- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- DÎVÂN ARŞİV
- SAYI 35 YIL: 2013
SAYI 35 YIL: 2013
30 Ocak 2015 Cuma
Dîvân Disiplinlerarası Çalışmalar Dergisi 34. sayının ardından 35. sayıda da “Siyaset Felsefesinde Yeni Arayışları” ele almaya devam ediyor. Dîvân’ın 34. sayısında, siyaset felsefesinde sentezci, revizyonist ve metodolojik arayışların arttığı bir evrede söz konusu yönelimlere daha eleştirel ve mesafeli yaklaşan makaleler yer alıyordu. Dîvân’ın yeni sayısında yer alan makalelerde ise, revizyon çabaları karşısında paradigmatik çizgilerin korunmasını önemseyen, sentez çabaları karşısında paradigmatik farklılıkların gözetilmesini önceleyen, her şeyi yerli yerine koymak isteyen yaklaşımlar dikkat çekiyor.
M. Akif Kayapınar’ın “Modern siyaset tasavvurunun Mekanizmacı Arkaplanı” başlıklı makalesi modern siyaset düşüncesinin ayırt edici yönlerini kök-metafor kavramı yordamıyla okuyarak temyiz etmeyi öneriyor.
Michael Dillon’ın “Modern Çağın Siyasi Meşruiyeti” başlıklı denemesi, siyaset düşüncesinin ya da siyasi tahayyülün paradigmatik hatlarını belirginleştirmeye odaklanmış diğer bir yazı.
Fred Dallmayr’ın “Monoloğun Ötesinde: Karşılaştırmalı Bir Siyaset Teorisine Doğru” başlıklı makalesi ise çağdaş siyaset felsefesinde metodolojik açılım çabalarının güzel bir örneğini sunuyor.
Mehmet Ali Büyükkara “Mezhepsel Uzlaşma ve Barış: Modern ve Post-modern Yaklaşımlar” başlıklı yazısında mezheplerin telifine ya da takribine dönük modern ve post-modern yaklaşımları tahlil ediyor ve bununla güncelliğini koruyan hassas bir konuya odaklanmış oluyor.
İlker Kömbe “Dünya Düzeninin Temelleri: Adalet Dairesinin Literatürüne Giriş” başlıklı makalesinde çok zikredilip az incelenen bir kavrama eğiliyor. Adalet dairesi kavramının siyaset düşüncesindeki seyrini, İslam düşüncesine nasıl uyarlandığını, geçirdiği dönüşümleri, kazandığı nüansları ve kavramın kısa ve uzun olmak üzere iki formundan biri olan kısa formu, titiz bir tetikten geçiriyor.
Abdullah Taha İmamoğlu “Gevenden Ancak Diken Çıkar: Süyuti’nin Gözüyle Ulema ve Siyaset” başlıklı çalışmasında, Süyuti’nin ulemanın siyaset ve erbab-ı siyasetle irtibatına dair uyarılar içeren rivayetlerden oluşan bir derlemesinin tercüme ve tahlilini sunuyor.
Hans Köchler’in “Yeni Sosyal Medya ve 21. Yüzyılda İletişim: Diyalog Mümkün mü?” başlıklı makalesi ise ‘Ağ ağ genişleyen iletişim aleminin insani iletişimin esası olan diyalog üzerine ne gibi sonuçları oldu? Bir dijital ya da sanal kitle olgusuyla mı karşı karşıyayız? Bu yeni durumu kitle psikolojisinin terimleriyle yorumlayabilir miyiz? Bir iletişim etiği oluşturabilir miyiz?’ gibi incelikli sorular üzerinde duruyor.
Hüseyin Etil “Badio’nun ‘Felsefe Kavgası’: Varlık-Olay-Özne-Hakikat” başlıklı çalışmasında hem Badio’nun varlık, olay, özne, çokluk ve hakikat gibi temel kavramları nasıl işlediğini göstermeye çalışıyor hem de Gezi olayı örneğinde bu düşünme yolunun Türkiye’deki kavranış tarzına dair eleştirel bir değerlendirme sunuyor.
Son olarak kitap değerlendirmeleri kısmında; Muhammed İkbal İmamoğlu, eleştirel ekolün önemli simalarından Axel Honneth’in son kitabı Das Recht der Freiheit: Grundrib einer demokratischen Sittlichkeit’ı; Harun Küçükaladağlı, geçtiğimiz yıllarda sekülerizmin uluslararası ilişkilerdeki yeri üzerine yaptığı çalışmalarıyla bilinen E. Shakman Hurd’un The Politics of Secularism in International Relations isimli kitabını; Veysel Kurt, Zachary Lockman’ın süregelen oryantalizm tartışmalarına da eğilen Hangi Ortadoğu? Oryantalizm, Tarih, Siyaset kitabını; Nurullah Ardıç, S. A. Arjomand ve E. A. Tiryakian’ın medeniyetsel analiz usulleri üzerine derledikleri Rethinking Civlizational Analysis kitabını ve Metin Demir, Zizek üzerine önemli bir çalışma olan Adrian Johnston’ın Žižek’s Ontology: A Transcendental Materialist Theory of Subjectivity isimli kitabını değerlendiriyor.
“Siyaset Felsefesinde Yeni Arayışlar II” başlıklı dosyamızın konuyla ilgili yeni çalışmaları teşvik edeceğini umuyor, sayı editörü olarak dosyanın hazırlanmasını sağlayan Ahmet Okumuş’a teşekkür ediyoruz.
Merhum Şakir Kocabaş’ın ithaf edilen “Bilim ve Felsefe: Sakir Kocabaş armağan sayısı”nda görüşmek üzere…
Sunuş metninin devamı ve yazıların özetleri için bkz.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ