çin­de ve yurt­dı­şın­da ge­le­nek­sel kâ­ğıt ya­pı­mı eği­tim­le­ri­ne de­vam eden Tuğ­rul, 2005 yı­lın­da IR­CI­CA’nın ev sa­hip­li­ği­ni üst­len­di­ği Kâ­ğıt: Me­de­ni­ye­tin Ha­mu­ru baş­lık­lı bir ser­gi dü­zen­le­di. He­def­le­ri, sur­la­rın dı­şın­da bir kül­tür mer­ke­zi ve İs­tan­bul’da bir kâ­ğıt araş­tır­ma mü­ze­si. Pro­je­le­ri için en uy­gun il­çe­nin Zey­tin­bur­nu ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yor.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.