- ANA SAYFA
- YAYINLAR
- TALİD ARŞİV
- 27 Türkiye'de İslami İlimler: Kelam ve Mezhepler Tarihi I
27 Türkiye'de İslami İlimler: Kelam ve Mezhepler Tarihi I
3 Şubat 2020 Pazartesi
Türkiye’de İslami İlimler üst başlığıyla bu alanda yapılan çalışmaların
hâsılasını ortaya koymayı hedefleyen serimize Kelâm ve Mezhepler Tarihi
sayıları ile devam ediyoruz. Daha önce Tefsir ve Kur’an İlimleri’ni iki cilt,
Hadis konulu sayıyı tek cilt, Fıkıh sayılarını ise Osmanlı Dönemi I-II, Cumhuriyet
Dönemi I-II olmak üzere dört cilt halinde yayınlamıştık. Şimdi İslami
ilimler sahasının diğer önemli bir ayağı olan ve üç cilt halinde hazırladığımız
Kelâm ve Mezhepler Tarihi sayılarıyla karşınızdayız. Serinin son halkasını
hâlihazırda çalışmaları sürdürülen ve yine Türkiye’de İslami İlimler üst başlığıyla
yayınlanacak olan Tasavvuf başlıklı sayılar oluşturacak. Bu seride
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde yapılan İslami ilimler çalışmalarının
bir envanterinin çıkarılması, bu alanı genel olarak tanımlayabilmek
için mevcut çalışmaların değerlendirilmesi, henüz araştırmacıların yeteri
kadar ilgisini çekmemiş kaynak ve temaların gündeme getirilmesi ve bu alana
katkıda bulunmuş belli başlı kurumsal ve kişisel gayretlerin ortaya konulması
amaçlanmaktadır.
Kelam sayılarının elinizdeki ilk cildinde daha çok belli konulara odaklanan
eserlerin oluşturduğu literatür üzerinden tasviri olarak Osmanlı kelâm düşüncesi
ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda isbât-ı vâcib, umûr-i âmme,
mukaddimât-ı erbaa, nübüvvet, irâde-i cüz’iyye ve tekfîr gibi kelâm sistematiğini
oluşturan temel konular etrafında şekillenen literatürü oluşturan temel
eserler tanıtılmış ayrıca buna dahil olan eserlerin listesine ve dökümüne de
yer verilmiştir. Bu ciltte kelâm tarihinde ayırt edici özellikleri ile temayüz eden
yeni ilmi kelâm dönemi de bir makale çerçevesinde önemli eserler, kişiler ve
gelenekler üzerinden aydınlatılmıştır. Bunun yanında bir yazıda cumhuriyet
döneminden günümüze kelam ve kelam tarihine dair yazılan eserler de incelenmiş
ayrıca İlahiyat fakülteleri ile başlayan süreçte yapılan bilimsel sempozyumlar
ile akademik tezler tanıtılmıştır. Bu ciltlerde yer alan makalelerin bir kısmı doğrudan yazma eser kütüphanelerinde yapılan araştırmalara, Osmanlı
dönemine ait yazma veya matbu şekildeki klasik kaynaklar üzerinde yapılan
çalışmalara bir kısmı da bu geleneği keşfetmeye imkan veren ikincil literatüre
dayanmaktadır. Kanaatimizce bu çalışmalar, Osmanlı kelâmı araştırmalarına
dair genel haritanın çıkarılması yolunda büyük bir katkı sağlayacaktır. Bununla
birlikte ümit verici tüm çalışmalara rağmen Osmanlı kelâmına dair henüz
tam bir envanterin bile çıkarılamadığını belirtmek gerekir.
Elinizdeki Türkiye’de İslami İlimler: Kelâm ve Mezhepler Tarihi I sayısının
ilk makalesini aynı zamanda bu sayıların editörlüğünü üstlenen Osman
Demir kaleme aldı. “Osmanlı’dan Cumhuriyet Türkiye’sine Akâid-Kelâm Literatürü:
Kişiler, Eserler ve Gelenekler Üzerinden Bir Hâsıla” başlıklı giriş makalesinde
Osmanlı ilim ve fikir hayatının önemli unsurlarından olan kelâm
düşüncesini eserler, kişiler ve gelenekler üzerinden genel özellikleri ve ayırt
edici vasıflarını dikkate alarak tasvir etmeyi hedefleyen Demir, çalışmasında
evvela Osmanlı kelâmının tarihsel ve teorik arka planını ortaya koymakta
devamında ise yazım tarzları ve gelenekler ile muhtevayı oluşturan nitelikleri
incelenmektedir. Hülya Terzioğlu sayının “Osmanlı Döneminde Öne Çıkan
İsbât-ı Vâcib Risâleleri” başlıklı ikinci makalesinde Kelam ilminde isbât-ı
vâcib anlayışının temel dinamiklerinden başlayarak Osmanlı dönemi isbât-ı
vâcib risâleleri hakkında Türkiye Kütüphaneleri Veri Tabanı ve Süleymaniye
Kütüphanesi esas alınmak üzere genel bilgiler sundu. Bilal Taşkın “Osmanlı
Döneminde Yazılan Umûr-i Âmme Risâleleri” başlığını taşıyan yazısında
Kelâm ilminin nazarî, felsefî zeminini sunan umûr-i âmmeye dair Osmanlı
döneminde kaleme alınan ve Türkiye’de bulunan muhtelif yazma eserler
kataloglarında kayıtlı seksen altı risaleyi inceledi. Asım Cüneyd Köksal
“Osmanlılarda Mukaddimât-ı Erbaa Literatürü” başlıklı yazısında İslâmî ilimler
tarihinin post-klasik döneminin önemli tartışma konuları arasında olan
“El-Mukaddimâtü’l-Erba‘a” (Dört Mukaddime) konusunu ele alarak ilgili literatürün
tespit, tasnif ve tavsifinin yanı sıra, eserlerde tartışılan bazı meselelerin
analizinde bulundu. Fadıl Ayğan Osmanlı döneminde oluşan nübüvvet
literatürünün çerçevesini belirlemeyi, gündemdeki konu ve problemleri tespit
ederek, problemleri ele alma üslup ve yöntemini ortaya koymayı hedeflediği
“Osmanlı Dönemi Nübüvvet Literatürü” başlıklı makalesinde delâilü’nnübüvve,
hasâisü’n-nübüvve, mûcize, ismetü’l-enbiyâ, ebeveyn-i resul ve
nübüvvete ilişkin meselelere dair eserleri inceledi. Rıdvan Özdinç “Osmanlı
İrade, Kaza ve Kader Risaleleri” başlığıyla kaleme aldığı yazısında Osmanlı
ilim dünyasında ortaya çıkmış ve adet, yaygınlık ve muhteva itibariyle ayrı bir
literatür oluşturan irade-kaza ve kader risalelerini inceledi. Muharrem Kuzey
“Osmanlı’da Elfâz-ı Küfür Literatürü ve Önemli Eserler” başlıklı çalışmasında
iman-küfür sınırına işaret eden ve önceleri fetva kitaplarının içerisinde yer
alırken sonraki dönemlerde önemine binaen müstakil risaleler halinde yazılmaya başlanan Osmanlı’da elfâz-ı küfür konusuna dair eserleri tarihî süreç
içerisindeki değişim ve gelişim sürecine de işaret ederek ele aldı. Rıdvan
Özdinç sayıdaki ikinci yazısında, modernleşmenin icbarları altında İslâm
dünyasının farklı coğrafyalarında yeni şartlara göre İslâm’ı müdafaa etme
arzusundan ve yeni bir inşa arayışından ortaya çıkan Yeni İlm-i Kelâm dönemini
“Son Dönem Osmanlı Düşüncesinde Yeni İlm-i Kelâm Literatürü” başlıklı
yazısında inceledi. Ahmet Süruri “Cumhuriyet Dönemi Kelâm İlmi Yazımı
(1923-2017): Kelâm ve Kelâm Tarihi Kitapları” başlıklı makalesinde 1923-2017
yılları arasını kapsayan dönemde kelâm ilmine ve tarihine dair yazılan kitapların
tespitini yaparak genel bir çerçeve sunarken, ele aldığı eserleri içerikleri,
konuları ve başlıkları açısından değerlendirdi. Ramazan Biçer “Türkiye’de
Yapılan Kelâm Tezleri Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı yazısında Cumhuriyet
döneminde üniversitelerin kelâm anabilim dalında yapılmış tez çalışmaları
üzerine tahlil ve değerlendirmelerde bulundu. Mustafa Selim Yılmaz sayının
“Türkiye’de Kelâm İlmine Dair Sempozyumlar: Genel Bir Değerlendirme”
başlıklı son makalesinde Cumhuriyet tarihimizde kelâm ilmine dair düzenlenmiş
sempozyum ve ilmî toplantıları genel hatlarıyla ortaya koyarak değerlendirdi.
Türkiye’deki kelâm ve mezhepler tarihi çalışmalarını konu edinen bu sayıların
söyleşileri Prof. Dr. İlyas Çelebi, Prof. Dr. Şerafettin Gölcük ve Prof. Dr.
Ethem Ruhi Fığlalı gibi sahanın öncü isimleriyle gerçekleştirildi. Söyleşilerde
değerli hocalarımızın akademik çalışmalarının seyrini, Türkiye’deki ve dünyadaki
kelâm çalışmaları üzerine düşüncelerini, kazanımlar, sorunlar ve öneriler
çerçevesinde bugünkü ve gelecekteki kelâm çalışmalarının gidişatı üzerine
görüşlerini bulacaksınız. Elinizdeki Türkiye’de İslami İlimler: Kelâm ve Mezhepler
Tarihi I sayısında Prof. Dr. İlyas Çelebi ile yapılan söyleşiyi okuyabilirsiniz.
Derginin son kısmında ise Türkiye araştırmaları üzerine Ocak 2016 – Haziran
2016 tarihleri arasında yayınlanan dergi ve makalelerin içeriklerini toplu
halde görebileceğiniz bir ek bulacaksınız.
Türkiye’de İslami İlimler: Kelâm ve Mezhepler Tarihi sayılarında çeşitli
nedenlerden ötürü yer verilemeyen, ancak kelâm ve mezhepler literatürü çerçevesinde zikredilmesi gereken bazı alanlar, türler ve eserler de vardır. Bu
makaleler en başta henüz sayının planlama aşamasında gündeme alındı ve
ilgili müelliflere siparişleri yapıldı ancak çeşitli sebeplerden dolayı süreç neticelenip
yazılar sayıya dahil edilemedi. En azından planladığımız muhtevanın
kapsamını göstermesi ve ileriki çalışmalara ışık tutması bakımından yazıların
başlıklarını zikretmenin faydalı olacağını düşünüyoruz: Osmanlıda Vahdet-i
Vücud Eleştirileri, Osmanlıda Heterodoksi Literatürü, Yurtdışında Osmanlı ve
Cumhuriyet Dönemi Kelamı Çalışmaları, Darülfünun İlahiyat Fakültesinde
Kelam Eğitimi, Osmanlı ve Maturîdîlik, Osmanlı’da Semiyyat Literatürü, Yeni İlmi Kelâm Dönemi Ruhçuluk ve Maddecilik Eleştirileri, Osmanlıda Esma-i
Hüsnâ Literatürü, Cumhuriyet Türkiyesinde Şia Üzerine Yapılan Çalışmalar,
Osmanlı’da Kelam Tercümeleri, Osmanlı’da Gazzali Literatürü, Osmanlı’dan
Cumhuriyete Alevîlik Dışında Gayr-i Sünni Mezhepler Üzerine Yapılan Çalışmalar,
Osmanlı’dan Cumhuriyete Alevilik Çalışmaları, Osmanlı’da Fırkayı
Nâciye Literatürü, Osmanlı’da Şiilik, Kızılbaşlık ve Rafizilik Karşıtı Metinler,
Osmanlı’da Ehl-i Kitap Eleştirileri ve Osmanlının Son Döneminde Mutezile
Eleştirileri.
Şüphesiz Osmanlı kelâmı üzerinde yapılacak her çalışmayı bekleyen ilk
sorun bu alanda mevcut olan envanterin çıkarılması düzeyinde görülen ciddi
araştırma eksikliği ve bunu başarma iddiasına sahip akademik ilgi ve birikimdir.
Son yıllarda bu alana dair ilgi artsa da hala araştırma yöntemi ve üslûbuna
dair yeterli sayıda öncü örnekler ortaya çıkmamıştır. Türkiye’deki yazma eserlerin
kataloglama ve dijitalleştirilmesinde arzu edilen gelişmelerin ancak son
yıllarda başlamasının da bunda etkili olduğunu unutmamak gerekir. Osmanlı
kelamına dair genel makalelerin yokluğu yanısıra önemli eserler veren
kelâmcılara, şerh ve haşiye gelenekleri oluşturan eserlere, önemli tartışma
konularına (mesâil) ve kelâmcıların gündemine dair çalışmalar da yapılamamıştır.
Elinizdeki bu çalışma her türlü eksikliğine rağmen mevcut durumun
görece bir resmini vermekte, eksikleri göstermekte ve yapılacak çalışmalara
ışık tutmaktadır.
Bu sayının çıkmasını sağlayan yazarlara, hakemlere, ajans görevlilerine,
yayın ve danışma kuruluna teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kelâm ve Mezhepler
Tarihi sayılarının hazırlanmasında baştan sona gösterdiği gayretten ötürü sayı
editörü Doç. Dr. Osman Demir’e bilhassa teşekkür ederiz.
Türkiye’de İslami İlimler serisinin Kelâm ve Mezhepler Tarihi II sayısında
görüşmek üzere…
2024 Güz Programı
Vakıf faaliyetlerinin en gelenekseli olan seminerler, her yıl güz ve bahar dönemlerinde gerçekleşiyor.
DETAYLI BİLGİ