- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- NOTLAR ARŞİV
- 11 - Eski Türk Edebiyatı Toplantıları
- 15. ve 16. Yüzyıl Divanlarında Edirne, Bursa ve İstanbul
15. ve 16. Yüzyıl Divanlarında Edirne, Bursa ve İstanbul
Sanat Araştırmaları Merkezi
15. ve 16. Yüzyıl Divanlarında Edirne, Bursa ve İstanbul, 2008, 64 s.
BSV Notlar serisinin sekizincisi Sanat Araştırmaları Merkezi tarafından "15. ve 16. Yüzyıl Divanlarında Edirne, Bursa ve İstanbul" başlığıyla yayınlandı.
Osmanlı edebiyatının binbir manayla, ince hayallerle süslü şiirleri, insanlığın ortak duyuş ve düşünüşlerini, günlük hayatın bütün renklerini yansıttığı gibi aynı zamanda Osmanlı coğrafyasının birbirinden zengin şehir, semt hatta mahallelerine varıncaya kadar birçok ayrıntısını geleceğe taşır. Çoğu zaman şiir ve şehir iç içe geçmiş, kaynaşmış görünür. Osmanlı’nın üç incisi Bursa, Edirne ve İstanbul da böyle şiirleşen şehirlerdendir. Bilim ve Sanat Vakfı Sanat Araştırmaları Merkezi bünyesindeki Eski Türk Edebiyatı Toplantıları’nda, şehirleri çeşitli yönleriyle inceleyen müstakil eserler bir yana bırakılarak, on beşinci ve on altıncı asır şairlerinin divanlarında Bursa ve İstanbul’un işleniş biçimi üzerinde duruldu. Dr. Murat Ali Karavelioğlu Bursa’yı, Dr. Fatma Meliha Şen ve Reyhan Çorak çeşitli yönleriyle İstanbul’u değerlendirdiler. Ayrıca bu giriş yazısı içerisinde kısaca Edirne’ye de değinildi.
Burada sunulan üç yayın ana hatlarıyla şöyle takdim edilebilir: Dr. Murat Ali Karavelioğlu, Bursa’yı konu alan çalışmasında şehrin kısa bir tarihçesini sunup mimari değerlerini tanıttıktan ve kültürel açıdan taşıdığı ehemmiyeti belirttikten sonra Bursa’nın şiirlerdeki işleniş biçimi üzerinde durmaktadır. Buradaki bilgilere göre şehrin şiirlerde ilk öne çıkan özellikleri tabii güzellikleri ve orada yaşayan insanların saadetleridir. Daha sonra şairlerin gözüyle Bursa güzelleri kendisini gösterir. Bu güzeller kendilerini ay gibi gökte tutarlar; Bursa bir cennet, onlar da hurilerdir. İnsanı dinlendiren, eğlendiren, içini açan, aslanağzı kurnalardan suların aktığı, peri gibi güzeller yatağı kaplıcalarla şehrin çehresine tazelik katan ırmaklar, on beş ve on altıncı asır şairlerinin dilinde son derece zengin hayallere konu olmaktadır. Salıncakların ve dönme dolapların kurulduğu, insanların yeni elbiselerle donandıkları, yoksulların sevindirilip hediyelerin saçıldığı, tatlıların sunulduğu sevinç kaynağı bayramların, bütün cıvıltısı ve albenisiyle şiirde yaşadığı görülmektedir. Çalışmanın son kısmında ise Bursa’yı konu alan müstakil şiirlere yer verilmiştir.
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ