İlmiye Sınıfının II. Meşrutiyeti Algılayışı (Konya Örneği)

Serhat Aslaner

21 Mayıs 2007               
De­ğer­len­dir­me: Abdullah Taha İmamoğlu
 
“İl­mi­ye Sı­nı­fı­nın II. Meş­ru­ti­ye­ti Al­gı­la­yı­şı (Kon­ya Ör­ne­ği)” baş­lık­lı yük­sek li­sans te­ziy­le Tez/Ma­ka­le su­num­la­rı­nın Ma­yıs ayın­ki ko­nu­ğu, Ser­hat As­la­ner idi. As­la­ner, te­zi­nin te­mel prob­le­ma­ti­ği­ni, II. Meş­ru­ti­yet’ten ön­ce­ki dö­nem­de ule­ma­nın si­ya­sî fi­kir­le­ri­nin na­sıl oluş­tu­ğu, şe­kil­len­di­ği yö­nün­de kur­du­ğu­nu ifa­de ede­rek bu min­val­de te­zin­de ule­ma­nın Meş­ru­ti­yet fik­ri­ni han­gi ka­nal­lar va­sı­ta­sıy­la in­şa et­ti­ği­nin iz­le­ri­ni sür­me­ye ça­lış­tı­ğı­nı be­lirt­ti.
Te­zi­nin kay­nak­ça­sı­nı, bü­yük oran­da II. Meş­ru­ti­yet’in ila­nın­dan he­men son­ra ya­yım­la­nan ri­sa­le­le­rin ve sü­re­li ba­sı­nın oluş­tur­du­ğu­nu söy­le­yen As­la­ner, ça­lış­ma­sı­nın, mü­el­lif­le­rin ule­ma ve ta­ri­kat şey­hi kim­li­ği, bun­la­rın ka­le­me al­dı­ğı eser­le­rin muh­te­va­sı, bu eser­ler­de İs­tan­bul ule­ma­sı­nın yaz­dık­la­rıy­la muh­te­va ve is­ti­ka­met far­kı­nın olup ol­ma­dı­ğı üze­ri­ne yo­ğun­laş­tı­ğı­nı vur­gu­la­dı.
Taş­ra­da Meş­ru­ti­ye­te mu­ha­lif fi­kir­le­rin mev­cu­di­ye­ti­nin var­lı­ğı­nı bir baş­ka prob­lem ala­nı ola­rak ele alan As­la­ner, o dö­nem­de Kon­ya’da beş yüz med­re­se­nin bu­lun­ma­sı, bu­ra­nın ule­ma­nın en yo­ğun ol­du­ğu böl­ge­ler­den bi­ri ol­ma­sı ve meş­ru­ti­yet fik­ri­ni sa­vu­nan­lar için 1876 yı­lın­dan iti­ba­ren sür­gün böl­ge­si ol­ma­sı se­be­biy­le Kon­ya ör­ne­ği­ni seç­ti­ği­ni söy­le­di. Sür­gün edi­len şa­hıs­lar­dan bir­kaç ta­ne­si­nin is­mi­ni zik­re­den As­la­ner, Der­viş Vah­de­ti’nin can­lı ev­rak-ı mu­zır­ra­lar ola­rak ta­nım­la­dı­ğı bu ki­şi­ler ara­sın­da Ye­ni Os­man­lı­la­rın güç­lü ka­lem­le­rin­den Zi­ya Pa­şa­nın, Ebu’z Zi­ya Tev­fik’in, İt­ti­hat ve Te­rak­ki’nin ön­cü­le­rin­den Ah­med Rı­za Bey’in Mec­lis-i Âyan Me­bu­su olan ba­ba­sı­nın, Em­rul­lah Efen­di­nin, Ab­dül­ha­lim Mem­duh’un ve Ayas­lı Mu­al­lim Şa­kir’in bu­lun­du­ğu­nu be­lirt­ti.
Kon­ya’da 1908-1912 yıl­la­rı ara­sın­da ule­ma­nın si­ya­sî muh­te­va­lı ya­zı­la­rı­nın bu­lun­du­ğu neş­ri­yat ara­sın­da Ana­do­lu, Ha­kem, Ba­ba­lık ve Şems gi­bi der­gi­le­rin ya­nın­da doğ­ru­dan med­re­se­nin ya­yın or­ga­nı olan Meş­rîk-i İr­fan gi­bi mec­mu­ala­rı ta­ra­ya­rak il­mi­ye­nin si­ya­sî tav­rı­nı oku­ma­ya ça­lı­şan As­la­ner, bu der­gi­le­rin 31 Mart gi­bi yo­ğun si­ya­sî dö­nem­ler­de­ki il­gi­li sa­yı­la­rı­nın bu­lu­na­ma­dı­ğı­na de­ğin­di. Med­re­se men­sup­la­rın­dan bir kıs­mı­nın, eği­tim ama­cıy­la Kon­ya’dan İs­tan­bul’a git­ti­ği­ni ve bu­ra­da Ye­ni Os­man­lı­la­rın fi­kir­le­riy­le ta­nış­tı­ğı­nı, Kon­ya’ya dön­dük­le­rin­de ise ak­ti­vist bir kim­li­ğe bü­rün­dük­le­ri­ni be­lir­ten As­la­ner, Kon­ya’da 1895 yı­lın­dan iti­ba­ren Meş­ru­ti­yet ile il­gi­li fi­kir­le­rin dil­len­di­ril­di­ğin­den, Meş­ru­ti­yet’in ilan edil­me­si­nin he­men aka­bin­de hiç kim­se­nin Meş­ru­ti­ye­ti ga­rip kar­şı­la­ma­dı­ğın­dan, hat­ta hal­kın se­vinç gös­te­ri­le­ri ve kut­la­ma­lar yap­tı­ğın­dan bah­set­ti. İs­tan­bul’da ule­ma­nın Meş­ru­ti­ye­tin şer’-i şe­ri­fe mu­va­fık ol­du­ğu­nu hal­ka an­lat­mak için Ce­mi­yeti İl­mi­ye teş­ki­la­tı­nı kur­du­ğu­nu ve bu amaç­la ba­zı il­mi­ye men­sup­la­rı­nı Kon­ya’ya gön­der­di­ği­ni de söz­le­ri­ne ek­le­di.
Bu dö­ne­min ga­ze­te­le­rin­de Meş­ru­ti­ye­ti tar­tı­şan teo­rik me­tin­le­rin az­lı­ğın­dan do­la­yı mu­ha­lif ka­na­dın ve hal­kın ka­na­at­le­ri­ni öğ­ren­me­nin müm­kün ol­ma­dı­ğı­nı, ga­ze­te­ler­de dö­ne­min di­li in­ce­len­di­ğin­de ana ko­nu­nun is­tib­da­da ay­rıl­dı­ğı­nı ifa­de eden As­la­ner, Meş­ru­ti­ye­tin uy­gu­lan­ma­sıy­la be­ra­ber eko­no­mik bir iyi­leş­me­nin ola­ca­ğı, eği­ti­min te­rak­kî ede­ce­ği, hür­ri­yet or­ta­mı­nın sağ­la­na­ca­ğı, en çok da ver­gi­le­rin azal­tı­la­ca­ğı yö­nün­de bir bek­len­ti­nin mev­cu­di­ye­ti­ne dik­kat çe­ke­rek is­tib­da­dın ve jur­nal­ci­li­ğin dev­le­tin çö­kü­şü­nü iler­let­ti­ği, ah­lâ­kî ya­pı­yı za­yıf­lat­tı­ğı id­di­ala­rı­nı zik­ret­ti. Ba­sın­da­ki ge­nel ka­na­at­ler­de II. Ab­dül­ha­mid’in eleş­ti­ril­di­ği­ni be­lir­te­rek Meş­ru­ti­yet ile hal­ka ver­gi alın­ma­ma­sı ve asa­yi­şin te­min edil­me­si yö­nün­de va­at­ler ve­ril­di­ği­ni söz­le­ri­ne ek­le­di. Taş­ra ça­lış­ma­la­rın­da kay­nak­la­rın ye­ter­siz­li­ği­ne işa­ret eden As­la­ner, Meş­ru­ti­yet et­ra­fın­da şe­kil­le­nen tar­tış­ma­la­rın teo­rik ol­mak­tan zi­ya­de pra­tik bir ni­te­lik ta­şı­dı­ğı­nı vur­gu­la­dı.
Top­lan­tı­nın so­ru­lar kıs­mın­da ge­nel hat­la­rıy­la bu dö­nem­de ule­ma sı­nı­fı­nın ye­ri­ne ki­min ya da han­gi ku­ru­mun ika­me edil­di­ği, ule­ma­nın tav­rı­nın II. Ab­dül­ha­mid’in med­re­se­le­ri iyi­leş­tir­me yo­lu­na baş­vur­ma­ma­sıy­la bir pa­ra­lel­li­ği­nin olup ol­ma­dı­ğı, ay­rı­ca ule­ma­nın dı­şın­da ka­lan bü­yük bir kit­le­nin di­ğer adıy­la ses­siz ço­ğun­lu­ğun II. Meş­ru­ti­yet al­gı­sı­nın hâ­lâ bir mu­am­ma ol­du­ğu ve na­sıl an­la­şı­la­ca­ğı, Meş­ru­ti­yet mu­ha­li­fi ka­na­dın ken­di­ni na­sıl or­ta­ya koy­du­ğu, ge­nel an­lam­da taş­ra ça­lış­ma­la­rı­nın mer­kez ça­lış­ma­la­rı­na kat­kı­sı tar­tı­şıl­dı. Bun­la­ra ila­ve­ten taş­ra ça­lış­ma­la­rı­nın pa­yi­tah­tın taş­ra üze­rin­de­ki et­ki­si­ni ve iz­dü­şü­mü­nü gös­ter­me­si açı­sın­dan gü­zel bir ör­nek ol­du­ğu di­le ge­ti­ril­di. Mer­kez ça­lış­ma­la­rın­da­ki umu­mi ka­na­at­le­rin taş­ra­ya ne de­re­ce yan­sı­dı­ğı­nı an­la­ma­nın ya­hut mer­kez­de­ki sis­te­mi taş­ra­da ara­ma­nın ne ka­dar sağ­lık­lı bir yön­tem olup ol­ma­dı­ğı da ay­rı­ca sor­gu­lan­dı. Ta­rih ya­zı­mı açı­sın­dan taş­ra­nın mer­ke­ze alı­nıp ça­lı­şıl­ma­sı­nın da­ha sağ­lık­lı bir yön­tem ola­bi­le­ce­ği­nin ya­nı sı­ra mer­kez çev­re ku­ra­mı­nın sağ­la­ma­sı­nın ya­pı­la­bil­me­si için de bu tür­den araş­tır­ma­la­ra ih­ti­yaç du­yul­du­ğu yö­nün­de ka­na­at­ler ile­ri sü­rü­le­rek İs­tan­bul ile Ana­do­lu ara­sın­da­ki uyu­mu ya da ça­tış­ma­yı or­ta­ya koy­mak ba­kı­mın­dan bu tür­den araş­tır­ma­la­rın öne­mi­ne dik­kat çe­kil­di.

EDİTÖRDEN

2024 Güz Programı

Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.

DETAYLI BİLGİ


BİZİ TAKİP EDİN

Vakfımızın düzenlediği programlardan (seminer, sempozyum, panel, vs.) haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakabilirsiniz.