MOLA
Mezarlıktaki Hars
Mezarlık nedir? Zahidin nazarında mezarlık cehennem azabını hatırlatan bir yer, serserinin nazarından mezarlık şüpheli vücutları ve gölgelerini saklayan bir yer, belediye adamının nazarında mezarlık hemen arsaya tebdil edilmesi lazım gelen bir yerdir!
Fakat tarihçinin nazarında mezarlık büsbütün başka bir yerdir. Onun nazarında mezarlık ölüleri, mikropları ve pis gazları itibariyle değil, içindeki lahitler ve abideler itibariyle Türk sanatlarının tarihi nokta-i nazarından fevkalade ehemmiyetli bir yerdir.
Türk mezarlığı nedir? Zaman ile yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz senede, açık havada teşekkül etmiş bir kıyafet, mimari, tezyinat, hat, teknoloji müzesidir. Türk mezarlığındaki lahitler, abideler, zamanlarının üslubundan bir parçayı, sülüs celîsi, talik gibi sanat yazılarını, lisanını, çok kere de edebiyatını, daima mimari tarzını, tezyinat motiflerini, dini veya milli ananeleri hep birden toplayan eserlerdir. Bu abideler kati tarihleriyle tespit edilmiş oldukları için zamanlarını kolayca öğrenmek mümkündür.
Umumiyetle tamir görmemiş oldukları için asaletlerinden şüphe edilemez. Aynı cins, aynı devirden diğer numuneleri mevcut olduğundan kolayca mukayese ve murakabe edilebilirler. Bu suretle her devre has olan zevk ve “tekinin” enmuzeçlerinin teşekkülüne hizmet edebileceklerdir. Bunlar Türk sanatının en müspet, en açık kalpli numuneleridir. Diyorlar ki padişahların tarihi, hiç medeniyetin olur mu? Ben de diyorum ki sanata ait vesikaları olmayan bir medeniyet tarihi olur mu?! Onun için Türk tarihi padişahların tarihi gibi değil, medeniyetin tarihi gibi tetkik edildiği gün, Türk sanatının numunelerine müracaattan müstağni kalmayacaklardır. Türk zevkinin ve tarihi Türk muhayyilesinin aslî mahsullerinden biri de bu taşlardır. Mezarlıkta ölüden, korkudan, karanlıktan ve arsadan başka tarihi hakikatler vardır. Artık bu harsı keşfetmek lazımdır. Artık mezarlıktaki serserinin hayali çıkmalı, oraya alimin ayağı basmalıdır. Türk mezarlığı ilmî bir surette tetkik ve tespit edildiği gün Türk tarihi bundan ne kazanacaktır?
1- Mazideki Türk harsının şekiller ve cisimler üzerinden tecellisi öğrenilecektir.
2- Bu öğrenme sayesinde Türk harsının ne kadar kuvvetli ve ne derece müstesna bir hayatı olduğu anlaşılacaktır.
3- Bu öğrenme sayesinde Türk harsının kendine katılan yabancı unsurlarla nasıl mücadele ettiği ve nihayet onları ne büyük bir kudretle yutup hazmettiğini, yabancı hayatlar karşısında asliyesini muhafazada ne çok kıskanç olduğu görülecektir.
4- Bu öğrenme sayesinde Türk harsının münasebette bulunduğu yakın ve uzak diğer harslar üzerindeki tesirleri, Türk hayatının, Türk olmayan hayata nasıl yardım ettiğini meydana çıkaracaktır.
5- Bu öğrenme sayesine yeni Türk harsına kendi usaresinden ve kolayca temsil edebileceği kuvvetli bir gıda verilebilecektir.
6- Bu öğrenme sayesinde zevkimizde, sınâîyyemizde yeni bir uyanıklık olacaktır.
Öyle ise hükümetin arzusuyla ve hükümetin himayesi altında teşekkül edecek bir encümen vasıtasıyla mezarlıktaki hars keşfedilmelidir. Bunun için birkaç mühim merhale vardır: Mezarlıktaki eserlerin fotoğraflarını almak, mezarlıktaki abidelerin muhtelif esasta rölövelerini vücuda getirmek, mezarlıktan fotoğraflarını ve “rölöve”lerini kâfi tarih malumatıyla birlikte kataloglar halinde bastırmak. Bu numuneleri belli başlılarıyla bir “oymacılık müzesi”, canlı kopyalarıyla bir “kalıp müzesi” ve cansız kopyalarıyla da bir “kopya müzesi” vücuda getirmek. Bu katalogları, bu kalıpları, bu kopyaları, kütüphanelere, müzelere, Darülfünuna, Sanayî-i Nefîse Mektebine, Türk Ocaklarına, sanayi mekteplerine, liselere göndermek.
İşte mezarlıktaki harsı hem bulmak hem de yapmak siyasetinin temelleri. Sonra zevkimizin ve sanatımızın yükselmesini bekleyebilirsiniz.
Bence bu harsımızın gerilemesi değil, aklını başına toplamasıdır.
* Kaynak: İsmail Hakkı, “Mezarlıktaki Hars”, İctihad, c: XXI, sy: 195, 1926, s: 3831-3832.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ